Deprem vergileri duble yollara gitti

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, deprem vergilerinden toplanan paraların nereye harcandığı ile ilgili olarak ''Alınan vergiler, sağlığımıza, duble yollara, demir yollarına, hava yollarına, çiftçimize, eğitime gidiyor'' dedi.

Deprem vergileri duble yollara gitti
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.10.2011 - 11:12

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011-2013 yıllarını kapsayan Tütün ve Tütün Mamulleri Kaçakçılığıyla Mücadele Eylem Planı'nı açıkladı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sigaradan alınan ÖTV'nin yüzde 69'dan yüzde 65'e indirilmesinin bütçedeki gelir tahminlerini olumsuz etkilemesinin söz konusu olmadığını söyledi. Öngörülerin üzerindeki sektör zammı nedeniyle bu geçici oran indirimi yapıldığını belirten Bakan Şimşek, "Bu bir indirim değil, uygulamanın bir yıllık ertelenmesidir" dedi.
 

'ÖTV geliri rahatlıkla sağlanacak'

Tütün ürünlerinin perakende satış fiyatları serbest piyasa koşullarında firmalarca belirlendiğini dile getiren Bakan Şimşek, vergi düzenlemelerine bağlı kalmaksızın zaman zaman artış veya azalmalar olabileceğini vurguladı Sektörün yapacağı fiyat düzenlemelerini dikte etmelerinin ya da önceden kesin olarak öngörmelerinin mümkün olmadığını söyleyen Bakan Şimşek, "Herhangi bir ÖTV artışında firmalar kendi karlılık beklentileri ve dağıtım kanallarına ödeyecekleri komisyonlarını dikkate alarak perakende satış fiyatlarını belirlemektedirler. Sektör bazen bizim öngörülerimizin üzerinde bazen de altında fiyat artışı veya indirimi yapabilmektedir. Bizim hesaplamalarımıza göre Orta Vadeli Planda 2012 yılı için ek tedbir olarak tütün mamulleri için öngördüğümüz ÖTV tutarı 2.7 milyar TL'dir. Bu geliri elde edebilmemiz için sigara fiyatlarının yüzde 18-19 civarında artması yeterlidir. 13 Ekimde yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararında bu husus öngörülmüştür. Ancak sigara firmaları beklediğimizin üzerinde fiyat artışına gitmişlerdir. Bugün gelinen noktada yüzde 65 oranındaki nispi verginin yüzde 18-19 civarındaki bir fiyat artışını sağlayacağı, bunun da bizim hedeflediğimiz tedbir için yeterli olacağı görüldüğünden son düzenleme yapılmıştır. Dolayısıyla tespit edilen vergi oranıyla hükümet olarak beklentimiz olan ek 2.7 milyar TL'lik ÖTV geliri rahatlıkla sağlanacaktır" diye konuştu.
 

'Her bir firmanın üretmiş olduğu sigara anlık olarak izlenecek'

Bandrol sistemi sayesinde her bir firmanın ürettiği sigara anlık olarak sistemde izlenebildiğini dile getiren Bakan Şimşek, 2011-2013 Tütün ve Tütün Mamulleri Kaçakçılığıyla Eylem Planı'yla birlikte sektörde elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçileceğini vurgulayan Bakan Şimşek, dolayısıyla vergi artışlarına bağlı olarak her hangi bir şekilde stoklama veya fiktif satış yapılmasının sistemde anlık olarak tespit edilebileceğini kaydetti. Bakan Şimşek, böyle bir durumun ortaya çıkması halinde Bakanlık olarak her türlü tedbiri alacaklarını söyledi.
 

'Kayıtdışı sigara miktarında...'

Sigara fiyatlarındaki yüksek artışın enflasyon üzerindeki olumsuz etkisini de dikkate aldıkları diğer bir husus olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, "Açıkladığımız eylem planı ile kayıt dışı tüketilen sigara miktarında gerçekleşecek yüzde 1'lik bir azalış bile bize 200 milyon TL ilave ÖTV geliri sağlayacaktır. Bu eylem planının kararlılıkla uygulanması sonucu kayıt dışı tüketilen sigara miktarında önümüzdeki yıl en az yüzde 3-4 puanlık bir azalış öngörüyoruz" dedi.
 

'Sigara tüketimi üzerinden önemli tutarda vergi alınıyor'

Bakan Şimşek, Türkiye'de sigara tüketimi üzerinden önemli tutarda vergi alındığını söyledi. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yürütülen uluslararası tütün kontrolü çerçeve sözleşmesine göre vergi politikasıyla sigara tüketiminin kontrolünde Türkiye'nin dört öncüden birisi olduğunu belirten Şimşek, 2009 yılında tüketilen 5.3 milyar paket sigaradan 11.5 milyar TL, 2010 yılında 4.6 milyar paket sigaradan 14.7 milyar TL ÖTV tahsil edildiğini açıkladı. Bakan Şimşek, "2011 yılında tahmini 4.7 milyar paket sigara tüketiminden 16.5 milyar TL, 2012 yılında ise tahmini 4.8 milyar paket sigara tüketiminden 19.2 milyar TL ÖTV tahsil etmeyi öngörüyoruz" dedi.
 

Sigara tüketimi 2010'da yüzde 13.3 azaldı

Bakan Şimşek'in açıkladığı verilere göre Türkiye'de 2009 yılında 5.3 milyar paket olan sigara tüketimi 2010 yılında yüzde 13.3 azalarak 4.6 milyar paket olarak gerçekleşti. Bu azalışta, yapılan vergi artışlarının tüketimi azaltıcı etkisinin yanında hükümetimiz tarafından uygulamaya konulan Ulusal Tütün Kontrolü Eylem Planı (dumansız hava sahası projesi gibi) ve Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen sigarayı bıraktırma kampanyaları etkili oldu. Ayrıca, sigara kaçakçılığındaki artışın da resmi tüketim rakamlarını azaltıcı etkisi bulundu.
 

Kaçakçılıktaki artışın önemli nedeni komşu ülkelerdeki sigara fiyatları

Kaçakçılıktaki artışın önemli bir nedeni komşu ülkelerdeki sigara fiyatlarının ülkemizdeki fiyatların çok altında olması. Türkiye'de alt segment sigara fiyatları 3 dolar iken bu rakam bazı komşularımızda 1 dolar civarında.
 

Sigaradan alınan vergiler

Bakan Şimşek, konuşmasında sigarada uygulanan vergilere de yönelik bilgi verdi. Buna göre sigarada ÖTV perakende satış fiyatı üzerinden nispi vergi ile paket üzerinden asgari maktu vergi olarak uygulanıyor. 2009 yılı başında sigarada paket başına 1,55 TL olan asgari maktu vergi 2010 yılı başında 2,65 TL'ye, nispi vergi ise yüzde 58 den yüzde 63 e yükseltildi. Bu tarihten itibaren son düzenlemeye kadar sigaraya yönelik herhangi bir vergi artışı yapılmadı. Bir paket sigara üzerindeki ÖTV tutarı, ortalama sigara fiyatı üzerinden hesaplandığında yüzde 63 nispi ve 2,65 TL asgari maktu vergiye göre 3,3 TL, yüzde 65 nispi ve 2,90 TL asgari maktu vergiye göre 4 TL oluyor.
 

Eylem planı 14 hedef, 37 eylemden oluşacak

Bakan Şimşek, Tütün ve Tütün Mamulleri Eylem Planı hakkında da bilgi verdi. Eylem Planı'nın 14 hedef, 37 eylemden oluştuğunu açıklayan Bakan Şimşek, Tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığının, kamu düzenini etkilediği gibi devletin vergi gelirlerinde de ciddi anlamda kayba sebep olduğunu söyledi. Bakan Şimşek, ayrıca, tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığının toplum sağlığını tehdit ettiğini, sektörde rekabet eşitsizliğine sebep olduğunu, terör örgütü ve organize suç örgütlerine de finansman sağladığını bildirdi. Tüm boyutlarıyla ele alındığında, tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığının önlenmesinde başarılı olunmasının tek bir kurumun üstesinden gelebileceği bir sorun olmayıp tüm mücadeleci kurum ve kuruluşların eşgüdüm halinde çalışmasını gerektirdiğine dikkat çeken Bakan Şimşek, hazırlanan eylem planının Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda değerlendirilerek son halini aldığını ve Başbakanın onayına sunulduğunu vurguladı.
 

'Yakalanan kaçak sigara miktarı 9 ayda 50 milyon pakete ulaştı'

Bugün yürürlüğe girecek eylem planının sadece kamu sağlığını koruma ve vergi kayıp ve kaçağını önleme amaçlı hazırlanmadığına vurgu yapan Bakan Şimşek, emniyet birimlerinin yapmış oldukları operasyonlar neticesinde elde etmiş olduğu sonuçların söz konusu kaçakçılığın terör örgütüyle bağlantılı olduğunu ortaya koyduğunun altını çizdi. Eylem planını terör örgütünün finansman kaynağının kurutulması ve terörle mücadelenin bir parçası olarak görmek gerektiğini ifade eden Şimşek, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yakalanan kaçak sigara miktarında 2010 yılından itibaren önemli artışlar görüldüğünü söyledi. Bakan Şimşek, 2009 yılında yakalanan kaçak sigara miktarı 10 milyon paket iken 2011 yılının ilk 9 ayında 50 milyon pakete ulaştığını belirtti.
 

'Tüm kurum ve kuruluşların eşgüdüm halinde çalışması zorunlu'

Bu sorunun çözümünün tüm kurum ve kuruluşların eşgüdüm halinde çalışmasını zorunlu kıldığını belirten Bakan Şimşek, "Eylem planımızın en önemli özelliği de bu eşgüdümü sağlıyor olmasıdır. Nitekim eylem planımızın ilk maddesi; Gelir İdaresi Başkanının başkanlığında ilgili kurumların üst düzey yöneticileriyle birlikte, yapılan çalışmaların değerlendirileceği 3'er aylık toplantıların yapılmasını öngörmektedir" dedi.

İçişleri Bakanı'nın başkanlığında 6 ayda bir değerlendirme toplantısı yapılacak

Bakan Şimşek'in açıkladığı Eylem Planı'na göre sigara kaçakçılığının yerel düzeyde etkin takibi ve koordinasyonun sağlanması amacıyla valiler başkanlığında ilgili taşra birimlerinin yetkililerinin katılımıyla düzenli toplantılar yapılacak. İçişleri Bakanı'nın başkanlığında 6 ayda bir periyodik değerlendirme toplantıları gerçekleştirilecek. Sigara kaçakçılığıyla mücadelede kurumlar arası bilgi paylaşımının da çok önemli olup, her kurumda üretilen bilgilerin suçla mücadelede etkin olarak kullanılacak.
 

Sınır bölgelerinde özel çalışmalar yapılacak

Emniyet birimlerinin yapmış olduğu operasyonlar neticesinde, sigara kaçakçılığının yoğun olarak yapıldığı belirlenen sınır bölgeleri ile kaçak sigaranın nakledildiği güzergahlar üzerindeki bölgelere yönelik özel çalışmalar yapılacak.

Özel bir ekip oluşturulacak

Eylem Planı'na göre Vergi Denetim Kurulu bünyesinde özel bir ekip oluşturulacak ve bu ekip, gerektiğinde mücadeleci diğer kurumlardan da destek alarak, etkin ve hızlı bir şekilde kaçakçılıkla mücadele edecek. GİB bünyesinde oluşturulan ekiplerle saha denetimlerine ağırlık verilecek, Kara Kuvvetleri Komutanlığının ve Sahil Güvenlik Komutanlığının sorumluluğunda olan alanlarda yasadışı girişlerin önlenmesi amacıyla gerekli eşgüdüm sağlanacak.

Piyasa denetimlerine ağırlık verilecek

Suçla mücadelede kolluk kuvvetlerinin organize suçlarla mücadeleye yönlendirilirken, mahalli idare birimlerinin etkinliği artırılarak piyasa denetimlerine ağırlık verilecek. Serbest bölgelerden yurda kaçak girişlerin önlenmesi amacıyla Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı tarafından koordineli denetimler yapılacak.
 

Üretim, stok ve satış aşamasında, sevk zinciri takip edilecek

Sektörde elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçilerek; üretim, stok ve satış aşamalarındaki ürünlerin sevk zincirinin takibi yapılacak. Tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığı suçu ile mücadelede caydırıcılığın ve etkinliğin artırılması amacıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duyduğu mevzuat değişiklikleri yapılacak.
 

Ürünlerin yasa dışı yollardan yurda girişi engellenecek

Yeni bandrol ihalesi kapsamında uygulamaya başlanacak kod sistemiyle, ihraç edilen ürünlerin yasa dışı yollardan yurda sokulması engellenecek. Ayrıca bandrol sisteminde öngördüğümüz görsel güvenlik önlemlerinin artırılmasıyla sigara tüketicilerinin de denetime etkin katılması sağlanacak.

Gümrük kapıları modren x-ray cihazlarıyla donatılacak

Gümrük sahalarımızda kaçak girişlerin önlenmesi amacıyla gerekli teknolojik alt yapı yatırımları yapılarak Gümrük kapıları modern X-ray cihazlarıyla donatılacak. Kaçak sigaranın ülke ekonomisine ve kamu düzenine vermiş olduğu zararlar ile kaçakçılığın terörün finansmanında kullanıldığı hususlarında kamuoyu sürekli bilgilendirilerek farkındalık oluşturulacak. Eylem planının uygulanması kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler ve elde edilen sonuçlar dönemler itibariyle kamuoyuyla paylaşılacak.

 

Sigara satışlarındaki yüzde 13.3'lük azalma

Bakan Şimşek, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir soru üzerine Bakan Şimşek, sigara kaçakçılığının terör ve organize suç örgütlerine finansman sağladığının altını çizdi. PKK'nın sigara kaçakçılığından ne kadar gelir elde ettiğini tahmin etmenin çok zor olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, Türkiye'nin geleceği açısından terör örgütüne kaynak olan sigara kaçakçılığının en aza düşürülmesinin her vatandaşın hassas olacağı bir husus olduğunu düşündüğünü dile getirdi. Sigara satışlarındaki yüzde 13.3'lük azalmanın vergi artışından mı kaynaklandığının sorulması üzerine Bakan Şimşek şu açıklamalarda bulundu: "2009'dan 2010'a geçerken paket satış anlamında yüzde 13.3'lük bir azalma söz konusu demiştik. Bunu ne kadarı kaçakçılıktan, ne kadarı Sağlık Bakanlığı'mızın güzel reklamlarından, ne kadarı ise bu vergi artışlarından kaynaklanıyor doğrusu bunu kesin olarak ifade etmek zor. Yalnız şunu ifade etmekte fayda görüyorum: Sigara firmalarına sorarsanız hepsi kaçak. Çünkü onlar tabii ki vergi artışlarını istemedikleri için böyle bir argümanla karşımıza çıkıyorlar. Ama muhtemelen bu 3 faktöründe bir miktar etkisi vardır. Ama bizim için önemli olan bu kaçakçılığın minimize edilmesidir. Eğer gerçekten vatandaşımız etkili reklamlar, kamuoyu duyarlılığını artıran kampanyalar veya sağlık Bakanlığımızın verdiği destekle, veya bizim vergi artışları nedeniyle azalıyorsa bu konuda zaten bizim bir tereddüdümüz olmaz."
 

'Herhangi bir süre belirlemedik'

Depremin ardından vergilerde yapılan ertelemenin süresinin sorulması üzerine Bakan Şimşek şimdilik herhangi bir süre belirlemediklerini söyledi. Van'daki depremden bireysel olarak da etkilendiğini belirten Bakan Şimşek, "Türkiye'yi de ciddi bir şekilde etkiler. Türkiye ağırlıklı olarak büyük oranda bir deprem bölgesi üzerinde ve dolayısıyla bunlar zaman zaman yaşanabiliyor. Fakat önemli olan tabii ki buna yönelik tedbirlerin alınması. Şimdi mücbir sebep süresiz bir şekilde ilan edildi. Durumun tabii ki vehametini dikkate alarak şu an itibariyle süresiz, ama ileriki aylarda tabii ki oradaki durum değerlendirilecek ona göre belki bir süre belirlenecek. Ama şu an itibariyle herhangi bir süre verilemedi. Dolayısıyla bir yıl hususu da bizim şuanda öngördüğümüz bir husus değil. Yani bu daha fazla olabilir ya da daha az olabilir ama sonuç itibariyle herhangi bir süre belirlemedik" diye konuştu.
 

'Bandrol sistemini biraz daha geliştirdik'

Bir soru üzerine Bakan Şimşek, bandrol sisteminin zaten olduğunu, bu sistemi biraz daha geliştirdiklerini söyledi. Burada önemli olanın stok artışı veya efektif satışların Bakanlık tarafından denetlenmesi ve değerlendirilmesinin olduğunu belirten Bakan Şimşek şu açıklamalarda bulundu: "Yani yapılan işlemlerin vergi kanunları karşısındaki durumlarını tabii ki araştıracağız. Diyelim ki biz herhangi bir düzenlemeyi öngördük ve bu düzenleme arifesinde veya bu düzenleme olmadan önce şirketler bir takım faaliyetler içerisine girdiler biz bu faaliyetleri vergi kanunları önünde makul olup olmadığını inceleyeceğiz. Bizim söylediğimiz konulardan bir tanesi de bu. Tabii ki bu yönde bir takım kaygılar ifade edilebilir. Çünkü önceden eğer belliyse diyelim ki 2013 yılında vergilerin tekrar yükseleceği önceden belliyse bu yönde belki adımlar atılır ama biz bunun yapılmasına karşılık bunu engellemek için bir takım tedbirler alıyoruz. Özü itibariyle benim söylediğim şey bu."
 

'Kaçakçılara karşı mevzuat güçlendirilecek'

Kaçakçılara karşı mevzuatın güçlendirilmesi gerekebileceğini belirten Bakan Şimşek, "Caydırıcı düzenlemeler çok önemlidir. Şuan itibariyle Eylem Planı'nda 18 ile 24 Nolu eylemlere bakarsanız aslında biz bu hususları ifade ediyoruz" dedi. Eylem Planı'nda Bakan Şimşek'in dikkat çektiği maddeler şöyle: "18 Madde: 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu gözden geçirilecek ve suçla mücadeleye katkı sağlayacak yasal düzenlemeler yapılacak. Adalet Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, TAPDK sorumlu kuruluşlar olacak. 24. Maddeye göre ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gözden geçirilecek ve suçla mücadeleye katkı sağlayacak yasal düzenlemeler yapılacak. Sorumlu kuruluş Gelir İdaresi Başkanlığı olacak."
 

Bakan Şimşek de bir aylık maaşını deprem bölgesine bağışlayacak

Bir soru üzerine Bakan Şimşek, Van depremi ile ilgili olarak bazı arkadaşlarının maaşlarını bağışladıklarını öğrendiğini, bunun çok güzel örnek bir uygulama olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: "Ben de katılacağım. Çünkü hakikaten büyük bir felaket yaşandı. Oradaki kardeşlerimizin can kayıplarını tabii ki biz telafi edemeyiz. Ama hiç olmazsa bizler mali anlamda şu anda çekilen sıkıntıları veya en azında diğer konularda gerekeni yapacağız. Zaten hükümet olarak biz bu konuda çalışmalara başladık. Elazığ depremini hatırlıyorsunuz. Çok kısa bir süre içerisinde biz yeni yerleşim yerleri anlamında, vatandaşların sıkıntılarını giderme anlamında harekete geçtik ve gerekeni yaptık. Türkiye bu konuda hakikaten eski Türkiye değil. Ama bireysel anlamda bizlerinde katkıda bulunması önemli. Bende bir vatandaş olarak söylüyorum bunu. Ben de bir aylık maaşımı bağışlayacağım. Ve bunu yapan arkadaşlarımızı da tebrik ediyorum."
 

Deprem vergilerinden toplanan paralar nereye gitti?

Bakan Şimşek'e 1999 depreminden sonra yürürlüğe giren vergilerden toplanan paraların nereye harcandığı da soruldu. Bakan Şimşek, Türkiye'nin 1999 yılında yaşanan büyük depremin ardından bir takım vergi düzenlemelerine gidildiğini belirten Bakan Şimşek, fakat sonra bu geçici vergilerin kalıcı hale getirildiğini vurguladı. Bunun AKP hükümetleri öncesinde yapıldığına dikkat çeken Bakan Şimşek, deprem vergilerinin makro boyutuyla ilgili bilgi verdi. 1990'lı yıllara gidildiğinde bütçe açığının Türkiye'deki makro ekonomik istikrarsızlığın temel bileşeni olduğunu söyleyen Bakan Şimşek açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bunun arkasındaki temel neden siyasi istikrarsızlıktır. Ama makro ekonomik açıdan baktığımız zaman tabiri caizse bütün kötülüklerin anası bütçe açığıydı. Hal böyle olunca bizim hükümetimiz ne yapmış, demiş ki biz mali disiplini devam ettireceğiz. Bizden önce kalıcı bir niteliğe kavuşturulan vergiler bizim dönemde de devam etmiştir. Türkiye'nin ihtiyaçları bu çerçevede bir vergi düzenlemelerini kalıcı hale getirmiş. Şimdi gelinen noktada Türkiye'nin herhangi bir yerinde bir afet olması halinde hemen devlet bütün imkanlarını devreye geçiriyor. Bugün TOKİ'yi bütçeden, kamudan tamamen bağımsız düşünemeyiz ki. TOKİ'nin yapacağı konutlar için biz ne yapıyoruz? Başka yerlerde arsalar tahsis ediyoruz. Bu arsalardan elde edilen gelirlerle bunlar yapılıyor. Sonuçta bunlar 74 milyonun servetidir. Şimdi onun için Türkiye'nin herhangi bir yerinde bir sorun varsa tabii ki o sorunu çözmek bizim görevimiz. Bu sorunu çözerken şu vergiyi şuradan almıştık da sadece şuraya kullanalım yaklaşımı zaten geçmişte de yoktu. 1990'da da olmamış 2000'de de olmamış 20001 yılında da olmamış. 2002'de de olmamış. Olsaydı, 1999 depreminin yaraları bir yıl içerisinde sarılırdı. Şimdi gelelim vergiyi hangi harcamalar için toplandığına. Bu aslında bütçeye, uluslararası bütçe mantığına da aykırı. Bu vergiler nereye harcanıyor? Ben bütçede daha önce açıkladım. Sizlerle de paylaştım. Bu vergiler bizim sağlığımıza gidiyor. Eğitime gidiyor. Bazen bize şunu da söylüyorlar. Şu kadar özelleştirme yaptınız ne yaptınız bu kadar parayı. Çok açık Hazine'ye verdik. Hazine bunları borç ödeme de kullandı. IMF'ye olan borç neredeydi bugün nereye geldi. Yani bütün bu hususlar ortada. Bu ülkede çok güzel hizmetler yapılıyor. Deprem yaralarını da hep beraber saracağız. Ama tabii ki devlet olarak biz bu işi, yani sorumluluğunu biliyoruz ve bu sorumluluğu yerine getirmek için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler