“Bronzlaşma derinin hasar görerek kendi kendini korumasıdır”

Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, “Bronzlaşma, estetik açıdan tercih edilse de gerçekte derinin hasar görmesi ve kendi kendini koruma mekanizmasıdır” diye konuştu.

“Bronzlaşma derinin hasar görerek kendi kendini korumasıdır”
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 13.08.2018 - 15:41

GÜNEŞ ışınları içerisinde UVA, UVB ve UVC olmak üzere üç farklı ultraviyole (UV) ışını bulunduğunu ve güneş yanıklarının özellikle UVB maruziyeti sonrası oluştuğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, güneşlenmeyi seven kişilere önerilerde bulundu. Günümüzde ‘sağlıklı bronzlaşmak’ diye bir kavramın kabul görmediğini de söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Mullaaziz, “Bronzlaşma, estetik açıdan tercih edilse de gerçekte derinin hasar görmesi ve kendi kendini koruma mekanizmasıdır” şeklinde konuştu.  

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Didem Mullaaziz, güneş ışınları içerisinde UVA, UVB ve UVC olmak üzere üç farklı ultraviyole (UV) ışını bulunduğunu, güneş yanıklarının özellikle UVB maruziyeti sonrası oluştuğunu belirtti. Buna bağlı olarak deride kızarıklık, ağrı ve ödem oluşumunun birinci derece yanık olarak adlandırıldığını, daha uzun süreli hasarlarda ise içi su dolu kabarcıkların oluştuğunu ve cilt yanığının artık ikinci derece yanık durumuna geldiğini ifade etti.

“YANIK BÖLGESİNE DERMATOLOG TARAFINDAN ÖNERİLMEYEN ÜRÜNLER KULLANMAYIN”

Güneş yanıkları tedavisinde yatak istirahati, ağızdan bol sıvı desteği, soğuk uygulama ile renksiz ve parfümsüz bir nemlendirici kullanılması gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Mullaaziz, şöyle konuştu:

“Yanığın şiddetine bağlı olarak, kızarıklık ve ağrıyı azaltan krem ve hapları da öneriliyor. Yanığa bağlı deri bütünlüğünün bozulduğu şiddetli durumlarda, kısa süreli ve düşük dozda sistemik steroid tedavisi veya sistemik koruyucu antibiyotik kullanımı gerekebilir. Yanık bölgesine dermatolog tarafından önerilmeyen kremler, cilt temizlik ürünleri, yoğurt, diş macunu, salça gibi uygulamaları yapmamak gerekiyor. Bu uygulamalar yanığın derinleşmesine, sekonder enfeksiyona ve alerjik değişikliklere dönüşmesine neden olabilir”.

“GÜNÜN 10.00 İLE 17.00 SAATLERİ ARASINDA DIŞARIDA BULUNMAYIN”

Güneş yanıklarından korunmak için tavsiyelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Mullaaziz, saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında dışarıda bulunmamayı önerdi. Dışarıya çıkılması gerektiğinde geniş çeperli şapka, güneş gözlüğü, güneş koruyucu ürün kullanmasını öneren Dr. Öğr. Üyesi Mullaaziz, “Güneş altında iken 4 saat, deniz kenarında iken 2 saat aralıklarla güneş koruyucu krem kullanın. Gölgede veya havuz, deniz içerisinde iken de güneş yanıkları oluşabileceğinden koruyucu önlemlere dikkat edin. Özellikle çocukların ve beyaz tenli kişilerin, güneş altında iken açık renkli ve kollu kıyafetler tercih etmelerine özen gösterin” dedi.

“GÜNEŞ IŞINLARI KIRIŞIKLIK, ÇİL, GÜNEŞ LEKELERİ, DERİ YAŞLANMASI VE DERİ KANSERİNE NEDEN OLMAKTADIR”

Güneş hasarının kısa vadede güneş yanıklarına neden olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Mullaaziz, “Güneş ışınları, uzun süreli maruziyette, kırışıklık, çil, güneş lekeleri, deri yaşlanması ve deri kanserlerine neden oluyor. Güneş hasarının ağırlıklı olarak 20 yaşından önceki dönemde oluşuyor ve çocukluk çağındaki şiddetli güneş yanığı öyküsünün deri kanseri gelişimine yol açıyor. Çocukların güneşten korunmasına önem verilmeli” şeklinde konuştu.

“BEBEKLER İLK 6 AY GÜNEŞTEN UZAK TUTULMALI”

Bebeklerin ilk 6 aylık dönemde mümkünse güneşten uzak tutulması gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Mullaaziz, “6 aydan sonra 20 dakikadan uzun süreli güneş maruziyeti olacaksa kimyasal içermeyen güneş koruyucu ürün kullanılmalı” dedi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon