İBB Bilim Kurulu oluşturuldu: En önemli aşama halkı bilinçlendirmek...

Farklı meslek odaları temsilcilerinin oluşturduğu kurulda 23 bilim insanı virüse karşı çalışmaya başladı. İBB Sağlık Daire Başkanı Önder Yüksel Eryiğit, salgına karşı kişisel tedbirlerin arttırılması gerektiğini vurgulayarak, “Hijyene her açıdan dikkat etmek gerekiyor. Koronavirüs diğer virüslere göre özgül olarak ağır olduğu için yüzeylere zeminlere yapışıyor. Yüzey temizliği önem arz ediyor. Maske kullanımını önemsiyoruz. El hijyenine dikkat etmek gerekiyor. Eldiven kullanılabilir fakat eldivenden daha çok el dezenfektanı ya da sabun kullanımına yönlendiriyoruz. En önemli aşamanın halkı bilgilendirmek olduğunu da düşünüyoruz. Kişi neyle mücadele ettiğini bilirse doğru mücadele edeceğine inanıyoruz” dedi.

Havaların ısınmasıyla insanların sosyal alanlarda bulunacağını da kaydeden Eryiğit, riski azaltmak adına insanların bir araya geleceği faaliyetlerin engellenmesi gerektiğini belirtti.

Önder Yüksel Eryiğit, İstanbul’un koronavirüse karşı en çok etkilenen şehir olduğunu söyleyerek, “Sağlık bakanımızın 1 Nisan’da yaptığı açıklamalarla Türkiye’deki virüsün yüzde 60’ının İstanbul’da olduğu ortaya çıktı. İstanbul’a özgü bir önlemin alınması gerekiyordu ve özel bir ölçekte değerlendirilmesi gerekiyordu. İstanbul için bir bilim kurulu oluşturup İstanbul’un sorunları acil bir şekilde değerlendirilmeye karar verdik” dedi.

8 MADDELİK ÖNERİ SUNDUKLARINI

Koronavirüse karşı 8 maddelik öneri sunduklarını kaydeden Eryiğit, “ Sunduğumuz 8 maddelik öneride yeni sağlık tesislerine ihtiyaç var dedik. İzolasyon merkezleri kurulması gerektiğini ve test sayısının arttırılması gerektiğini vurguladık. Test sayısı artırılarak filyasyona hız verilmesi gerektiğini söyledik. Sağlık çalışanlarının korunmasına yönelik önleyici eylem planlarının ortaya konulmasına çalışılması gerektiğini vurgulayarak otelcilik hizmetlerinden yararlanmaları gerektiğini, kişisel koruyucu ekipmanlarının eksiksiz olması gerektiğine dikkat çektik. Ek tedbirler üzerine de görüştük. Önerilerimiz tavsiye kararı olarak paylaşıldı. Sayın başkan da bilim insanlarının açıklamalarına uyarak görüşlerimize destek verdi. En son cumartesi günü uygulanan sokağa çıkma yasağına ilişkin bir araya gelerek tek maddelik bir öneri daha sunduk. Bilime aykırı bir planlamanın yapılarak sokağa çıkma yasağı getirildiği kanısına vardık ve yasağın bilimsel olarak nasıl yürütülmesi gerektiğini sunduk. Çarşamba günü bir toplantı daha yapmak üzere bir araya geleceğiz “ diye konuştu.

“SÜREÇ BİLİME UYGUN YÖNETİLMEDİ”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun haftasonu getirdiği sokağa çıkma yasağını da değerlendiren Eryiğit, “Bilim kurulu olarak, süreç yönetiminin bilime uygun olmadığını gerekçelerimizle beraber açıkladık. Bilimsel olmayan her şeyi eleştirdiğimiz gibi bu duruma da tepkimizi gösteriyoruz. Biz asla siyaset yapmıyoruz. Aldığımız her karar bilimsel veriler üzerinedir. Cuma günü yaşadığımız o kargaşadan sonra 14 gün sonra yayılma eğilimindeki eğrinin daha da dike çıkacağını tahmin ediyoruz. Bu sebeple sosyal mesafenin mutlaka korunması lazım. 2 gün sokağa çıkılmayınca geçti gibi düşünüp normal hayata dönmek lüksümüz yok” ifadelerini kullandı.

HİJYENE DİKKAT!

Salgının önüne geçebilmek adına kişisel tedbirlerin arttırılması gerektiğini belirten Eryiğit, “ Hijyene her açıdan dikkat etmek gerekiyor. Özellikle el hijyenine dikkat etmek gerekiyor. Koronavirüs diğer virüslere göre özgül olarak ağır olduğu için yüzeylere zeminlere yapışıyor. Yüzey temizliği önem arz ediyor. Maske kullanımını da önemsiyoruz. Özellikle toplu ulaşımda veya çalışmak durumunda olan insanlarımız için kişisel malzemelerin kullanımına devam edilmesi gerektiğini savunuyoruz. Eldiven kullanılabilir fakat eldivenden daha çok el dezenfektanı ya da sabun kullanımına yönlendiriyoruz. Ayrıca kişi yaptığı işe göre tulum da giyilebilir. Fiziksel mesafeye dikkat edilmesi gerekiyor. En önemli aşamanın halkı bilinçlendirmek ve bilgilendirmek olduğunu da düşünüyoruz. Bu kapsamda bir kampanya başlattık ve 5 dilde bilgilendirme çalışmalarımızı 5 farklı dilde bilboardlarda paylaştık. Bedensel engeli bulunan yurttaşlar içinde bilgilendirme panelleri oluşturduk. Kişi neyle mücadele ettiğini bilirse doğru mücadele edeceğine inanıyoruz” dedi.

Havaların ısınmasıyla insanların sosyal eylemlerde bulunacağını da kaydeden Eryiğit, riski azaltmak adına insanların bir araya geleceği faaliyetlerin engellenmesi gerektiğini belirtti.

“TEK VÜCUT OLALIM”

Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklara birlikte çalışmak üzere çağrı yaptıklarını da anımsatan Önder Eryiğit, “

Şuanda sadece ülke olarak değil, dünya olarak büyük bir virüs salgınına karşı savaşın içindeyiz. Bu savaşta hangi bileşenler bir arada olması gerekiyorsa yanyana gelmek lazım. Biz çağrımızı yapıyoruz, çağrımız hala açık. Bu virüsle savaş konusunda toplumun tüm birimlerini ve kurumlarını birlikte hareket etmeye tek vücut olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.