'Bir kulak çekilecek bu açıkça görülüyor'

Ankara 2. Bölgedeki seçim çalışmaları kapsamında ziyaret ettiği yerlerde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Haluk Koç Başkanlık sistemine ilişkin, "Tek kişi çıkıyor, 'ille benim dediklerim olacak' diyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Danıştay Başkanı, Sendika Başkanı, Dernek Başkanı, BARO Başkanı, rektör, doktor, avukat, savcı-hakim benim diyor. Bunun adı demokrasi değil, diktatörlüktür; faşizmdir. Bunlar ise, 'her şeyi yapalım, ama hesap vermeyelim' diyorlar. Buna izin verilmez. Bunların hepsi oylarının düşmesi paniği. Bir kulak çekilecek, bu açıkça görülüyor" dedi.
 
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Haluk Koç, Ankara 2. Bölgedeki seçim çalışmalarına devam ediyor. Seçim çalışmaları kapsamında Keçiören Müteahhitler Derneği, Karadenizliler Derneği ve Posoflular Derneği'ni ziyaret eden Koç, hem vatandaşlarla sohbet etti hem de onlardan gelen soruları yanıtladı. Hükümetin sağlık politikalarını eleştiren Koç, "Promosyonlarla başlayıp şimdilerde özele döndüler. Gelinen noktada sağlığın ancak parası olanın talep edeceği bir sektör haline dönüştü" dedi.
 
"BİZİ MİNDERE, RİNGE ÇEKEMEYECEKLER"

7 Haziran seçimlerine çok iyi bir ekonomik programla hazırlandıklarını ve kavga etmeme stratejisini geliştirdiklerini ifade eden Koç, "Eski alışkanlıkları bir kenara bıraktık. Sanki siyasette herkese bir kavga rolü verilmiş. Siyasiler kavga edecek, millet de bunları seyredecek. Bizi ha bire mindere, ringe, el enseye davet ediyorlar. Biz bu rolü bitirdik. Çünkü siyaset derdi olanın derdine çare, sorunu olanın sorununa çözüm üretmektir. Siyaset mutluluk sağlamak için yapılır, kavga için değil. Bugün 6 milyon işsiz var, 4 milyon aile yoksulluğun pençesinde, 5 milyon kişi temerrüt faizi kıskacında. En büyük sorun evine ekmek götürmektir, Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Biz bunların hepsine dört yıl içinde çözüm öneriyoruz" diye konuştu.

SAĞLIK, "PARAN VARSA TEDAVİ OLURSUN" NOKTASINDA

AKP iktidarının büyük övünçle anlattığı sağlık politikasında yıllar içinde geniş kitleler aleyhine bir oyun oynandığını savunan Koç,  gelinen nokta için şu tespitleri yaptı: "Önce reklamla, promosyonla başladılar. Hacı amcaları, hanım teyzeleri  büyük televizyonlu salonlarda karşılayıp ücretsiz baktılar, tahlillerini yaptılar. Sonra katılım payı diye bir şey çıkardılar. Yüzde 20 ile başladılar yüzde 50, yüzde 90, yüzde 200, derken şimdilerde paran varsa tedavi alabileceğin noktaya taşıdılar. Devlet üniversitelerinde koskoca iki kata bir hemşire verilirken, özel hastaneleri  teşvik ettiler.  Promosyonla başlayan politika şimdilerde randevudan ilaç almaya kadar dokuz kesinti yapılan bir sürece dönüştü. Yani AKP döneminde sağlık ancak para verirsen talep edebileceğin bir sektör haline getirilmiştir."
 
"MASANIN ALTINDA KALAŞNİKOFLA ÇÖZÜM OLMAZ"

Çözüm süreci ve Kürt Sorunu çerçevesinde CHP'ye yöneltilen eleştirileri de yanıtlayan Koç, "Bu konuda da bir kavganın içinde olmaya gerek yok. Sınırlarımıza ve bayrağımıza saygılı; eşit hakları, eşit hukuku paylaşan birer cumhuriyet vatandaşı olacağız. Bu sorun İmralı'ya motor seferleri düzenlemekle de; altında kalaşnikof ve molotof saklı çözüm masası ile de çözülmez. Çözüm yeri milletin meşru temsilcilerinin olduğu TBMM'dir. Bunların hepsi geçer, bizim için kardeşlikten öte bir şey yoktur" dedi.
 
"SANDIKTA "UYARI" YAPMA GÖREVİMİZ VAR"

Seçim bildirgesinin açıklandığı 19 Nisan'dan bu yana sadece somut çözüm önerilerini halka anlatmaya çalıştıklarını belirten Koç, "Biz vatandaşlarımıza ne yapacağımızı, sorunlarını nasıl çözeceğimizi anlatıyoruz. Refahı tabana nasıl yayacağımızı açıklıyoruz. Büyüme son olarak yüzde 3'ün de altına yüzde 2.9'a geriledi. Yüzde 3'lük bir büyüme mutluluk değil, kargaşa ve huzursuzluk getirir. Kabuğumuzu kırmamız, en az yüzde 6 büyümemiz  gerekir. Bunu da ancak yüksek teknolojik üretimle yapabiliriz. Biliyorsunuz zaten birçok fay hattımız var ve birileri bunları sürekli kaşıyor. Benim sizden bir ricam var: Bakın GS şampiyon oldu; BJK, FB ve TS'liler üzüldü. Ama kimse takımını bırakmadı. Bu sporun mantığında var. Ama siyaseti takım tutar gibi görmemek lazım. Bu yanlış. Siyasette yanlış yapan için sandıkta uyarı görevimizi yerine getirmek lazım. 7 Haziran bunun için en yakın fırsattır" diye konuştu.

"ÇOK AÇIK GÖRÜLÜYOR BİR KULAK ÇEKİLECEK"

Cumhurbaşkanı ve AKP temsilcilerinin gündeminden düşmeyen "Başkanlık Sistemi" konusunu da değerlendiren Koç, parlamenter sistemi sahiplenerek şu mesajları verdi: "Tek kişi çıkıyor, 'ille benim dediklerim olacak' diyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Danıştay Başkanı, Sendika Başkanı, Dernek Başkanı, BARO Başkanı, rektör, doktor, avukat, savcı-hakim benim diyor. Bunun adı demokrasi değil, diktatörlüktür; faşizmdir. Siyasi yönetimlerde mutlaka fren sistemleri olmalı. Bugün apartman yönetimlerinde bile bir denetçi vardır. Bunlar ise, 'her şeyi yapalım, ama hesap vermeyelim' diyorlar. Buna izin verilmez. Bunların hepsi oylarının düşmesi paniği. Bir kulak çekilecek, bu açıkça görülüyor."