"Çocuklar sokakta çok kolay bir malzeme''

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığının organize ettiği ''2008 Çocuk Hakları İzleme, Değerlendirme ve Koordinasyon'' toplantısı Başbakanlık Merkez Bina'da yapıldı.

İncekara, toplantıda yaptığı konuşmada, dünyada en çok insan haklarının konuşulduğu bir yüzyılda şuç ve şiddetin artmasına dikkat çekilmesi gerektiğini söyledi. ''Acaba bize birileri şiddeti ve terörü insan hakları ambalajı içinde sunmaya mı çalışıyorlar'' diyen İncekara, bunun herkes için çok büyük bir tespit olduğunu, ''masumiyet ifadesi'' çocukların bir takım gerekçelerle ''mağduriyet ifadesi'' haline geldiğini belirtti. İncekara, ''Terör örgütü, kaçakçılar, mafya ağzını sulandırarak çocuklarımıza karşı bir taarruza geçtiler. Çünkü çocuklar sokakta çok kolay bir malzeme'' diye konuştu.

Her dönemde siyasetçilerin oy kullanmadıkları için çocuklara bakmayı ihmal ettiğini savunan İncekara, çocukların hem siyasetçilerin hem de basının gündeminde olmadığını belirtti.

Yapılan incelemelerde çocukların en çok ailelerine, daha sonra da polislere güvendiklerinin görüldüğünü kaydeden İncekara, ''Ancak çocuğun hayatına girdiğimizde son zamanlarda hepimizin gördüğü gibi çocuk en güvendiği yerden kazık yer durumda. Kaçırılan, taciz edilen çocuklar için en güvensiz yer, neredeyse çocuğun en güvendiği yer oldu. Çocuğun kızamık aşısını önemsediğimiz kadar çocuğun babası tarafından hamile bırakılmasını önemsediğimiz gün bu işi çözeriz'' diye konuştu.

Cinsel istismara maruz kalan çocuklar

Yardımlar nedeniyle ailelerin çocuklarını ''kazanç kapısı olarak gördüklerini'' iddia eden İncekara, kadınların artık hızla çocuk doğurmaya yöneldiğini, sosyal yardımlarda kaymakamlar işlerini iyi yapmadıkları için istismarlar yaşandığını savundu.

İstanbul Beyoğlu'nda 12 kişilik 3 ailenin tek odalı bir evi adres göstererek yaşadıklarını anlatan İncekara, yardımlar dağıtılırken polis ve milli eğitim görevlilerinin bir araya gelip bu çocukların yaşadıkları yerleri denetlemesi gerektiğini belirtti. İncekara, sosyal yardımların, çocukları ticari istismar haline getirmemesine dikkat edilmesini önerdi.

Cinsel istismar konusunda mahkemelerde ve Adli Tıp kurumlarında verilen kararları da eleştiren İncekara, şöyle konuştu: ''Aile sağlık ocağına gelir gelmez, mutlaka çocuğun vücut kontrollerinin, ruh sağlığı kontrollerinin yapılması lazım. Yasaya konulan madde çocuğun ruh ve beden sağlığını ağırlaştırıcı bir unsur olarak konulduğu halde, savcılarımız, yargıçlarımız, hamile kalmış 10 yaşında bir çocuğa 'nasıl ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır' diye karar verir.''

''Kirli oyun"

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Hasan Tahsin Fendoğlu ise Türkiye'de çocukların terör ve cinsel sömürüyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Terör sömürüsü yerine ''Kirli oyun'' ya da ''çocuk imha planı'' da denebileceğini vurgulayan Fendoğlu, ''Terör örgütüne göre çocuk terörist ya da terörist öncüsü demektir'' dedi.

Terör örgütü mensuplarının çocukları kaçırarak ya da kandırma yoluyla kullandıklarını ifade eden Fendoğlu, çocuk kaçırma olaylarının hem yurt içi hem de yurt dışında çok önemli boyutlarda olduğunu bildirdi. BM'in rakamına göre Avrupa'daki 3 bin kadar çocuğun kaçırıldığını belirten Fendoğlu, tedbir için sokağa hakim olunması gerektiğini kaydetti.

Terör örgütünün yıkıcı bir gençlik meydana getirmeyi amaçladığına dikkati çeken Fendoğlu, devletin birimlerine taş atan çocukların yaşları ve terörle bağlantıları konusunda iyi bir veri tabanı oluşturulması gerektiğini söyledi. Rehabilitasyon önlemi alınabileceğini de kaydeden Fendoğlu, ayrıca kimsesiz çocuklarla ilgilenilmesi ve çocuklar için sosyal tesisler kurulması gereğini vurguladı.

Açılış konuşmalarının ardından toplantı basına kapalı devam etti. Çocuklarla ilgili çalışan kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katıldığı toplantıda, ''çocuk ombudsmanlığı'' konusu tartışılacak.