Bir hukuk komedisi: Adalet Bakanlığı çalışanları adalet arıyor

 

İstanbul Adliyesi’nde Adalet Bakanlığı’na bağlı çalışan mahkeme kalemi çalışanları yazılı sınavda düşük not alanların mükakat sonuçlarının yükseltilerek atamalarının yapıldığını ifade ediyor. Haksızlığa uğradığını belirten personeller bulundukları illerdeki İdare Mahkemesi’ne başvurarak yürütmenin durdurulmasını istiyor.

 

 

Adli Yargı Görevde Yükselme Yazılı Sınavı’na girerek başarılı olan adaylar, bu yıl sınav komisyonunun kararıyla ilk defa Ankara Batı Adliyesi’nde sözlü sınava çağrıldı. Akılalmaz soruların da yöneltildiği sözlü sınav sonuçları adayları şaşkınlığa düşürdü. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görev yapan, Yazı İşleri Müdürü olarak atanmak için yazılı sınava girerek başarılı olan 379 adayın çoğunluğuna sözlü sınavda düşük not verildi. Öyle ki yazılı sınavda 90 puan ve üstü alan 14 adaydan 10 tanesi sözlü sınavda başarısız oldu. Yazılı sınav notu düşük adaylardan bazılarının ise sözlü sınav sonucunun yüksek olması dikkat çekti. 

 

 

Her yıl Ankara’da gerçekleştirilen yazılı sınavlara ek olarak bu yıl Adalet Komisyonu’nun gerçekleştirdiği bir sözlü sınav da eklendi. Ancak Batı Adliyesi Adalet Komisyonu Başkanı, Batı Adliyesi Başsavcısı, 1 üye hakimden oluşan komisyona bu yıl Adalet Bakanlığı’ndan 2 de görevli eklendi. Tüm bunlara ek olarak yazılı sınavda 70 puan bu yıla kadar baraj olarak kabul edilirken barajı bu yıl 60’a indi. 

 

 

Ankara’da gerçekleştirilen sözlü sınav sırasında çoğu dini içerikli sorular sorulurken sınav kamerayla kayıt altına alınmadı. Bu da yazılı sınavda başarılı olup sözlü sınavda başarısız olan adayların sınavda usulsüzlük yapıldığı kuşkusunu güçlendiren faktörlerden biri oldu. 

 

 

Sözlü sınavda haksızlığa uğradığını düşünen Türkiye’nin her ilinden Adalet Bakanlığı’na bağlı yargı personeli konuyu bulundukları illerdeki İdare Mahkemesi’ne taşıyor. Dava dilekçesinde, sözlü sınavın 2 ay boyunca yapıldığı belirtilerek, günde 150-200 kişinin sınava alındığı kaydedildi. Gün içindeki mesai ve dinlenme zamanları göz önüne alındığında, sınava giren adaylara yaklaşık 2 dakikalık zaman ayrıldığı vurgulandı. Dilekçede, “Başlı başına bir gösterge olmamasına rağmen, yazılı sınavda yüksek alan birinin (bir kitlenin) sözlü sınavda düşük puan alması hayatın olağan akışıyla da bağdaşmayacak istisnai bir durumdur. Yazılı sınavda çok başarılı olanların sözlü mülakatta da başarılı olmaları olağan bir durum olması gerekirken, olayımızda tam tersi bir durum yaşanmıştır” denildi.

 

 

Yargıçlar Sendikası İstanbul Temsilcisi Hakim Nuh Hüseyin Köse, yargıç adaylığı sınavında da aynı durumun yaşandığını belirterek, “Sınavı Adalet Bakanlığı yapıyor ve sınav komisyonunda 5 bakanlık görevlisi ile akademiden gelen 2 yüksek yargıç bulunuyor. Sınavlarda kamera olmadığı için şeffaflık da söz konusu değil. Örneğin, 6 bini aşkın kişinin katıldığı geçtiğimiz sınavlarda 71. olan YARSAV’lı bir savcının kızı sözlü mülakatta başarısız oldu. Yargıçlık sınavları HSYK üye seçimlerine delege seçer gibi yapılıyor” diye konuştu.