DSP'li Yağız, Başbakan'a Alevi Çalıştayı'nı sordu

DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, Alevi çalıştaylarını TBMM gündemine taşıdı.

Yayınlanma: 29.01.2010 - 09:27
Abone Ol google-news

DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi verdi.

Her inancın, mensuplarının inanışlarına göre yaşandığını, kimsenin kimseye inanç dayatmasında bulunmaya hakkı bulunmadığını belirten Yağız, bu konuda, Anayasa'nın 24. Maddesi'nde de, "Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. İbadet, dinî ayin ve törenler serbesttir" denildiğini anımsattı. Yağız, Başbakan Erdoğan'ın şu soruları yanıtlamasını istedi:
"-Bir inancı; laik bir devletin, bir devlet memurunun veya bu inançla ilgisi olmayanların tanımlamaya ve kendi tanımlarını o inancın mensuplarına kabul ettirmek için zorlamaya yetkisi var mıdır?

-Alevilik'le ilgisi olmayanların da Aleviliği, Aleviler'in kendi inanışlarının dışında tarif etmeye ve onları, kendi ölçülerine göre yönlendirmeye hakları olabilir mi?

-Böyle bir durum, Aleviler'e yönelik bir dayatma anlamına gelmez mi? Ve bu dayatma, Anayasa'ya ve laikliğe aykırı bir durum oluşturmaz mı?

-Aleviliğin ne olduğu-ne olmadığı konusunun, Anayasal ve doğal bir hak olarak Aleviler'in kendilerine bırakılması gerekmiyor mu?

-İnançlar ve inançların ibadet mekânları, ilgili inanç sahiplerinin dışında tartışma konusu olabilir mi?

-Diyanet İşleri Başkanı'nın, Aleviler'in doğal taleplerinin tersine, 'cemevlerinin ibadet yeri sayılamayacağı' yönündeki ısrarlı iddiası, Alevi gerçeğini reddetmek ve Aleviler'i başka mekânlara zorlamak anlamına gelmiyor mu?

-Aleviler'in; bu ve benzeri tutumların, 'kendilerini asimile etmeye çalışmak anlamını taşıdığı' görüşünü nasıl karşılıyorsunuz?

-Diyanet İşleri Başkanı'nın bu konudaki ısrarlı iddiasını devam ettirmesi, Alevi çalıştaylarını anlamsız hâle getirmiyor mu?

-Alevi çalıştaylarına birçok kişi ve örgüt temsilcisi, hatta, -sert tepki görünce katılamayan- Maraş Katliamı sanıklarından biri bile davet edilirken, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu neden çağrılmamıştır? Neden böyle bir ayrım yapılmıştır?

-İlk çalıştaya çağrılan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Alevi Kültür Dernekleri'nin son çalıştaya davet edilmediği, çeşitli Alevi örgütü yöneticileri tarafından dile getirilmiştir. Böyle bir kararı kim ya da kimler vermiştir? Bu da bir ayrım değil midir?"


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler