Böbrek hastalarına 'oruç' uyarısı

Böbrek hastalığında sıvı alımının fazlalığı ve azlığının sıkıntı yarattığını belirten Prof. Gültekin Süleymanlar, böbrek hastaları için oruç tutmanın kritik olduğunu ve bu dönemde daha önce diyalize girmeyen bir hastanın diyaliz ihtiyacının doğabileceğini kaydetti.
 

2.5 milyon hasta kritik düzeyde

Türkiye'de 7,5 milyon böbrek hastası bulunduğunu, 2,5 milyon böbrek hastasının ise kritik düzeyde olduğunun altını çizen Süleymanlar, böbreğin vücuttaki su dengesini ayarlayan en önemli organlardan biri olduğunu söyledi. Sağlam bir böbreğin uzun süren susuzluğa karşı vücudu dengelediğini belirten Süleymanlar, ''Bu nedenle sağlıklı bir insanın 16 saat süren orucu tutması hiçbir problem oluşturmuyor. Sağlıklı bir metabolizması ve böbreği olan kişi susuzluğa ve açlığa dayanır. Ancak bunu kendi hastalarımız için söyleyemeyiz. Özellikle böbrek hastaları için oruç tutmak çok daha kritik oluyor'' dedi.

Yurttaşların sahur ve iftar vaktinde fazla sıvı aldığını, ancak terlemenin en çok olduğu gündüz saatlerinde ise susuz kaldığını ifade eden Süleymanlar, şöyle konuştu: ''Böbrek vücutta musluk görevi görüyor. Bir musluğu sonuna kadar kapatıp suyu tamamen kesmeniz veya sonuna kadar açıp yüksek debide su akımını sağlamanız mümkün. Ancak böbrek rahatsızlığında bu mekanizma bozuluyor. Düzenleme işi hastalarda yapılamadığı için böbrek hastalarının oruç tutması risk doğuruyor. Bu tür durumlarda daha önce diyalize girmeyen bir hastanın diyaliz ihtiyacı doğabiliyor. Hastalar yönünden bu ayı dikkatli bir şekilde takip ediyoruz ve oruç tutmalarına pek müsaade etmiyoruz.''
 

Günde 2,5 litre sıvı tüketin

Normal bir insanın gün içerisinde 1-1,5 litre idrar çıkardığını, terleme ve diğer yollarla kaybedilen sıvının 2,5 litreyi bulduğunu vurgulayan Gültekin Süleymanlar, bu nedenle günde en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmesi, oruç tutan sağlıklı insanların da sıvı alımına dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Sıvı alımının iftardan imsak vaktine kadar olan süreye yayılması gerektiğine değinen Süleymanlar, ''Yemeklerde yağlı gıdalardan uzak durulmalı, karbonhidrat ve sebze ağırlıklı gıdalara daha çok yönelmeli. Özellikle iftarda yoğun ve kontrolsüz gıda alımının mide ve bağırsakla ilgili sorunlar oluşturduğunu biliyoruz'' dedi.

Yaz aylarının ve ramazanın taş hastalığı bulunanlar için de riskli bir dönem olduğunu ifade eden Süleymanlar, taş hastalığının sık görülen bir idrar yolu sorunu olduğunu, diyalize giren hastaların yüzde 5'inin, taş nedeniyle böbreklerini kaybettiğini bildirdi. Sıvı alımındaki yetersizliklerin taş hastalığı açısından da bir risk faktörü oluşturduğunu söyleyen Süleymanlar, ''Yetersiz sıvı alımı taş hastalığını tetikliyor ve enfeksiyon riskini arttırıyor. Taş hastası olan kişilerin de uyarıları dikkate alması gerekiyor'' diye konuştu.