Bu öykü bitmez... Darüşşafaka 155 yaşında
Anne ya da babasını yitirmiş çocuklara eğitim fırsatı sağlayan Darüşşafaka 155 yaşında.
Türkiye’nin en cesur ve zeki çocukları Darüşşafaka’da okuyor. Çoğunun babası yok, kimisi de annesiz. Annesi de babası da olmayan çocuklar da var. 10 yaşında yatılı yaşama başlıyor, annelerinden, kardeşlerinden ayrılıyorlar. Evleri İstanbul’dan çok uzaktaysa aylarca hasret çekiyorlar. İlk aylar yastıkları gözyaşlarıyla ıslanıyor hep. Sonrası ise iyi bir eğitim, sanat ve sporla dolu bir yaşam, eğlenceli etkinlikler, geziler ve en önemlisi de bir ömür boyu sürecek sımsıkı dostluklar...
Bu yıl mezun olacak Yunus Emre, “Biliyorum ayaklar hep buraya kayacak, kan kanı çekecek. Darüşşafaka bir kez bıraktığı eli ömür boyu bırakmıyor” diyerek anlatıyor okulu bitirmenin, bu kurumdan, bu koca aileden asla uzaklaşmak anlamına gelmediğini.
Eğitimde fırsat eşitliğini kelimenin tam anlamıyla sağlamayı hedefleyen ve bu amaca ulaşan Darüşşafaka 155. yılını kutluyor. Bu nedenle gittiğimiz okulda, hem en minikler hem de son sınıf öğrencileriyle buluştuk, sohbet ettik.
Birazcık ağladım
Okulun en küçüklerinden 10 yaşındaki Yaren Baygül, öğretim yılının başında bir ay ağlamış ama artık o günler çok geride kalmış. “Şimdi çok daha iyiyim sadece annemi özlüyorum” diyen Yaren, “İnsanlara hizmet etmek için” beyin cerrahı olacak. Aynı yaştaki Yusuf Emir Korkmaz da, çocukların çoğu gibi ilkokul öğretmeni sayesinde haberdar olmuş bu okuldan. Önce sınava girmek istememiş, kazanamayacağını düşünüyormuş ama sonradan okulu görünce fikri değişmiş.
Vefalı bireyleriz
Okulun ilk günlerinde bile hiç ağlamadığını anlatan Yusuf, “Haftasonları eve gittiğimde arkadaşlarımı özlüyorum” diyor. Matematiği çok iyi olan Yusuf, mühendis olacak. Lise son sınıf öğrencisi Emine Şevval Aygül, Darüşşafaka’yı “farklı bir evren” olarak nitelendiriyor ve “Darüşşafaka seni en çok nasıl etkiledi” sorusunu şöyle cevaplandırıyor:
“Öncelikle babalarımızın ölmüş olması bizde farkındalık yarattı. Hayatta başımıza gelebilecek böyle bir duruma karşı hazırlıklıyız. Vefalı bireyler olduk. ‘Bu borcu nasıl ödeyeceğiz’ diye düşünüyoruz şimdiden. Arkadaş ortamımız çok güzel. En yakın arkadaşıma ‘mezun olunca uyandığımda seni göremeyecek miyim’ diye soruyorum. Şimdi gece gündüz beraberiz. Okulla ilgili tek şikâyet edebileceğim nokta, çok kalabalığız, kendime özel bir alanım yok.”
Üniversitede bilgisayar ya da endüstri mühendisliği öğrenimi görmek isteyen Şevval, mezuniyet sonrasından itibaren okulda, cemiyette gönüllü çalışmak, çocuklara ihtiyaçları olan alanlarda ders vermek, para kazanmaya başlayınca da bağış yapmak istediğini sözlerine ekliyor.
Sıkı dostluklar
Son sınıf öğrencisi Yunus Emre Bayrı, 8 yıl önce okula ilk geldiği gün musluğun kapanma biçimine çok şaşırdığını hatırlayarak başlıyor sohbete. Sonra da okuldaki enstrümanlar şaşırtmış Yunus’u, farklı bir ortama geldiğini anlamış. Okulun tek dezavantajını “dışarı hayatı, sokak kültürü olmaması” olarak nitelendiren Yunus, okul yaşamını şöyle anlatıyor: “Çok sıkı dostluklar oluyor, herkes kardeş. Arkadaşın bazen anne yerine geçiyor. Burada büyümek insanı olgunlaştırıyor. Olaylara farklı bakmanı sağlıyor. Kan kanı çekiyor, dışarda hiç tanımasan bile birbirini buluyorsun. Darüşşafaka, okula ilk girdiğin gün elinden tutuyor, ölene kadar bırakmıyor.”
Bugün günlerden Darüşşafaka Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Talha Çamaş, “Bugün günlerden Darüşşafaka” diye başlıyor konuşmasına, 30 Mart 1863’te Yusuf Ziya Paşa ve arkadaşlarının yaktığı “eğitimde fırsat eşitliği” meşalesinin 155 yıldır çocukların ve ülkenin geleceğini aydınlattığını anlatan Çamaş, şöyle devam ediyor: “Kurulduğundan beri ülkemizin geçirdiği değişimlere ayak uydurmayı ve toplumu ileriye götüren olumlu değişimlerin öncüsü olmayı başardı. Eğitimle değiştirdiği yaşamlar, yetiştirdiği insanlarla ülkemizin yüz akı bir eğitim kurumu ve sivil toplum kuruluşu olarak hep güçlenerek yoluna devam etti. İyiliğin, güvenin, sevgi ve saygının, tüm olumlu değerlerimizin yaşadığı ve topluma yansıtıldığı yuva oldu. Öğrencilerimizin böyle yetişmesine destek vermek için, 2017’de 47 bini aşkın birey ve kurum bize güvenerek 72 milyondan fazla bağış yaptı. Bağışların her birinin ayrı öyküsü var ve bizim sorumluluklarımızın üstüne sorumluluk ekliyor.” |
Fazıl Say konser verecek 155. yılda herkesin dikkatini Darüşşafaka’ya daha da çok çekmek için çeşitli etkinlik ve projeler gerçekleştirilecek. Bunların ilkinde piyanist ve besteci Fazıl Say, bugün İş Sanat Kültür Merkezi’nde Cemiyet yararına bir konser verecek. Bu konsere giderek 958 öğrencinin eğitimine destek vermek mümkün. |
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı