"Hükümet Sayıştay'a hakim olmak istiyor"

TBMM Genel Kurulundaki Sayıştay Kanunu Teklifi üzerindeki görüşmelere, gelecek hafta devam edilecek. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi Genel Kurulda yaptığı konuşmada ''Meclis adına denetim yaparken Sayıştay'ın bağımsız olması gerekir" diyerek hükümetin bu düzenlemeyle Sayıştay'a hakim olmak istediğini iddia etti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.10.2010 - 14:15

TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında çalışmaları sürdüren Genel Kurulda, temel kanun olarak görüşülen teklifin birinci bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Oylamaya geçilmeden, Pakdil birleşime kısa süre ara verdi. Pakdil, aranın ardından, komisyonun yerini almaması üzerine, 19 Ekim Salı günü saat 15.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.

Toplam 84 maddeden oluşan Sayıştay Kanunu Teklifi, temel kanun olarak üç bölüm halinde görüşülüyor. Teklif üzerindeki görüşmelere gelecek hafta devam edilecek.

BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, teklifin tümü üzerinde yaptığı konuşmada, devletlerin mali yapısının sağlıklı işlemesinin yolunun iyi bir kontrol mekanizmasından geçtiğini söyledi.

''Şeffaflık'' ilkesinin, denetimin vazgeçilmezi olduğunu ifade eden Geylani, oluşturulacak bağımsız denetim mekanizmasının tüm kamu yönetimini kapsaması gerektiğini ifade etti.

Geylani, teklifle yapılacak düzenlemelerin sorunları kökten çözemediğini, değişikliklerin, gerçek anlamda bir denetim mekanizması oluşturmayacağını savundu.

''Türkiye'nin, yolsuzluk cenneti haline geldiğini'' öne süren Geylani, ''Askeri bütçe harcamaları ve silahların denetimi konusunda Meclis'te hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Bunların denetimi masa başında yapılıyor'' dedi. Geylani, kışlalarda meydana gelen asker ölümlerinin araştırılmasını istedi.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, yeni kanunun, kamu maliyesi açısından önem arz ettiğini ifade etti.

Yolsuzluklar önlenmeden sağlıklı işleyen bir hukuk sistemi ve sağlam bir ekonomiye kavuşulamayacağını belirten Kalaycı, ''Yolsuzluklar kamu vicdanında kanayan bir yaradır. Denetim standartları geliştirilemediği için etkin bir denetim sistemine sahip değiliz'' dedi.

Kamu kurumlarının denetimi yapacak, özerk yapıya sahip ''Yolsuzluk Mücadele Birimi'' oluşturulması gerektiğini ifade eden Kalaycı, kanun teklifinin görüşmeleri sırasında çok sayıda yolsuzluk iddiasını gündeme getireceklerini söyledi. Kalaycı, Siyasi ahlak yasası çıkarılmasını ve milletvekili dokunulmazlığının makul kurallara dayandırılmasını istedi.
 

"Hükümet Sayıştay'a hakim olmak istiyor"

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de konuşmasında dünyada sayıştayların kuruluş ve çalışma şekilleri hakkında bilgi verdi.

Sayıştay'ın, Anayasal bir kurum olmasının doğal olduğunu belirten Hamzaçebi, ''Çünkü bireyin hak ve özgürlükleriyle, Sayıştay'ın görev alanı arasında yakın bir ilişki vardır'' dedi.

Millete ait olan ''bütçe hakkı''nın usulüne göre kullanılıp kullanılmadığı, bütçenin kullanımından milletin beklediği faydanın elde edilip edilmediği sorularına yanıt ihtiyacından, Sayıştay'ın ortaya çıktığını anlatan Hamzaçebi, ''Meclis adına denetim yaparken Sayıştay'ın bağımsız olması gerekir. Teklifin hazırlanış şekli ve Genel Kurul'a getiriliş şeklinin doğru olmadığı kanısındayım'' diye konuştu.

''Tasarının değerlendirilmesinde kurumun bağımsızlığını zedeleyen düzenlemeler var mı, buna bakmak gerekir'' diyen Hamzaçebi, sözlerine şöyle devam etti:
''85 maddelik bir teklif... Çok büyük bir bölümüne destek veriyoruz. Ancak tereddütümüz bulunan bazı konular var. Bunlarda uzlaşma olmadı. Kurumun bağımsızlığının gölgelendiğini düşünüyoruz. Titizlenmemiz bu yüzden. Hükümet bu düzenlemeyle Sayıştay'a hakim olmak istiyor. Kurumun örgütlenme modeline itirazımız var. Sınav sistemine itirazımız var. Bu sınav sistemiyle hükümet diyor ki; 'istediğim adamı buraya alacağım' Bilgiyi esas almayan bir sınav sistemi olabilir mi? Niyet, tüm devleti adım adım ele geçirmek. Sayıştay Genel Kurulu'nun yetkileri budanıyor. Ayrıca, tasarının kendi içinde dil birliği yok. Bir maddede yapılan tanımlamalar başka bir maddede tekrar karşımıza çıkıyor.''
 

"Herkesle görüşüldü"

AKP Milletvekili Alaattin Büyükkaya ise Sayıştay Kanunu teklifiyle, dünyanın en gelişmiş ülkelerine örnek olacak bir düzenleme yapıldığını ifade etti.

Sayıştay'ın yeni haliyle demokratikleşme ve şeffaflaşmaya katkı sunacağını anlatan Büyükkaya, kanunun çok uzun bir yoldan gelerek, Genel Kurul'a indirildiğini belirtti.

Sayıştay'ın, ülkede çok uzun bir geçmişi olduğuna dikkati çeken Büyükkaya, kanun teklifinin oluşturulmasında bu geçmişten elde edilen tecrübelerin kullanıldığını anlattı. Teklifin hazırlanması sırasında konuyla ilgili herkesi dinlediklerini belirten Büyükkaya, kanunun AB'ye tam üyelik açısından da önem arz ettiğini ifade etti.

Büyükkaya, kendisinden önce yapılan konuşmalarda, bazı kurumların denetimi açısından ilerleme kaydedilemediğinin söylendiğini anımsatarak, ''Hiçbir kurum istisna edilmedi. En önemli nokta bu. Herkes denetlenecek. Nerede kamu parası ve menfaati varsa orası denetlenecek. Her türlü denetim yapılacak'' diye konuştu.

BDP Hakkari Milletvekili Geylani'nin konuşmasında kullandığı, ''Kürt coğrafyası'' ifadesine de değinen Büyükkaya, konuşmasında ''780 bin kilometrekarede herkes birlikte yaşıyor. Türk milletinin coğrafyasıdır burası. Bu tür ifadelerin bölücülük olduğunu düşünüyorum'' ifadesine yer verdi.

Geylani ise Büyükkaya'nın sözlerine, ''Asıl bölücülüğü sen yapıyorsun'' diyerek tepki gösterdi.

 

CHP'nin gündeme ilişkin grup önerisi reddedildi

CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, KPSS'nin partizanlığa ve torpile kısmen de olsa son vermek amacıyla getirildiğini, 2009 yılına kadar da bu durumun sürdüğünü söyledi. Altay, 2009 yılında polis Meslek Yüksekokulu Sınavında sorulan soruların 85'inin ''bir cemaate yakın dersanede yapılan deneme sınavında sorulduğunun'' ortaya çıktığını belirtti.
Geçmişte de KPSS ve benzeri sınavlarda skandalların meydana geldiğini ancak son dönmede meydana gelen skandalların ''ideolojik'' olduğunu iddia eden Altay, ''Son KPSS sınavında bilinçli bir organizasyonla ÖSYM ve KPSS kirletilmiştir. Bu, ideolojik bir vakadır. Bu bir rezalettir, skandaldır'' diye konuştu.

TBMM'nin ''skandalları seyretme yeri olmadığını'' belirten Altay, ''Parlamento, bu gibi pisliklere seyirci kalmadığını göstermelidir'' dedi. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'a yönelik eleştirilerde bulunan Altay, ÖSYM'nin tamamen özerk hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.

AKP'ye kara mı çalıyorlar?

AKP Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, KPSS sınavında yaşananların ''skandal'' olduğuna katıldığını söyledi. Işık, skandala neden olanların araştırılması ve gereken cezaya çarptırılması gerektiğini kaydetti. KPSS'de yaşanan usulsüzlükten sonra 3 koldan soruşturma başlatıldığını ifade eden Işık, adli, idari ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun (DDK) araştırma ve soruşturmalarının devam ettiğini kaydetti.
Atılması gereken tüm adımların atıldığını belirten Işık, bunlar tamamlandıktan sonra zamanı gelince konunun TBMM'de de ele alınabileceğini ifade etti.

KPSS'de yaşananların AKP ile özdeşleştirilmesinin ''bühtan'' olacağını belirten Işık, konunun ''YÖK Başkanına tahvil edilmemesi gerektiğini'' de kaydetti. Işık, ''AKP'nin bu işle uzaktan yakından alakası yok'' dedi. Işık, ÖSYM'nin çağın geresinde kaldığını, mutlaka masaya yatırılarak, yeni bir yapıya kavuşturulması gerektiğini dile getirerek, ''Bunu ne zaman yapmaya kalksak 'hükümet ÖSYM'yi ele geçirmeye çalışıyor' deniyor. Çözüm, ÖSYM'nin çağdaş ve şeffaf bir yapıya kavuşturulmasıdır. Hükümet gerekli adımı atmıştır, konuya ilişkin kanun tasarısı hazırlanmaktadır'' diye konuştu.

ÖSYM'de cumhuriyet tarihinin en büyük skandalı yaşandı

MHP Mersin Milletvekili Akif Akkuş de KPSS'de cumhuriyet tarihinin en büyük skandalının yaşandığını ifade etti. Akkuş, ÖSYM'nin YÖK'ten ayrılması ve güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ise sınava dayalı eğitim sisteminin çöktüğünü, sistemin sınavlardan kurtarılması gerektiğini söyledi. Konuşmaların ardından MHP ve BDP'nin de desteklediği öneri reddedildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler