Gazetecilere davanın amacı sansür, korkutma, yıldırma
Basın Konseyi ve 93 STK'den oluşan Gazetecilere Özgürlük Platformu, 21 gazeteciye açılan asırlık davayı eleştirdi.
Trajikomik bir olay Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyesi Doğan Satmış, “21 gazeteciye 150 yıl hapis istemek başka bir ülkede olsa komedi olur. Trajikomik bir olay. Bu dava maalesef Türkiye’nin itibarını aşağı çekiyor. Sonuç vermeyecek bu mantıksız davada sağduyunun galip gelmesini ve mahkemenin beraat vermesini bekliyoruz” diye konuştu. |
Basın Konseyi ve 93 STK’den oluşan Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP), aralarında gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Sorumlu Müdür Abbas Yalçın’ın da bulunduğu 21 gazeteci hakkında savcı Mehmet Selim Kiraz’ın fotoğrafını yayımlandıkları gerekçesiyle 7.5 yıla kadar hapisle “terör örgütü propagandası” suçundan dava açılmasını eleştirdi. Açıklamada, “Gazeteciler haberlerinden ötürü terörist muamelesi göremezler. Gazeteciler için ceza davaları açılmamalıdır” denildi.
Türenç: Talihsiz bir karar
Basın Konseyi ve GÖP adına, dün Osmanbey’deki Basın Konseyi merkezinde bir basın toplantısı düzenlendi. Basın Konseyi Başkanı ve GÖP Dönem Başkanı Pınar Türenç, gazetemiz Genel Yayın Danışmanı Doğan Satmış ve Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyesi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen’in katıldığı toplantıda, ortak açıklamayı Pınar Türenç okudu. Türenç, açılan dava için “Gazetecileri terörist ilan eden ve gazeteleri terör örgütü propagandası yapmakla suçlayan, zorlama bir talihsiz karardır. Bunların kabul edilmesi mümkün değildir. Haber peşinde koşan gazeteciler terörle suçlanamaz. Söz konusu fotoğrafta nefret söylemi yoktur” dedi.
Türenç, dava konusu fotoğrafın başta USA TODAY olmak üzere dünyanın birçok yayın organında yayımlandığını da hatırlattı ve “Yabancı gazetecilere de dava açılacak mı? 12 gazete ve 21 gazeteciyi terör propagandası yapmakla suçlamayı son derece orantısız buluyoruz. Ayrıca Basın İlan Kurumu da 39 gazeteye ilan kesme cezası uyguladı. Bu da yanlış. Özellikle yerel basının dayanağı resmi ilanlardır. Bu yolla basının can suyu kesilmek istenmekte” dedi. Türenç, son dönemde IŞİD ile ilgili vahşeti gözler önüne seren yayınların ve fotoğrafların serbestçe yayınlandığını, kimsenin de dava açmadığını hatırlattı. Türenç şöyle dedi: “Bugün Türkbasını, sansür, otosansür, korkutma, yıldırma, hatta yok edilme tehlikesiyle boğulmaktadır. Tüm bu çabalar, halkın haber alma hakkının yok sayılması anlamına gelmektedir. Asıl Türkiye fotoğrafı budur.”
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması