HDP Eş Genel Başkanı Temelli'den Adalet Bakanı Gül'e 'Öcalan' çağrısı

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada İmralı Cezaevi'nde bulunan terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüşme kararına ilişkin açıklamalarda bulundu. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e seslenen Temelli, "Önemli bir adım attınız bunu tamamlama zamanı gelmiştir. Bu açlık grevi ve ölüm oruçlarının sonlanması için gerekli düzenlemeyi yapın, üzerinize düşeni yapın" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Temelli'den Adalet Bakanı Gül'e 'Öcalan' çağrısı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.05.2019 - 13:18

Adaletli bir yaşamı var edene kadar hep birlikte direnmeye devam edeceğiz. Adaletli bir yaşam, işkencesiz bir yaşamı var edene kadar mücadeleye devam edeceğiz.

<haber-dikey:1403238>

 

Temelli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 20 Mayıs 2016'da Meclisin "tarihinin belki de en karanlık, utanç verici kararını alarak" dokunulmazlıkları kaldırdığını söyledi. Temelli, "Arkadaşlarımızı üç yıl önce rehin aldılar ama içeride ve dışarıda direniş sürüyor. Hep birlikte direnmeye devam ediyoruz." diye konuştu.

Her yıl yüzlerce kadının öldürüldüğünü ve kadına yönelik şiddetin hız kesmediğini savunan Temelli, "Bu erkek egemen iktidarın, bu faşist zihniyet şiddetinin en fazla yansıdığı yerlerden birisi kadına yönelik şiddettir." ifadesini kullandı.

HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in 195 gündür açlık grevinde olduğunu anımsatan Temelli, cezaevlerinde de 3 bin tutuklu ve hükümlünün açlık grevi yaptığını söyledi.

Açlık grevinde olanların durumunun çok vahim bir hal aldığını belirten Temelli, "Ses olalım ki bu tecrit sonlansın. Buradan hükümete, Adalet Bakanı'na bir kez daha sesleniyorum; evet bir adım attınız. Yasaların, hukukun, vicdanın gereğini bir an önce yerine getirin. Adalet Bakanı'nın da belirttiği gibi hükümlülerin avukatlarıyla konuşması kanunu bir haktır. Doğru bir şey söylemişsiniz. Şimdi gereğini yapın." değerlendirmesinde bulundu.

Temelli, avukatların da İmralı Adası'na giderek hükümlülerle düzenli olarak görüşmesi gerektiğini vurguladı.

- "Tespih taneleri gibi dizilmişler, bir de fotoğraf çekilmişler"

Samsun'daki 19 Mayıs törenlerine değinen Temelli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"19 Mayıs 1919'un 100. yılı Samsun'da kutlandı. Kutlandı mı? 19 Mayıs'ın ruhuna vakıf olmayanlar, 19 Mayıs'ı kutlama bahanesi ile Cumhur İttifakı'na iman tazelemeye gittiler. Tespih taneleri gibi dizilmişler, bir de fotoğraf çekilmişler. Sanırsınız ki emeklilik fotoğrafı. Evet emekliliğiniz yaklaştı. Çok yakında hepinizi siyasetten emekli edeceğiz. O fotoğrafı da emeklilik hatırası diye duvara asarsınız. Türkiye ittifakıymış. Cumhur İttifakı'na yeni ambalaj peşindeler. Dizilmişler fotoğraf çekiliyorlar. Hiç kimse yok. Kürtler, kadınlar, emekçiler, gençler yok. Bu neyin fotoğrafı, ittifakı?

Aslında orada Türkiye'ye vermek istedikleri imaj tekçiliktir. Oysa 19 Mayıs tekçiliğe karşı bir zaman aralığının başlangıcını işaret eder. İttihatçı bir akla, iktidara karşı bir cumhuriyet arayışıdır. Yerel kongreler sürecidir. 1921 Anayasası'na giden yoldur. Tarih bilgisinden, kendi tarih bilincinden yoksun siyasetçiler gitmiş, orada 19 Mayıs'ı da siyasete malzeme etme peşindeler. Ülkenin ihtiyacı olan bu tür siyasi malzemeler değildir. Ülkenin ihtiyacı olan demokrasi mücadelesi, barış, toplumsal barıştır."

Samsun'da liderlerin verdiği fotoğrafa karşın Türkiye'de yaşanan bazı gelişmelere ilişkin fotoğrafları gösteren Temelli, "Gidip orada o fotoğrafları çektireceğinize bu fotoğraflara bakıp, bunların müsebbibi olarak utanç duymalısınız. Bu ülkeyi getirdiğiniz yer budur." dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un liselerde uygulanacak yeni eğitim modeline ilişkin açıklamalarını eleştiren Temelli, "Vizyon toplantısı yapıyor. 17 yıldır neredeyse her yıl model değiştirdiniz. Şimdi kalkmışlar, yeni bir model uygulayacaklarmış. Bu yeni modelde 'kariyer ofisleri' kurulacakmış. Eğitim sistemine yaklaşıma bakın. Okul sahibi, işletmecisinden milli eğitim bakanı yaparsan onun da yapacağı şey okulların ortasına 'kariyer ofisleri' kurmak olur." diye konuştu.

Ekonomik gelişmelere değinen ve Türkiye'nin "kriz olmaktan felakete dönüşmüş bir ekonomi" ile karşı karşıya olduğunu öne süren Temelli, "Güven endeksi 55.3'e gerilemiş. 2004'ten bu yana gelinen en düşük seviye. Ekonomiden anlamayan ekonomi özürlü bakan, 'en kötüsü geride kaldı. Ekonomi dengelendi. Tünelin ucunda ışık göründü' diyor. Trendir o tren, ne ışığı." ifadesini kullandı.

Suriye halklarının kendi çözümünü üreteceğini ve mutlaka bir gün barış içinde bir geleceği inşa edeceğini söyleyen Temelli, "Sadece Suriye ile sınırlı değil bugün ABD ile İran arasındaki gerilimi, Doğu Akdeniz'deki enerji meselesini ve tüm yaşananları üst üste koyduğunuzda Türkiye'nin etrafında inanılmaz bir gerilim alanının oluştuğu ortaya çıkıyor. Tüm bu gerilim siyasetini bizzat Türkiye'deki iktidar besliyor. Bu gerilim üzerinden hareket ediyor." görüşünü savundu.

- "Bu utançla yaşayacaksınız"

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) İstanbul seçimlerini iptal ettiğini anımsatan Temelli, şöyle devam etti:

"Şimdi 200 sayfalık gerekçe yazmışlar. 200 sayfaya ne sığdırdınız yakında göreceğiz. 200 sayfaya yapmış olduğunuz bu haksızlıkları ve hukuksuzlukları sığdıramazsınız. Biz, bu haksızlıklar, hukuksuzluklar ve şaibelerin hepsini tarihe not düştük. Bu utançla yaşayacaksınız. Yapmış olduğunuz bu sahtekarlığı asla ifade edemez, buna kılıf uyduramazsınız.

Haksızlık, hukuksuzluk karşısında ne yapacağız? Nerede bir haksızlık, hukuksuzluk, mağduriyet varsa orada mağdur ile beraber mağduriyeti ortadan kaldırmak ve hak, hukuk, adalet mücadelesi için orada olacağız. 23 Haziran İstanbul seçimlerinde, bir kez yendiğimiz ama yenildikçe doymayan bu iktidarı bir kez daha yeneceğiz. Demokrasi ittifakını var edeceğiz."

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye'nin bir geleceğinin olmadığını ileri süren Temelli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sınırlarına çekilmesi ve parti genel başkanlığını bırakması gerektiğini söyledi.

Temelli, "Anayasa yapım sürecinden çok daha önce toplumsal barış konusunda da bir an önce adımlar atmalıyız. Türkiye'yi Terörle Mücadele Kanunu kıskacından bir an önce kurtarmalıyız. Bu kanun çerçevesinde haksız, hukuksuz yere cezaevinde olan herkesin bir an önce özgürlüğüne kavuşması lazım." değerlendirmesinde bulundu.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler