Her yerde iflas var
Risk sigorta şirketi Euler Hermes’in araştırmasına göre, şirket iflasları ve durgunluk kaçınılmaz.
Daha önce yaptığı araştırmada, Türkiye’de 19 bin şirketin kapacağını öngeren Euler Hermes’in Arjantin araştırmasında, halen kendileri kabul etmese de temerrütte bulunan Arjantin için üç senaryo söz konusu. İyi, orta ve kötü olarak yorumlayabileceğimiz senaryoların hepsinde ne yazık ki şirketler resesyon ve şirket iflasları kaçınılmaz görünüyor.
Başta Avrupa olmak üzere küresel ekonomik gelişemelere paralel olarak şirketlerin faaliyetlerini bir aksiliğe uğramaksızın sürdürebilmenin yollarında biri olarak gündeme gelmiş risk ya da alacak sigorta şirketleri, durgunluk nedeniyle ticari faaliyetin zora girdiği ülkeleri mercek altına almaya başladı.
Ticari alacak sigortası alanında faaliyet gösteren Euler Hermes’in Türkiye Genel Müdürü Özlem Özüner, Türkiye için kurdaki sert yükseliş, likidite riski ve ödeme vadelerinin uzamasıyla alacak sigortasına yönelen şirketlerin prim üretimini yüzde 45-50 artırmasını beklediklerini söylerken son dönemde izlemeye aldıkları Arjantin hakkında yaptıkları ayrıntılı inceleme konusunda da bilgi verdi. Şirketin “Don’t cry for me Argentina” şarkısına atıfla “Arjantin için fazla ağlamayın” başlığıyla yayımladığı raporda, ülke için üretilen tüm senaryolarda iflasların söz konusu olduğunu anlattı.
Rapora göre, Arjantin’in teknik iflası sermaye çıkışlarını hızlandırdı, bu miktar tahmini 20 milyar dolar olarak belirtiliyor. Ancak, iflastan asıl etkilenenler yerel işletmeler ve kısmen uluslararası üreticiler olacak. Yurtiçi talepte daralma bu yıl yüzde 1.8’lik küçülmeyle resesyon bekleniyor, likidite krizi, yüksek siyasi belirsizlik ve müdahalecilik “kusursuz fırtına” için mükemmel ortamı oluşturuyor.
En riskli sektörler tüketici elektroniği, makine ve teçhizat raporu yönetici özetinde, izlenilmesi gereken sektörler olarak “Tüketici elektroniği ve makine ve teçhizat, otomotiv ve enerji” olarak sıralanıyor. Ülkede yurtiçi talep, yurtdışı arza bağlı. Otomotivde yüksek gümrük vergileri nedeniyle ciddi yavaşlama görülüyor.
Ülkedeki siyasi belirsizliğe de dikkat çekilen rapora göre, hükümetin ciddi müdahaleciliğinin yanı sıra alınan birçok önlem ciddi makroekonomik çarpıklığa neden olarak özel sektörü doğrudan etkiledi. Örneğin, 2011 yılından bu yana döviz ve ithalat üzerindeki kontroller imalat sanayii değer zincirlerinde sorunlar yarattı. Aynı şekilde, dolaşımdaki paraya sınırlı ulaşım yerli şirketlerin yabancı üreticilere ödemelerini zorlaştırdı. Bu da, bazı tüketim mallarının kıtlığına neden olarak tüketici fiyatları üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturdu. Son yıllarda enflasyonist baskılar bütçe açığının monetize edilmiş olmasından dolayı zaten çok fazlaydı.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması