Fatih Altaylı’dan Dursun Özbek açıklaması

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan 'Spor Saati' programında Fatih Kuşçu'nun sorularını yanıtladı.

Fatih Altaylı’dan Dursun Özbek açıklaması
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.01.2018 - 11:01

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan 'Spor Saati' programında Fatih Kuşçu'nun sorularını yanıtladı.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Bloomberg HT’de yayınlanan Spor Saati programında Galatasaray eski başkanı Dursun Özbek ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Fatih Altaylı’nın açıklamaları…

‘Galatasaray’ın krizde olmasının tek sebebi kötü yönetim. Fatih Hoca’nın da söylediği gibi 96-00 döneminde de ödeme sıkıntıları vardı. 2001 yılında görevi devraldığımda, Galatasaray’ın futbolculara toplam borcu 9.5 milyon dolardı. Eğer kulübü kulüp gibi yönetirseniz ve havayı korursanız, eğer Galatasaray’ı ve sporu biliyorsanız bu işleri bir kısım parayı ödeyerek ve başka türlü yöntemlerle çözebilirsiniz. Büyük liglerin dışında bu sorunlar Avrupa’nın her yerinde oluyor. Bunu makul bir şekilde idare etmen gerekiyor. Bunun için de iyi yönetici iyi Galatasaraylı iyi spor adamı, sporu seven ve içinden gelen adam olmak gerekiyor. Şimdi o işler düzene girecektir. Burada ben aylardır ağır şeyler söyledim ve herkes bana kızdı. Ortaya çıkacak tablolar ne kadar haklı olduğumu görecek. Ben, Dursun Özbek’e kızdıkça herkes iyi niyetli diyordu. Tam aksine çok kötü niyetli. Geçen hafta bir tweet attım. ‘Dursun Özbek gece yarısına kadar kulüpte ne yapıyor?’ dedim.’

”DURSUN ÖZBEK, GALATASARAY’I ÇİFTLİĞE ÇEVİRMİŞ”

”Galatasaray’ın borçlanma enstürmanı olarak kullandığı hisseleri üzerine geçirdi. Bunları kendinden sonra yerine gelen yönetimin elini kolunu bağlamak için yaptı. Cebinden para verdiği doğru ama o parayı geri almak için bunu yaptı. Cebinden verdiği paraya çok yüksek bir faiz işleterek o parayı geri almaya çalışıyor. Galatasaray’ın gelirlerden oluşan alacaklarının hepsini alacak ve Galatasaray’ın yeni yönetiminin elinl kolunu bağlayarak Galatasaray’dan ayırlıdı. İlk ayıbı buydu. Bu durumda oluşan masrafları da kulübün üstüen yıktı. Bu da başka bir rezalet. Müthiş transferler yaptı diyorlar ya hiçbirinni 5 kuruş parasını ödememiş. Ekim ayından beri, kimseye para pul vermemiş. Hani sen Galatasaray’ı iyi yönetiyordun? Hani sen Galatasaray’ı borçsuz yapıyordun? Bu mu? Ndiaye meselesi… Onun ortaya çıktığı akşam kulüpte nbir telefon geldi. Bunu gizlememiz lazım dediler. Bir takım paralar ödenmiş, sonra çekler geriye gitmiş dediler. Bu para buharlaştırılmış sandı herkes. 7.5 milyon Euro’ya alındığı söylenen adam aslıdna 12 milyon Euro’ya alınmış. Ndiaye’ye 12 milyon vermişler. Bunu kamuoyundan gizlemek ve bu kadar çok para verdiklerini ortaya çıkmasın diye böyle dümen çevirmişler. Bazıları bana twitterdan yazmışlar. FFP’ye uymak için oyun yaptılar diyorlar. Onun buna uymakla bir alakası yok ki. Bu para kuılüpten çıkınca zaten harcaman olarak gözüküyor ve o kurallara uymamış oluyorsun. Burada sadece bir kandırmaca var. Genel kurulu ve taraftarı kandırıyorsun, KAP’ı kandırıyorsun, SPK’ya karşı suç işliyorsun. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Kim bilir daha neler çıkacak? Oralarda ne hatalar yapılmış kim bilir. Daha diğer transflere bakılmadı bile. Menajer paraları hangi oranla ödenmemiş, daha onlara sıra gelmedi. Her dakika yöneticilik faciasıyla karşı karşıyayız. Galatasaray genel kurulundan Allah razı olsun. Büyük bir uçurumdan kulübü geri döndürdüler. Bu mantalite Galatasaray’ı 3 yıl daha yönetseydi kim bilir daha neler olurdu? Denetçilerden de bunları gizlemişler. Bundan bizim haberimiz yok diyorlar. Sportif direktörle konuşuyorsun, ‘başkan talimatı’ diyorlar. Başkan kulübü çiftliğe çevirmiş. Bunlar başkanın ve kardeşinin organizasyonları… Sonuçta görüşen ve pazarlığı yapanlar onlar. Bunun mesela Osmanlıspor cephesi de var. Bugün oradan bir açıklama geliyor. ‘keşke bunu basınla paylaşmasaydınız’ diyorlar. Bu basına sızdı zaten, paylaşılmadı. Sadece bir gazetede Erhan Telli yazdı. Bir yerden duymuş. Benden duymadığına dair kalıbımı basarım. İyi bir gazetecilik yapmış. Osmanlıspor da bunu doğrular gibi açıklama yapıyor. Keşke bunu bizle konuşsaydı diyorlar. Suçun iflahı olmaz. Bunun Osmanlıspor cephesi de var. Oradaki çekler acaba nereye gitti? Osmanlıspor bunu nasıl kayda aldı?”

”ÖZBEK 16 YILLIK BORCU 2 SENEDE 2 MİSLİNE KATLADI”

”Bu da şöyle ortaya çıktı. Menajer 1.5 milyon Euro almış gözüküyor. ‘Ben para almadım’ diyor. Kulüpten kesilmiş ama adam ben almadım diyor. Menajer ödemesi gibi gözüküyor. 7.5’un üstüne 1.5 Osmanlıspor’a zaten gitmiş. Sonra diğer rakamlar da gidince 12 milyon Euro oluyor. Bu gizlenmiş. Osmanlıspor bütçesinde bu nasıl oldu bilmiyorum. Gelir mi kaydedildi başka bir şey mi o da Osmanlıspor’un sorunu… Eğer Özbek, Mayıs’ta aday olacağım derse; bu mali kurulda ibra edilmemesi için elimden geleni yaparım. Bunları yapan birinin ahlaken ibra edilmemesi lazım. Galatasaray genel kurulu namusa, şerefe değer veriyorsa ibra edilmemesi lazım. Eğer Özbek diyorsa ki; ‘Ben bu kulübün içine ettim, bırakın gideyim’ diyorsa, bırakıp gidebilir. Ama ‘Ben Galatasaray’a yaptığım kötü şeylere doymadım’ diyorsa, SPK’ya her yere suç duyurusunda bulunulmalı. Yapılacak her şey yapılmalı. Bu kadar ödemeler yapılmamış. Borçlar birikmiş. Buna rağmen Özbek döneminde Galatasaray’ın borcu 500 milyondan 1.2 milyon dolara çıkmış. 2002’den yana biriken borç 5 milyon dolar bir teminat mektubu borcu vardı. Futbolculara da 6 milyon dolar civarında kalmış borç vardı. Yaklaşık 11-12 milyon dolarla biz kulübü verdik. Canaydın döneminde bu hızla yükseldi. Yanlış transferlerden sebep… 100 milyona gelmişti Özhan ağabey bırakırken. Katlana katlana bugüne kadar geldi. Dursun Özbek toplam borcu ikiye katladı. 16 yıllık borcu 2 mislide 2 senede yaptı. Üstelik de o dönemlerde sportif başarı vardı. Bu dönemde sportif başarı da olmadan rezil olarak bu hale gelen bir Galatasaray var. Şimdi de bıraktı gitti.”

”ZANNEDERSİN Kİ SELÇUK İNAN KOKAİN PARTİSİNDE YAKALANDI”

”Buna en güzel cevabı sadece Galatasaraylılar değil tüm takım taraftarları bu haberi yapan Fanatik isimli Fenerbahçe fanatiği gazete yöneticisine yönelik tepkileri gösterdi. ‘Size ne kardeşim, afiyet olsun kaptan’ dediler. Anlamadığım şu; Maç gecesi değil, maçtan önceki gece değil, kamptayken değil. İşini gücünü yaptıktan sonra arkadaşlarıyla restauranta gidiyor ve bir şeyler içiyor. Zannedersin ki adam kokain partisinde yakalanmış gibi haber yapıyorlar. Adam restaurantta herkesin içinde yemeğini içiyor. Kime ne! Futbolcu kardeşlerime arkadaşlarıma tek bir söylediğim şey vardı. İstediğiniz yere gidin diyordum. Yeter ki size yakışan şeyleri yapın diyordum. En ön masaya oturun, içebileceğiniz en kaliteli içkiyi için diyordum. Ben şuna bakarım, Selçuk’un içtiği içki iyi içki mi kötü içki mi? Bir yönetici veya onların büyüğü olarak futbolcularla karşılaşırdım ve onların hesaplarını öderdim. Ogazetenin yazarları içmiyor mu? Alkolik spor yazarlarımız var bizim. Bazıları efsane olmuış rahmetli İslam ağabey gibi. Bu yapılan alçaklıktır.”