Erdoğan: Her bebeğe bakmak devletin görevidir

ATV televizyonunun yayınına konuk olan Başbakan Erdoğan, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Hürriyet Gazetesi Yazarı Taha Akyol'un sorularını yanıtladı.

CHP'nin diyalog atağı

CHP'nin Kürt sorununa ilişkin diyalog atağı hakkında "CHP'nin attığı adımı olumlu görüyorum" diyen Erdoğan, "Türkiye'de artık Kürt meselesi yoktur. Türkiye'de terör meselesi vardır, PKK sorunu vardır" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sözlerine de değinen Erdoğan, "MHP’nin bugünkü açıklamalarıyla birlikte toplumsal mütabakat olmadığı için bu otomatik olarak düşmüş oluyor" şeklinde konuştu.

Partisinin, Kürt sorununun güvenlik güçleriyle halledileceğine inanan bir parti olmadığını ifade eden Erdoğan, "Tek oluşturmamız gereken ortak akıl iktidar ve muhalefet bu işi birlikte halledebilir. Birlikte adım atalım" dedi.

Uludere

Uludere'de 34 yurttaşın bir hava operasyonunda öldürülmesi hakkında konuşan Başbakan, "Bu bölge bir terör bölgesidir. Kaçakçılar gidip geliyormuş" dedi. Hantepe ve Gediktepe'de yaşananları hatırlatan Erdoğan, saldırılarda kullanılan silahların katırlar üzerinde taşındığını söyledi. "Uludere'de olay salt kaçakçılık olayı değildir" ifadelerini kullanan Erdoğan, "O köyün evlatları bu işin içinde malesef kullanılmıştır" dedi.

Partili cumhurbaşkanı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir tartışma yaratacak "partili cumhurbaşkanı" fikrini ortaya attı.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin, böylece güçlü bir oylama yöntemiyle seçilen Cumhurbaşkanının iki başlılığı ortadan kaldırabileceğini belirten Başbakan Erdoğan, "Bu kadar güçlü bir oylamayla makama gelen cumhurbaşkanının orada da çalışmalarını ülke menfaati için ileri derecede yapması iki başlılık gibi görünen yapıyı tek başlılığa indirir ve denetim mekanizmaları da aynı güçle çalışmaya devam eder" diye konuştu.

Erdoğan'ın programdaki konuşmalarından satırbaşları şöyle:

-Özel Yetkili Mahkemeler tartışması MİT Müsteşarımın ifadeye çağrılması ile başladı. Burada yargı her şeyi bir kenara koyup yürütme alanına girme gibi bir adım attı. Siz hangi şartlarda MİT müsteşarını dinleyebilirsiniz bu belli. Şüpheli sıfatıyla çağırırsanız burada her şey alt üst olur. Burada devletin tekerine çomak sokmak gibi olur.

- Benim müsteşarımın kimseye OSLO'da falan bir yazı vermek gibi bir şey söz konusu olamaz.

- Bölücü terör örgütlerinin sitelerinde çıkan yazıları delil olarak iddianameye koyarsanız olmaz. MİT müsteşarım adaya giderken bile 'terörle mücadele konusunda ne yapabiliriz'in mücadelesini veririz diyorlar.

"Alacaksanız beni alın"

- Ben ilk olarak Emre Bey'le bu süreci başlattım. Yardımcıları olan hanfendi de bu süreçte aynı adımları attı. Burada iyice çizmeyi aşan bir adım atıldı. Bana bağlı olan müsteşarımı alırsanız ben durmam. Ha alacaksanız beni alın. Yargı kalkıp burada yardımcı olmak yerine bu kadar önemli kurumları bir şüpheye sevk ederse nasıl çalışacaklar.

- Ondan sonra siz çalıştıracak insan bulamazsınız. Bu ister istemez 'Biz devlet içinde ayrı bir devletiz' diyerek Cumhurbaşkanı'na kadar herkesi çağırırım diyebiliyor. Çağırdım oldu diyebiliyorlar.

Kürtaj tartışmaları

- Kürtaja karşı adım atmakta kararlıyız.

- Vücut senindir ama cenin senin olmaktan çıkmıştır. Sen onu öldürümezsin. Öldürürsen bu cinayettir.

- Her bebeğe bakmak devletin görevidir.

- Anne karnında öldürmek çıkış yolu değildir.