"CHP'ye bilgi sızdırıyorsun denilen polis görevden alındı"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, düzenlediği basın toplantısında, CHP'ye yönelik Van'daki yumurtalı saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP'li Ateş, ''TBMM'nin, AKP'nin işgali ve otoritesi altına alınmak istendiğini, TBMM'de milletvekillerinin, meydanlarda da AKP'nin il, ilçe, gençlik örgütlerinin saldırdığını'' söyledi.

Van'daki saldırının ardından 21 gün geçmesine, görüntülere rağmen saldıranların ortaya çıkarılmadığını, ellerini kollarını sallayarak Van'da gezebildiğini ifade eden Ateş, bu kişilere, AKP'nin himayesinde olduğu için dokunulamadığını kaydetti.

Ateş, AKP'nin, bu kişilerin kılına bile dokunmadığını, emniyet güçlerinin bir tek işlem yapmadığını öne sürerek, ''O zaman ihmali görülen devlet yöneticileri, kamu görevlileri hakkında gerekenler yapılsaydı Ahmet Türk ve Bakan Taner Yıldız'a o saldırılar yapılır mıydı?'' diye sordu.

Ne Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ne de yetkililerin, aradan geçen süreye rağmen kendilerinden özür dilediğini ifade eden Ateş, ''Sayın Türk'e, Yıldız'a saldırı sonrası harekete geçen devlet görevlileri, acaba Van'da bize saldırı yapıldığında neden harekete geçmediler?'' dedi.

AKP'nin, 2 milletvekilini, olayı incelemesi için görevlendirdiğini belirten Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yaptıkları saldırılara Allah'ı şahit tutmaya çalışıyorlar. Bizim verdiğimiz isimler karşısında, bu milletvekilleri, 'Bizim gençlik kollarımızın üyesidir ama yönetimde görevleri yoktur' diyerek açıklama yaptılar. Olaydan sonra internet sitelerini kapattılar ama bu site kapatılmadan önce biz yönetim şemasını aldık. Yönetimde yeri yok dedikleri Selami Taşdemir Teşkilat Başkanı, Hidayet İritaş'ın şemada görevi var, yönetimde yok dedikleri Abdulkahhar Bardak Tanıtım ve Medya Sorumlusu Başkanı, Taha Çoban Üniversiteler Başkanı, Murat Ergin Yerel Yönetimler sorumlusu, Bilal Yücebaş AR-GE ve Gençlik Atölyesi Başkanı.''

Ateş, üzüntü verici bir diğer olayın, ''güvenlik güçlerinin de AKP ile birlikte, Türkiye demokrasisine pusulu tuzak kurması olduğunu'' öne sürdü. Ateş, İçişleri Bakanı'nın, mülkiye müfettişlerinin raporlarını açıklamasını istedi.

Van Valisi, Emniyet Müdürü, saldırganları koruyan Güvenlik Şube Müdürü ve ekibinin görevinin başında olduğunu belirten Ateş, ''Görevinin başında olmayan bir tek kişi var. İlimizi korumakla görevli olan polis memuru, 3 gün önce görevinden alındı. Daha önce polis memuru, 'Sen emniyetten CHP'ye bilgi sızdırıyorsun' diye tehdit edilmiş. Ne bilgi sızdırması. Ana muhalefet partisi liderine tuzaklar kuruluyor, tuzaklar boşa çıktı diye bir polis memuru görevden alınıyor. Bize Van'da yumurta, taş atıldı ama AKP'nin alnına sürülen bu kara leke, yaşamları boyu sürer'' diye konuştu.


"Sahte belgeyle işi aldı"

Öte yandan ASKİ'nin, Kırşehir Atık Su Arıtma Tesislerinin inşaatını yaptığını, inşaatın yüzde 80'inin tamamlandığını ifade eden Ateş, ''ASKİ, Ankara ile görevli. Kırşehir ile ne işin var?'' diye sordu.

Ateş, firmaların, sahte belgeyle işi aldığını, ASKİ Kanal Yatırım Daire Başkanlığının bunu tespit ettiğini, 12 Şubat 2009'da ASKİ Genel Müdürlüğüne başvurarak, iş bitirme belgesinin sahte olduğunu ilettiğini belirtti. Ateş, Genel Müdürlüğün bu yazıyı, daire başkanlığına iade ettiğini, Genel Müdürlüğün tekrar başvuruda bulunarak konunun Teftiş Kuruluna havale edilmesini istediğini anlattı.

Ateş, iş bitirme belgelerinin, Sudan'dan, Arnavutluk'tan alındığını öne sürerek, ''Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, bunun hesabını verecek mi? İçişleri Bakanı değil de Gökçek'i koruma kurulu başkanı gibi hareket eden İçişleri Bakanı ne yapacak?'' sorusunu yöneltti.

Ateş, Çamlıdere Barajı ölü hacminden su alınması ve Kazan'da 50 pompanın kurulması için ihale açıldığını ifade ederek, ''Yüksek hacimli iş için 1 aylık süre veriliyor. 19 Ocak 2007'de bu firma ASKİ ile sözleşme imzalıyor, iş bitim tarihi 19 Şubat 2007'' diye konuştu.

İlgili firmanın, ASKİ'ye 16 Şubatta başvurarak, yüzde 20 fazla iş yaptığı için bunun bedelinin ödenmesini istediğini belirten Ateş, bazı görevlilerin, ''fazla iş yapmayı gerektirecek hiçbir şart oluşmamıştır'' diyerek buna karşı çıktığını, bu kişilerin daha sonra görevden uzaklaştırıldığını kaydetti. Ateş, bu firmaya fazla ödemenin yapıldığını öne sürdü.

Ateş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 10 Şubat 2010'da ihaleye fesat karıştırıldığını, firmaya fazladan para ödendiğini, işin daha önce yapıldığını ve sözleşmenin sonradan imzalandığını tespit ederek, bu kişilerin yargılanması kararına vardığını söyledi.

Ateş, ''İçişleri Bakanı, yine soruşturmaya gerek olmadığını mı söyleyecek, yoksa savcılığın dosyasını işlememi koyacak?'' dedi.