Hızlandırılmış seçim takvimi CHP'yi zorlar

Hükümetin aslen AKP’nin isteksizliği yüzünden kurulamadığının kamuoyuna iyi aktarılabildiği görülüyor. Dolayısıyla bu hususlar CHP’nin yeni seçim kampanyasında öne çıkan mesajlar olacak.

Yayınlanma: 23.08.2015 - 00:11
Abone Ol google-news

CHP, 7 Haziran seçimi sonrası süreçte yaşananları ve CHP’nin bu süreçte gösterdiği tavrı seçim kampanyasının önemli bir malzemesi yapmayı planlıyor. Parti yönetimi CHP’nin yönetmeye hazır olduğunu, sorumluluktan kaçmadığını, ülkenin huzuru için uzlaşmaya hazır olduğunu gösterdiğine ve bunun ciddi bir siyasi sermaye oluşturduğuna inanıyor.

Hükümetin aslen AKP’nin isteksizliği yüzünden kurulamadığının kamuoyuna iyi aktarılabildiği görülüyor. Dolayısıyla bu hususlar CHP’nin yeni seçim kampanyasında öne çıkan mesajlar olacak.

 

Seçimde CHP söylemi

Yeni seçimde CHP’nin somut önerilerinde büyük bir değişiklik beklenmiyor. Kılıçdaroğlu, 7 Haziran seçim beyannamesinin güncellenmesi görevini bundan önceki seçimlerde olduğu gibi Prof. Dr. Sencer Ayata’ya verdi. Yeni seçim kampanyasında 7 Haziran seçiminde olduğu gibi ekonomik söylemin, bölüşüm politikalarının ön planda olması bekleniyor.

Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) yapılan değerlendirmelerde ilk oy kullanan genç seçmenler arasında CHP’nin oyunun az olduğu tespiti yapıldığı ve özellikle bu kesime yönelik söylemlerin geliştirilmesi gerektiğinin vurgulandığı belirtiliyor. Bu kapsamda Selin Sayek Böke gençlik istihdamına yönelik projeler üzerinde çalışıyor.

Bir yandan ekonomik söylem yeni çalışmalar ile desteklenirken parti yöneticileri Türkiye’nin gündeminin doğrudan ekonomi konuşmayı zorlaştıracağının farkındalar. Her gün şehit cenazeleri gelirken emekliye ikramiye gibi vaatleri duyurmanın zorlaşacağı biliniyor. Buna karşı da Kürt sorunu ve terör sorununun sınıfsal yanına yapılacak vurgu vasıtası ile iki konudaki söylemlerin birleştirilmesi düşünülüyor. Hem şehit olanın hem PKK’ye katılanların düşük gelirli ailelerin çocukları olduğu, 18 bin lirası olanın askerlikten kurtulduğu gibi söylemlerin yanı sıra, Türkiye eğer bir ekonomik krize girmeyecekse bunun ancak toplumsal huzuru sağlamakla olabileceği, bunu da ancak CHP’nin yapabileceği ön plana çıkarılması beklenen argümanlar.

 

Önseçim olacak mı?

Son olarak örgütlerin büyük merakla takip ettiği konu da tekrar önseçim olup olmayacağı. CHP Tüzüğü ön seçim yapılmasını zorunlu tutuyor. Lakin, Kılıçdaroğlu dahil birçok genel merkez yöneticisinin bu olağanüstü şartlarda ön seçim yapılmasına karşı oldukları biliniyor.

Gerçekten de içine girilecek hızlandırılmış seçim takvimi CHP’yi zor durumda bırakacak. Seçimin 1 Kasım’da olması halinde YSK’nin ön seçimlerin 8 Eylül’de yaptıracağı tahmin ediliyor. Seçim takvimi 31 Ağustos’ta başlarsa, bu durumda tüm adaylık başvurularının alınması, önseçim pusulalarının hazırlanması, kampanya yapılması gibi bir sürecin bir haftaya sıkışması gerekecektir ki bu da kimseye makul gözükmüyor.

Dolayısıyla CHP’nin hukukçuları önseçim yapmadan listelerin nasıl hazırlanabileceği konusu üzerinde çalışıyorlar. Öne çıkan görüşlerden bir tanesi tüzükteki mevcut düzenlemenin olağan durumlar için olduğu, içinde bulunulan siyasi durumun istisnai olduğu, sadece bu tarz istisnai durumlara yönelik olarak tüzüğün verdiği yetkiye dayanarak bir yönetmelik çıkarılabileceği. Yönetmeliklerin nihai onay makamı PM olduğu için bu konu bugünkü toplantıda konuşulabilir.

Eğer YSK bu çözümü kabul etmezse CHP bir tüzük değişikliği kurultayı toplamayı dahi düşünebilir. Lakin hızlandırılmış seçim takvimi bu konuda da CHP’yi zorlayabilir. Kurultay’ın toplanması için geçecek sürede YSK önseçim yapılmasını talep edebilir. Bu risklerle nasıl uğraşılacağının iyi hesaplanması gerekiyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler