Dink cinayeti soruşturması

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesinde, ''görevi ihmal'' iddiasıyla Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen dava kapsamında yargılanan, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'nda Kıdemli Yüzbaşı rütbesiyle İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan Bolu İl Jandarma Komutanlığında görevli Binbaşı Metin Yıldız, Bolu Sulh Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifade verdi.

Dink cinayeti soruşturması
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.06.2009 - 15:23

Bolu Adliyesi'ne avukatı Sinan Barut ile birlikte gelen Binbaşı Metin Yıldız'ın Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Nuray Sümbül Gümüş tarafından ifadesi alındı. Mahkeme salonunda Dink ailesinin avukatları İsmail Cem Halavurt, Arzu Becerik, Hakan Bakırcıoğlu ve Ergin Cinmen de hazır bulundu.

Savunmasında, Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davada tutuksuz yargılanan sanıklardan Astsubay Okan Şimşek ile Uzman Çavuş Veysel Şahin'in kendisini telefonla aradığını ve daha sonra yanına geldiklerini ifade eden Yıldız, ''Bana, Yasin Hayal ve bir kaç arkadaşının Hrant Dink'i öldürme hususunda plan yaptığını söylediler. Haberin kaynağını sorduğumda Astsubay Okan Şimşek, söz konusu bilgiyi 'Coşkun İğce' isimli bir şahıstan aldığını, kendisini daha önce tanımadığını ve kayıtlı bir haber elemanı olmadığını söyledi'' dedi.

Astsubay Şimşek'in, Uzman Çavuş Veysel Şahin'in bu kişiyi tanıdığı yönünde beyanda bulunduğunu dile getiren Yıldız, Veysel Şahin'in, ''Coşkun İğce'nin söylediklerinin bir iddia'' olduğunu belirttiğini anlattı. Binbaşı Metin Yıldız, bu aşamadan sonra İstihbarat Şube Müdürü olarak üzerine düşen görevi yaptığını ve söz konusu bilgiyi, İl Jandarma Komutanı, Asayiş Şube Müdürü ve KOM Şube Müdürü'ne kendi şubesinde görevli personelin huzurunda aktardığını söyledi.

Bu toplantıdan sonra istihbarat elemanı Okan Şimşek'i yanına çağırarak, söz konusu bilgi doğrultusunda çalışmalar yapmasını emrettiğini, yine aynı günlerde İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz'ün yanına giderek, bu konuda bir emirleri olup olmadığını sorduğunu anlatarak, ''Olmadığını söylemesi üzerine ben de onun yanından ayrıldım. O günden itibaren Hrant Dink ölünceye kadar bu konuyla ilgili yani öldürüleceği ile ilgili hiçbir yazılı bilgi, belge, doküman gelmediği gibi sözlü olarak da herhangi bir duyum gelmedi'' diye konuştu.

Daha sonra Hrant Dink'in vefat ettiğini duyduğunu, bu konu ile ilgili İstanbul ve Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü'nün Pelitli beldesinde araştırmalar yaptığını ifade eden Yıldız, sözlerine şöyle devam etti: ''Astsubay Okan Şimşek ve uzman çavuş Veysel Şahin ile istihbarat şubesindeki görevlileri yanıma çağırdım. Şimşek'e bu konuyla ilgili olarak bildiği tüm bilgileri bana aktarmasını söyledim. Aldığım notları, gerekli talimatları verdikten sonra haber kayıt ve bildirim formu hazırlattım. Bundan öncede İl Jandarma Komutanı'nı cep telefonundan arayarak, konu ile ilgili durumu hatırlattım.''

Astsubay Şimşek ve uzman çavuş Şahin'in ifadeleri

Astsubay Okan Şimşek ve Uzman Çavuş Veysel Şahin'in, bazı emekli olan personele, şahsına ve komutanlarına husumet besleyen art niyetli kişi ve şahısların yönlendirmeleri sonucu, kendilerini suçlayıcı beyanda bulundukları inancında olduğunu savunan Binbaşı Metin Yıldız, ''Bunun sebebi de kamuoyunda oluşan infial neticesinde cezalandırılacaklarına şartlanmalarıdır'' görüşünü öne sürdü. Daha sonra söz alan Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu'nun ''Yasin Hayal'i, Trabzon Jandarma Komutanlığı olarak Hrant Dink cinayeti haricinde bilir miydiniz?'' sorusunu yanıtlayan Binbaşı Metin Yıldız, ''Yasin Hayal'le yüz yüze ve telefon ile hiçbir irtibatım olmamıştır. Kendisini hiç görmedim. Ancak tarihini tam hatırlamıyorum, ama 'Mc Donald's''ın bombalanmasına adı karıştığı için ismini duymuştum'' cevabını verdi.

Dink'in öldürüleceğine yönelik duyumun kendilerine ulaştığında ham bir bilgi olduğunu ve istihbarata dönüşmediğini anlatan Yıldız, haber kaynağının güvenilir bulunmadığını, söz konusu bilginin doğruluğunun kesin olmadığını vurgulayarak, ''Eğer haberin kaynağı ile bilginin doğruluğu teyit edilmiş olsaydı ben ilgili kurumlara bu bilgiyi verirdim. Ancak teyit edilmediği, kesin olmadığı ve güvenilir olmadığı için Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) ve Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne bildirmedim'' dedi. Müdahil avukatlarından Ergin Cinmen adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Hrant Dink cinayetinin Türkiye'deki önemli olaylardan biri olduğunu belirterek, ''Biz Hrant Dink ailesinin avukatları olarak gerçeğin ortaya çıkması için çabalıyoruz. Hrant Dink'in katlinde kamu makamlarının çok ciddi, kasta varan ihmalleri bulunmaktadır'' görüşünü savundu.

Olayın geçmişi


Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada, tutuklu yargılanan Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci, Hayal'in, Dink'i öldürme planı yaptığı, bu amaçla silah temin etmesi için kendisine para verdiği, bu durumu jandarma istihbarat görevlisi olarak tanıdığı kişilere aktardığını iddia etmişti.

Müfettiş raporlarında, Coşkun İğci'nin bilgi verdiği görevlilerin, Jandarma Astsubay Okan Şimşek ile Jandarma Uzman Çavuş Veysel Şahin olduğu öne sürülmüş, Trabzon Valiliği İl İdare Kurulundan bu iki görevli hakkında, ''Dink'in öldürüleceğini haber almalarına rağmen görevlerinin gereğini yerine getirmedikleri'' gerekçesiyle soruşturma izni istenmişti. Soruşturma izni verilmesi üzerine Şimşek ve Şahin hakkında, görevi ihmal suçundan, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Mahkemede ifade veren sanıklar, istihbarat bilgisini dönemin İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz'e ilettiklerini, onun konuyu kapattığını öne sürmüşlerdi.

Sanıkların ifadeleri üzerine dönemin Trabzon İl Jandarma Komutan Albay Ali Öz, İstihbarat Şube Müdürü Kıdemli Yüzbaşı Metin Yıldız, aynı birimde görevli astsubaylar Gazi Günay ve Hüseyin Yıldız ile uzman çavuşlar Önder Araz ve Hacı Ömer Ünalır hakkında da soruşturma izni verilmişti.

Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın ardından, ilk davanın sanıkları Okan Şimşek ve Veysel Şahin ile Albay Öz'ün de aralarında bulunduğu 8 sanık hakkında, ''Görevi kötüye kullanmak'' suçundan yeni bir dava açılmıştı. Bu davaya bakma görevi de yine 2. Sulh Ceza Mahkemesine verilmişti.

Mahkeme tarafından, birleştirilen her iki davanın iddianamesinde, aralarında Albay Ali Öz'ün de yer aldığı 8 sanık hakkında, ''Görevi ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak'' suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapsi isteniyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler