Diyarbakır’da Gaz, Ankara’da Selam

Parlamento Kulisi...

Diyarbakır’da Gaz, Ankara’da Selam
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.06.2014 - 19:21

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın çözüm sürecinde yeni aşamaya geçildiğini söylemesinin hemen ardından Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AKP grubunda yaptığı açıklamalar yeni gündem maddesini yarattı. İki haftadır PKK tarafından kaçırılan ya da ikna edilerek dağa çıkan çocuklar konusu tartışılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Güneydoğu’nun oyları Köşk’e çıkan yolda kilit öneme sahip. Hal böyle olunca Erdoğan da tartışmayı alevleyen açıklamalar yaparak HDP’ye, “Alıp geleceksiniz. Alıp gelmediğiniz takdirde bizim de B planımız, C planımız devreye girer” dedi. Gezi’nin yıldönümünde polise A’dan Z’ye gereği yapılacak diye talimat veren Erdoğan bu kez “B ve C planları” diyerek yine alfabeden örnek verdi. Klavyeyi özgürleştirdiğini söyleyen Erdoğan’ın alfabeye atıfla baskı kurması bir yana, çocuklar üzerinden yürüyen tartışmada BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın yaptığı bir açıklama konuyu farklı bir bakış açısından görmemizi sağladı.

Tan, Diyarbakır’da yerel seçim sonuçlarının ardından BDP’nin büyükşehir belediyesini kazanmaları üzerine parti binasında büyük bir coşku yaşandığını söyledi. 6 çocuk babası olan Tan, parti binasında çocuklarının da bulunduğu bir ortamda polisin biber gazı attığını belirtti. Güneydoğu’da çocukların psikolojisinin farklı olduğunu söyleyen Tan, çocuğunun itfaiyeci ve polis olmak isterken şimdi bu durumun değiştiğini kaydetti.

Tan, çocuğuyla birlikte Ankara’ya geldiğinde ise farklı bir durumla karşılaştı. Meclis’e küçük çocuğuyla birlikte geldiğinde girişte kendilerine selam duran polisi görünce Tan’ın küçük çocuğunun verdiği tepki şöyle oldu:

“Polis Amca Diyarbakır’da bize gaz atıyorsunuz, buraya gelince selam duruyorsunuz.”

____________________________________________________________________________

Amaç Hasıl Oldu, Eylem Sona Erdi!

CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, milletvekilleri için yapılan ve Meclis ana binasının tarihi dokusuyla hiç mi hiç uyuşmayan “TOKİ işi” yeni halkla ilişkiler binasına taşınmayı reddetmişti. Tüm milletvekilleri yeni binaya taşınırken ünlü mimar Behruz Çinici’nin imzasını taşıyan eski binada çalışmalarına devam etmişti. Ancak geçen hafta, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, bizzat telefonla arayarak Öner’den artık kendisine eski binada hizmet verilemeyeceğini belirtip yeni halkla ilişkiler binasına taşınması ricasında bulundu. Geçen nisan ayından bu yana yeni binaya taşınmamakta direnen Ali Haydar Öner, sonunda ikna oldu ve taşınma kararı aldı. Meclis kulisinde sohbet ettiğimiz Ali Haydar Öner, taşınma kararını, artık kendisine hizmet verilemeyecek olmasından dolayı değil, “eylemin amacına ulaştığı” için aldığını belirtip ekledi.

“Ben hem yeni binanın çirkinliğine ve Meclis’in dokusuna uyumlu olmadığına vurgu yapmak için, hem de Ağa Han mimarlık ödülü dahil, birçok ödül alan Meclis ana binası ile uyumlu olan eski halkla ilişkiler binasının yıkılmaması için böyle bir eylem ortaya koymuştum. Cemil Çiçek’ten, eski binanın yıkılmayacağı sözünü aldım. Kendisi eski binanın kütüphane olacağını söyledi. İkincisi, binanın çirkinliği ki bunu herkes artık kabul ediyor.”

__________________________________________________________________________________

Meclis Neyi Araştırır?

TBMM’nin denetim yollarından biri de araştırma önergeleridir. Çok tartışma ya da toplumda infial yaratan konularda muhalefet ve iktidar milletvekilleri konunun TBMM tarafından araştırılması için önerge verir, genel olarak da iktidarın kurulmasını istediği araştırma komisyonları kurulur. Komisyonlar aylarca çalışırlar, saptamalarını ve önerilerini rapor halinde TBMM Genel Kurulu’na sunar. Komisyon raporları, bazen hızla genel kurulda görüşülür, bazen de aylarca bekler, bazıları ise görüşülmeden hükümsüz hale gelir. Önerilerin ise kurumlar açısından bir bağlayıcılığı yoktur, tavsiye niteliğindedir.

Bu kapsamda son olarak Soma’da 301 yurttaşın yaşamını yitirdiği facianın araştırılması için araştırma komisyonu kuruldu ve komisyon çalışmalarına başladı. Bu komisyon da çalışmalarının sonunda bir rapor hazırlayarak genel kurula sunacak. Soma Araştırma Komisyonu’nun hazırlayacağı raporun ne zaman görüşüleceği bilinmez ama geçmiş bazı komisyonların akıbetlerini anımsamakta yarar var:

CHP ve MHP’nin üye vermediği Çözüm Araştırma Komisyonu, 25 Ekim 2013’te kuruldu, raporu görüşülmeyi bekliyor.

Telekulak Araştırma Komisyonu, 22 Ocak 2013’te kuruldu, raporu görüşülmeyi bekliyor.

İnternetin Çocuklar Üzerindeki Etkilerini Araştırma Komisyonu, 15 Mart 2012’de kuruldu, raporu görüşülmeyi bekliyor.

Darbeleri Araştırma Komisyonu, 11 Nisan 2012’de kuruldu, raporu görüşülmeyi bekliyor.

Önder Sav’ın Yasadışı Dinlenmesini Araştırma Komisyonu, 3 Haziran 2008 tarihinde kuruldu, raporu görüşülemeden seçim nedeniyle hükümsüz oldu.

Küresel Isınmanın Etkilerini Araştırma Komisyonu, 13 Şubat 2007’de kuruldu, çalışmalarını tamamlayamadı.

Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmayı Araştırma Komisyonu, 13 Şubat 2007’de kuruldu, hükümsüz hale geldi.

Kayısı Üreticilerinin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, 27 Mart 2007’de kuruldu, genel seçim nedeniyle komisyon çalışmalarına bile başlayamadan sona erdi.

Dileriz Soma komisyonu da benzer kaderi paylaşmaz!

(Ayşe Sayın/Emine Kaplan-Mahmut Lıcalı)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon