"Hakaretin altında derin psikolojik etkiler var!"

İnsanların haksız olduğunu kabullenemediği durumlarda hakaret yolu ile duygularını bastırmaya çalışabildiklerini ifade eden Psikiyatri Uzmanı Onur Okan Demirci, bu durumun da derin psikolojik etkiler nedeniyle ortaya çıktığını söyledi.

Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 27.04.2019 - 15:29

Son zamanlarda medya organlarına sık sık yansıyan toplumdaki öfke ve hakaret olaylarını değerlendiren Psikiyatri Uzmanı Doktor Onur Okan Demirci, bu olayların derin psikolojik etkiler nedeniyle yaşandığını belirterek “Bunun en önemli nedenleri arasında kişinin kendisinde eksik olarak hissettiği açıklarını kapatma çabası bulunmaktadır. Kişi kendisinde yetersizlik olarak yer edinmiş duygularını açığa vurmaktan veya fark edilmesinden endişe duyarak hakaret etme yoluna başvurabilir” dedi.

Kişinin, haksız olduğunu kabullenemediği durumlarda hakaret yolu ile bu duygusunu bastırmaya çalışabildiğini aktaran Dr. Demirci, “Haksızlığı ile yüzleşeceği korkusu ile durumu örtmeye çalışarak hakaret yoluna başvurabilir. Söylenen bir yalanın ortaya çıkma endişesi ile kişi öfke kontrol sorunu yaşayarak karşısındakine hakaret etme yolu ile durumu geçiştirmeye ve baskın hale gelme çabası içine girebilir” ifadelerini kullandı.

“EN TEMEL NEDEN GÜÇLÜ OLANIN ZAYIF OLANI EZME PSİKOLOJİSİ”

Hakaret eden kişinin genellikle kendisinden fiziksel ya da duygusal olarak daha zayıf veya statü olarak daha aşağıda birini seçtiğini dile getiren Psikiyatri Uzmanı Demirci şöyle devam etti:

“Çünkü kendisinden daha zayıf olarak gördüğü karakterin karşı koyamayacağını düşündüğü için böylece kendi içinde yaşadığı yetersizlik hislerinin açığa çıkmayacağından emin olur ve kendini daha güçlü hisseder. İşte doğada güçlü olanın zayıf olanı ezme psikolojisinin altında yatan en basit, temel neden budur. Kişi kendisini ne kadar yüksekte görürse oradan düşmesi o kadar can yakacağından düşmemek için her türlü yola başvuracaktır. Psikolojide narsizm olarak adlandırılabilecek bu durumun asıl sorumlusu aslında hakaret eden kişi olmayabilir. Toplum, aile, sosyal çevre kişinin bu narsizmin beslenmesinde büyük rol oynar. Beklentiler büyüdükçe kişi bu beklentileri karşılayabilmek adına kendisini şişirecektir. Tıpkı bir balon gibi. Fakat bir balon ne kadar fazla şişerse patladığında da o kadar fazla ses çıkarır. Her insanın yaşamda kendisine bir rol bulabilmesi için bir miktar narsizme ihtiyacı vardır. Yeterli dozda narsizm kişiyi ve çevresindekileri iyi hissettirir fakat aşırı dozda olduğunda ise çevresinde oldukça rahatsızlık hisleri uyandıracaktır. Ormanlar kralı/kraliçesi olan narsist aslan kendisini ve ortamını korumak için öyle güçlü kükrer ki kim varsa etrafında kaçacak delik arar. Bir korku imparatorluğuna dönüşen dünyasında ise bir o kadar da yalnız kalmıştır.”

YALNIZLIK EMPATİYİ YOK EDİYOR

Yalnızlığın empati yeteneğini yok edeceğini vurgulayan Demirci, “Karşısındakinin duygularını ve hislerini anlayamaz ve karşısındakini ezerken de hiçbir şey hissetmez. Ona göre her zaman o haklıdır. Narsistik bir dürtü ile gerçekleştirilen hakaret karşı tarafı sindirmeye yöneliktir. Galip geldiğini düşünen narsist kişi ise güçlü ve haklı olduğunu düşünerek hayatına yalnız bir şekilde devam eder” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler