'Clinton'ın e-postalarını Çin ele geçirdi' iddiası: Çok büyük hikaye

ABD merkezli 'The Daily Caller' adlı muhafazakar haber sitesinde dün önemli bir iddia içeren bir haber yayımlandı. İstihbarat Teşkilatı Başmüfettişi'nin bulguları hakkında bilgilendirilmiş eski bir istihbarat çalışanı ve bir hükümet çalışanının kaynak gösterildiği haberde, Washington'da bulunan Çin'e ait bir şirketin 2016 başkanlık seçiminde Trump'ın rakibi olan Demokrat aday Hillary Clinton'ın neredeyse tüm elektronik postalarını ele geçirdiği iddia edildi.

Haberde adı açıklanmayan ancak Çin hükümeti için çalıştığı iddia edilen şirketin elektronik postaları Clinton'ın kişisel sunucusuna yüklenen bir yazılımla ele geçirdiği öne sürüldü.

 TRUMP: RUSYA OLMADIĞINDAN EMİNLER Mİ?

 Haberin ardından dün Twitter'dan açıklama yapan Trump "Çin, Hillary Clinton'ın özel e-posta sunucusuna girmiş. Rusya olmadığından eminler mi? (Şaka yapıyorum). Acaba FBI (Federal Soruşturma Bürosu) ve DOJ (ABD Adalet Bakanlığı) bu konuyla ilgileniyor mu? Aslında bu çok önemli bir haber. Daha fazla gizli bilgi!" ifadelerini kullandı. 

Report just out: “China hacked Hillary Clinton’s private Email Server.” Are they sure it wasn’t Russia (just kidding!)? What are the odds that the FBI and DOJ are right on top of this? Actually, a very big story. Much classified information!

— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) 29 Ağustos 2018

?'FBI VE ADALET BAKANLIĞI HAREKETE GEÇMELİ'

 Trump konu hakkında bugün yine Twitter'dan yazdığı mesajda "Birçoğu gizli bilgi olan Hillary Clinton'ın e-postaları Çin tarafından hacklendi. Bundan sonra, tüm diğer yanlış adımlarına rağmen, FBI ve Adalet Bakanlığı harekete geçmeli. Yoksa tüm güvenilirliklerini kaybedecekler" ifadelerine yer verdi.

Hillary Clinton’s Emails, many of which are Classified Information, got hacked by China. Next move better be by the FBI & DOJ or, after all of their other missteps (Comey, McCabe, Strzok, Page, Ohr, FISA, Dirty Dossier etc.), their credibility will be forever gone!

— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) 29 Ağustos 2018

 Clintonn 2009 ile 2013 yılları arasındaki Dışişleri Bakanlığı görevi süresince ABD'deki düzenlemeleri ihlal ederek resmi yazışmalarda kişisel internet sunucusunu ve e-posta hesaplarını kullanmıştı.

 FBI 2015'ta tamamladığı soruşturma sonrasında Clinton'ın herhangi bir suçla suçlanmaması tavsiyesinde bulunsa da istihbarat kurumu, Clinton'ın elektronik yazışmalarında 'aşırı dikkatsiz' davrandığını kabul etmişti.

 2016 Başkanlık seçimleri öncesi FBI, yeni keşfedilen bir dizi e-postanın dosyayla bağlantılı olabileceği gerekçesiyle Clinton hakkında ikinci bir soruşturma yapmıştı.

Ancak kurum eski Dışişleri Bakanı ve eski First Lady'nin suçlanmasını gerektirecek bir bulgu elde edilemediğine karar vererek bu soruşturmayı da sonlandırmıştı.

 ÇİN DIŞİŞLERİ: SİBER SALDIRININ HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ

 Çin Dışişleri ise yaptığı açıklamayla iddiayı yalanladı. Çin Dışişleri Sözcüsü Hua Chunying "Biz siber saldırı ve casusluğun her türlüsüne kesin olarak karşıyız. Uluslararası toplum siber alanın güvenliğini garanti altına alma çabalarını sürdürmeli" dedi.

Sözcü ABD'nin suçlamalarında 'yeni bir şey olmadığını' yorumunu da yaptı.

ABD'de istihbarat kurumları Rusya'yı 2016 Başkanlık Seçimleri sırasında Demokrat Parti'nin e-postalarını hacklemekle suçlamıştı. Clinton ve Demokrat Parti'nin bilgisayarlarına girdikleri gerekçesiyle 12 Rus istihbarat görevlisi hakkında suçlama getirilmişti.

Adalet bakanlığının atadığı özel yetkili savcı Robert Mueller, Rusya'nın 2016 seçim kampanyasında nasıl bir rol oynadığını ve Cumhuriyetçi aday Trump'ın Moskova ile işbirliği yapıp yapmadığını soruşturuyor. Rusya seçimlere müdahale ettiğini, Trump ise Moskova ile işbirliği yaptığını reddediyor.