"Ergenekon'da Atatürkçüler sindirilmeye çalışılıyor"

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde düzenlenen toplantıda, bu ülkede yaşayan her yurttaşın  vergi verdiğini ifade ederek, ''Sizin kaydınızın olup olmamasının hiç bir önemi yok. Ekmek alırken bile vergi verirsiniz. Toplanan vergiler ne oluyor. Acaba bu vergiler halkın çıkarları için mi harcanıyor, yoksa bu paralar ile birilerini zengin mi ediyoruz?'' diye konuştu.

Toplanan vergilerin hesabının sorulması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Sormazsak o işlenen suça biz de ortak oluyoruz demektir. Kendimize 21 yüzyılın Türkiye'sinde sorsak acaba naylon fatura düzenlemekten yargılanan birisi Maliye Bakanı olabilir mi? Ama var, oluyor işte. Bu nasıl oluyor bir kez de kendimize sormamız gerekiyor.''

''Ergenekon'' davasıyla ilgili görüşlerini de açıklayan Kılıçdaroğlu, ''Ergenekon davasında Türkiye'de bir darbe olabileceği ihtimaliyle, hayatları boyunca bir araya gelmeyen insanlar, bir hapishanede bir araya getirilmişlerdir'' dedi.

Bu davayla ilgili ilerleyen günlerde daha net sonuçların ortaya çıkacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bu davaya, en ciddi tepkiyi Cumhuriyet Halk Partisi vermiştir. Çünkü, Ergenekon davası, Atatürkçülerin sindirilmeye çalışıldığı bir dava halini almıştır'' değerlendirmesinde bulundu.

Alevilerin istekleri

Alevi yurttaşların cemevlerinin ibadete açılmasını, Sıvas'taki Madımak Oteli'nin müze yapılmasını istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Önce diyorlar ki cemevleri ibadete açılsın. İtiraz eden yok. Bir gurup itiraz ediyor o da AKP. Eğer itiraz etmese buna seviniriz niye sevinmeyelim.
Alevi yurttaşlarımız yine diyorlar ki Sıvas'daki Madımak Oteli müze olsun. Biz olsun diyoruz. Hatta ismi Aydınlanma Müzesi olsun diyoruz. AKP de buna destek verirse seviniriz. Üçüncüsü, Alevi dedelere aylık bağlanması. Burada ciddi bir sorun var, kim dede kim değil. Bu konuda da objektif bir kural getirirlerse biz onu da destekleriz.''

Kılıçdaroğlu, ihtiyaç sahiplerine yardımların dağıtılması uygulamasını da eleştirerek, ''İnsanları dilenci konumuna koyup, kaymakamlığın önünde dizmek doğru değildir. Çağdaş bir ülkeye yakışmaz. Hele hele 21 yüzyılın Türkiye'sine hiç yakışmaz. Olması gereken, aile sigortası sistemidir. Aile sigortasını süratli bir şekilde yasalaştırmaları gerekmektedir'' dedi.

Aile sigortası

CHP'nin iktidara gelmesiyle yoksulluğun önüne ''aile sigortası'' uygulamasıyla önüne geçileceğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Biz makarna, kömür dağıtmayacağız. Biz aile sigortası uygulamasına geçeceğiz. Aile adına belli bir para yatırılacak, ailenin kadını gidecek o parayı çekecek. Kadını da bir anlamda güçlü kılmış oluyoruz. Değişkenler hesaplanarak ailelere farklı paralar yatırılacak, bunları da sosyal hizmet uzmanları belirleyecek. Bu sistem yoksulun onurlu yaşaması için gerekli bir sistemdir. Bu ülkede aç insanlar varsa bu hepimizin ayıbı. Yoksulu sömürü aracı olmaktan kurtaracağız.''

Emeklilik yaşlarının değiştiği kanuna sendikaların fazla tepki göstermediğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Ecevit Hükümeti döneminde hükümet emeklilik yaşlarını yukarı çekince Kızılay Meydanı'na 100 bin kişi çıkmış, haykırmıştı. İktidar değişti, IMF'den talimat geldi. AKP de daha yukarı çekti, ancak bu sefer Kızılay Meydanı'nda 100 bin kişi toplanmadı. Sendika ağaları işçinin paralarıyla altlarına Mercedes çekiyor, yakında onların dosyalarını da çıkaracağız. İktidara gelince sessiz kalan sendika ağalarının emeklilik yaşını da 95'e çıkaracağız.''

Yolsuzluk dosyalarını açmaya devam edeceğini vurgulayan CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Yozgat Belediyesi'ndeki yolsuzlukları açıkladım. Sırayla nerde yolsuzluk varsa hepsini açıklayacağız. Yozgat'a güya binlerce çiçek ekilmiş, ortada çiçek yok. Soruyoruz 'nerede bu çiçekler' diye, bana verdiği cevap şu: 'Yozgat'ta çok yeşil alan var'. Ben yeşil alanı sormuyorum, binlerce menekşeyi soruyorum. Yozgat'ta CHP milletvekili yok ama Yozgatlıların haklarını savunacak CHP'li milletvekilleri var. Sırayla yolsuzlukları ortaya dökeceğiz. Sıra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e de gelecek.''