Demir'e istifa çağrısı

TÜDEF Başkanı Ali Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, yeni yılın ilk gününde Çankaya Birlik Mahallesinde meydana gelen doğal gaz faciasında 7 gencin ölümüne yol açan olayın sorumlusunun bir metrelik alüminyum boru değil, Başkent Doğalgaz A.Ş. olduğunu kaydetti.

Doğalgazın kullanım mahallelerine sağlıklı ve güvenli bir şekilde ulaştırılmasında, her türlü emniyet tedbirliğinin alınıp alınmadığının denetiminde dağıtım şirketlerinin sorumlu olduğunu belirten Çetin, ancak Ankara'da bu görevi üstlenen Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş.'nin bu görevini yerine getirdiğini ifade etmenin güç olduğunu savundu.

Gençlerin ölüm nedenlerinin ahlaki nedenlerle saptırmanın da büyük ayıp olduğunu ifade eden Çetin, açıklamasına şöyle devam etti: ''Meydana gelen bu kayıplardan, ihmalleri nedeniyle sorumlu oldukları aşikar olan bu insanlar, hayatlarını kaybeden 7 genç insanın ardından 'çıplaktılar' ifadesini kullanarak çağdışı düşüncelerini açığa vurmuşlardır. Bu hastalıklı yakıştırma 'yılbaşını kutladıkları için öldüler' diyebilen sapkınlığın bir başka tezahürüdür. Konu ile ilgili basın mensuplarının sorularına yanıt vermek yerine 'ezan okundu mu?' sorusuyla konuyu saptıranlar ve kaçanlar kanunlar önünde sorumluluklarından kaçamayacaktır. Konu ile ilgili ihmali olanlar genç insanlarımızı kaybettiğimiz böylesine acılı bir günde bile dini duyguları kullanarak kendilerini aklamaya çalışmışlardır. Veysel Karani Demir derhal istifa etmelidir.''
 

Tepki toplayan sözler

Başkent Doğalgaz A.Ş. Genel Müdürü dün düzenlediği basın toplantısında Ankara'da hayatlarını kaybeden 7 gencin "yarı çıplak" bulunduğunu söylemişti. Emniyet ve savcılıktaki bilgiler ile olay sabahı kapıyı açmak için eve giden çilingir ise Karani'nin doğru söylemediğini ortaya çıkarmıştı. Sözlerinin tepki toplaması üzerine dün akşam saatlerinde bir açıklama yapan Demir, “Haşa, yok öyle bir şey. Yarı çıplak dediğim, çocuk sırtüstü yatmış, yakası açık. Gündüz giydiği elbiselerle duruyor çocuklar” diyerek geri adım atmıştı.
 

"Önem verilmedi"

Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu da yaptığı açıklamada,  7 üniversite öğrencisinin yaşamını yitirdiği zehirlenme olayının, ''önlemsizlik ve sistemin vurdum duymazlığından kaynaklandığı'' ifade edildi.

Ölümlere karbonmonoksit gazının yol açtığının tespit edildiğinin hatırlatıldığı açıklamada, şöyle denildi: ''Bir yurttaşın kullandığı reaktörün (kombi, kazan, soba, şofben vb) verimli çalışıp çalışmadığını, ortamdaki oksijenin yeterli olup olmadığını veya kendisine verilen yakıtının safsızlık derecesini bilmesi mümkün değildir. Doğal olarak, kamu adına buna yönelik çalışma yapması gereken kuruluşların olması gerekir. İşi teknik uygulama olan bu kuruluşlar, Başkent Doğalgaz A.Ş, İtfaiye Teşkilatı, Büyükşehir Belediyesi veya EGO olabilir mi? Hangisinde reaksiyon ve yanma bilgisine sahip, kaç tane teknik eleman çalıştırıyor? Bu kuruluşların yöneticilerinin gerçek mesleklerini öğrenebilecek miyiz?
Madem dünyanın en pahalı doğal gazını kullanan Ankara halkının, gaz sayaçlarına fazladan ödediği yaklaşık 150 doları geri ödemeyeceksiniz, bu paraları evlerin baca, kombi emniyetlerini kontrolü için kullanabilirsiniz. Kamu hizmeti olarak her eve bir gaz alarmı, bir erken uyarı sensörü takabilirsiniz. Baca temizlikleri, havalandırma şartları vatandaşın gönlüne ve özellikle piyasanın inisiyatifine bırakılmadan Belediye tarafından yapılabilir. Mevcut mevzuatın denetimini doğru teknik eleman kullanarak sıklaştırabilir, sonuçlarını kamuoyu ile paylaşabilirsiniz. Bakım ve servis hizmeti vermeyen, veriyorsa ancak bu işlemleri doğru yapmayan firmaların faaliyetlerini sonlandırabilirsiniz. Öncelikle proje ve baca etüdünden, tesisat kurulumu ve işletmeye almaya, montaj sonrası periyodik kontrollerden gaz emniyet şartlarına kadar yetkileri doğru tanımlayabilirsiniz''