Bu maça gittik başka yolu yok

Bu maça gittik başka yolu yok

Bu maça gittik başka yolu yok
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.03.2015 - 06:21

Son Beşiktaş maçına gittiğimde Altunizade’de üstleri çıplak, deri eldivenli Beşiktaşlılar metrobüsten inmiş, trafikte gıdım gıdım ilerleyen arabaların arasından stada doğru yürüyor, bir yandan da arabalardaki Fenerbahçeli taraftarların arabalarını sallıyor, üstlerine işiyor hatta arabaların içindeki bebekleri havaya atıp tutuyordu.

İnanmadınız di mi? Aaaaa çok ayıp...

Sonra maça girdik.

Bilica penaltı noktasında bir AVM’ye temel olabilecek büyüklükte çukur açtı, Bobo vurdu, Volkan tuttu F.Bahçe kazandı.

Sonra takımlara deplasman yasağı geldi. Ben de uzak durdum statlardan. “Maçlardan rakibi alın geriye ne kalır ki” dedim. Velhasılıkelam o günden beri gitmemiştim F.Bahçe stadına.

Laptopumdaki locadan seyrediyordum maçları.

Boş tribünlere bakıp “Yav milletin kıçı da benim gibi rahata alıştı galiba” diyordum ki bu maça gitmek için bir gaz bulutu oluştu etrafımda kendimi bir bilete “400 Türkiş kaat” vermiş buldum.

Temsili biletim vardı ama Passolig’im yoktu.

“Alırsın 2 dakikalık iş” dediler. Kendi asistanım, üç sekreter, bir halkla ilişkiler görevlisi, bir banka yetkilisi ve İmralı heyetinin sürece dahil olduğu görüşmeler sonucu Passolig’imin en erken 15 gün 2 dakika sonra geleceği anlaşıldı.

Biraz büyük olsa pilav yaparken kullanabileceğim “400 Türkiş kaat”lık biletle ancak kağıttan uçak yapabilecek durumdaydım artık.

Bu maç paso geçilecekti.

Sonra birden gökyüzündeki bulutlar aralandı, bir güneş doğdu ve kim olduğunu bilmediğim biri telefonla aradı “Geçici Passolig alabilirsin salak.

G.Saraylı bir dost” deyip kapattı.

Bu telefondan da belliydi ki F.Bahçe bu maçı G.Saray için oynayacaktı.

İyi olan kazansın ama F.Bahçe 3 puan alsın diyerek oturdum tribündeki yerime.

Maç dengeli başladı, her iki takım da ‘Ya biz şampiyon olmasak da olur’ havasındaydı gibime geldi.

Fenerbahçe etkili atak yapmıyor, Beşktaşlılar da sırayla çimlere yatarak güzel bahar havasının tadını alıyorlardı.

Tam bu sırada, rakiplere çimleri yoldurması için alınan ne var ki taraftara saç baş yoldurtan Emenike, kaleciyle karşı karşıya kaldığında topu tribüne gönderince taraftar da onu evine gönderdi. Haftalardır topu ağlarla buluşturamayan Emenike’nin kendini ağlarla buluşturma zamanı gelmişti, balıkçıydı artık o ama emekli bir balıkçı.

Maçın 2. yarısında İsmail hoca tüm değişiklik haklarını kullanıyordu kendi hariç.

Maç tam berabere bitecek, herkes evine mutlu gidecek denirken hiçbir Beşiktaş maçını golsüz geçirmeyen Sow, sahneye çıkacak geleneğini sürdürerek Galatasaraylılar’ı mutlu edecekti.

Evet, maç en azından benim için beklenildiği gibi bitmişti.