İlker Başbuğ'dan: Rusya ve düşürülen uçakla ilgili açıklama
Genelkurmay eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Kırıkkale'de bir toplantıda yaptığı konuşmada Atatürk'ün dış politikası hakkında bilgiler verdi.
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ Kırıkkale Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu'nun düzenlediği 'Atatürk ve Dış Politika' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasında Suriye'de yaklaşık 5-6 yıldır süre gelen bir kriz, facia ve insanlık dramı yaşandığını belirten İlker Başbuğ, "Bu ülkede hayatını kaybedenlerin sayısı 300 binleri, ülke dışına gidenlerin sayısı milyonları aştı. Bunların da en büyük kısmı, yaklaşık 2,5 milyon deniyor, ama belki de daha fazlası Türkiye'de. Türkiye tüm olanaklarını kullanarak yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor. Bu 2,5 milyon insan ne olacak ileride, dönecek mi? Belki büyük bir kısmı dönemeyecek, bir kısmı belki Avrupa ülkelerine gidecek. Bu büyük nüfusu Türkiye kendi içerisinde nasıl absorbe edecek. Güvenlik açısından bugün bir sorun yaşattığına pek şahit olmuyoruz, ama yarının bunların Türkiye açısından bir güvenlik sorunu haline dönüşmesi ihtimal dahilindedir. Yani Suriye'den gelen mülteciler konusu elbette çok ciddi bir sorun. Maalesef bu mülteci akımının bugün bittiğini söylemek de mümkün değil. Peki yarın ne olacak. Bu konuda hala kafamda soru işaretleri var" dedi.
RUSYA'NIN SURİYE'Yİ KAYBETMESİ, AKDENİZ'İ KAYBETMESİ DEMEK
Suriye ile Türkiye arasındaki ilk ciddi sorununun Türk F-4 uçağının Suriye düşürülmesiyle başladığına değinen Başbuğ, "Ondan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti angajman, yani çatışma kurallarını ilan etti. Devletler kendi sınırları içerisinde, buna hava sahası da dahil olmak üzere çatışma kurallarını ilan etme ve uygulama hak ve yetkisine sahiptir. Çatışma kuralları Suriye olayları başladığında Türkiye tarafından bütün dünyaya ilan edildi. Türkiye özellikle hava ihlallerine müdahale edeceği açıkladı. Geçen aylarda Suriye'ye bir de aktif olarak Rusya'nın müdahalesi başladı. Müdahale daha çok hava kuvvetlerinin kullanılması şeklinde oluyor. Suriye, Rusya açısından önemli. Akdeniz'e çıkış kapısı. Lazkiye'de hava üssü, Tartus bölgesinde de deniz üssü var. Rusya'nın Suriye'yi kaybetmesi Akdeniz'i kaybetmesi demek. Rusya'nın böyle bir şeyi kabul etmesi söz konusu değil. Bu neticeden hareketle Rusya, Esad yönetiminin arkasında duruyor" dedi.
TÜRK HAVA KUVVETLERİ GEREKENİ YAPTI
Rus uçağının düşürülmesi konusunda Türk Hava Kuvvetleri'nin müdahale etmekten başka çaresinin olmadığını anlatan Başbuğ, "Türk Hava Kuvvetleri kendisine verilen yetkiler çerçevesinde sınırı korumak için gerekli işlemi yapmıştır. Bunu başka şekilde yorumlayamayız. Zaten yoruma da açık değil, net" dedi. Ortada ciddi bir kriz olduğunu belirten Başbuğ, "Bu ciddi krizi daha yukarılara tırmandırmadan, özellikle Türkiye-Rusya ilişkilerinde bazı geçici zararlar olacak. Bunu kabul etmek zorundayız. Ama önemli olan köklü, kalıcı zararlar olmadan bu krizden nasıl çıkılacak? Tabi ki bu krizden çıkışın anahtarı, daha doğrusu inisiyatifi de şu anda Rusya'nın elinde. Önemli olan Rusya bu krizi nasıl yönetecek ve bu krizden nasıl çıkılacak? Sorun bu. Türkiye Rusya savaşın olası olduğunu düşünmüyorum" dedi.
ÇİRKİN, PROVOKATATİF DAVRANIŞ
İlker Başbuğ, Rus savaş gemisinin İstanbul boğazını geçişi esnasında Rus askerinin füze göstermesini provokatif bir davranış olduğunu belirtti. Başbuğ, "Bu davranış çok çirkin. Montrö anlaşması gereği barış şartları altında bu hareketin bir yaptırımı yok. Saldırı durumu olsa idi anlaşma ihlali doğururdu. Bu da yaptırım gerektirdi. Ancak şu anda yapılması gereken diplomatik bir çalışmadır" ifadesini kullandı.
Konferans sonunda Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Yıldız, Başbuğ'a plaket ve ebru tablosu hediye etti. Başbuğ yeni kitabı için imza günü düzenledi. Başbuğ burada bol bol kitap imzalayarak öğrencilerle fotoğraf çektirdi.
RUSYA'NIN SURİYE'Yİ KAYBETMESİ, AKDENİZ'İ KAYBETMESİ DEMEK
Suriye ile Türkiye arasındaki ilk ciddi sorununun Türk F-4 uçağının Suriye düşürülmesiyle başladığına değinen Başbuğ, "Ondan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti angajman, yani çatışma kurallarını ilan etti. Devletler kendi sınırları içerisinde, buna hava sahası da dahil olmak üzere çatışma kurallarını ilan etme ve uygulama hak ve yetkisine sahiptir. Çatışma kuralları Suriye olayları başladığında Türkiye tarafından bütün dünyaya ilan edildi. Türkiye özellikle hava ihlallerine müdahale edeceği açıkladı. Geçen aylarda Suriye'ye bir de aktif olarak Rusya'nın müdahalesi başladı. Müdahale daha çok hava kuvvetlerinin kullanılması şeklinde oluyor. Suriye, Rusya açısından önemli. Akdeniz'e çıkış kapısı. Lazkiye'de hava üssü, Tartus bölgesinde de deniz üssü var. Rusya'nın Suriye'yi kaybetmesi Akdeniz'i kaybetmesi demek. Rusya'nın böyle bir şeyi kabul etmesi söz konusu değil. Bu neticeden hareketle Rusya, Esad yönetiminin arkasında duruyor" dedi.
TÜRK HAVA KUVVETLERİ GEREKENİ YAPTI
Rus uçağının düşürülmesi konusunda Türk Hava Kuvvetleri'nin müdahale etmekten başka çaresinin olmadığını anlatan Başbuğ, "Türk Hava Kuvvetleri kendisine verilen yetkiler çerçevesinde sınırı korumak için gerekli işlemi yapmıştır. Bunu başka şekilde yorumlayamayız. Zaten yoruma da açık değil, net" dedi. Ortada ciddi bir kriz olduğunu belirten Başbuğ, "Bu ciddi krizi daha yukarılara tırmandırmadan, özellikle Türkiye-Rusya ilişkilerinde bazı geçici zararlar olacak. Bunu kabul etmek zorundayız. Ama önemli olan köklü, kalıcı zararlar olmadan bu krizden nasıl çıkılacak? Tabi ki bu krizden çıkışın anahtarı, daha doğrusu inisiyatifi de şu anda Rusya'nın elinde. Önemli olan Rusya bu krizi nasıl yönetecek ve bu krizden nasıl çıkılacak? Sorun bu. Türkiye Rusya savaşın olası olduğunu düşünmüyorum" dedi.
ÇİRKİN, PROVOKATATİF DAVRANIŞ
İlker Başbuğ, Rus savaş gemisinin İstanbul boğazını geçişi esnasında Rus askerinin füze göstermesini provokatif bir davranış olduğunu belirtti. Başbuğ, "Bu davranış çok çirkin. Montrö anlaşması gereği barış şartları altında bu hareketin bir yaptırımı yok. Saldırı durumu olsa idi anlaşma ihlali doğururdu. Bu da yaptırım gerektirdi. Ancak şu anda yapılması gereken diplomatik bir çalışmadır" ifadesini kullandı.
Konferans sonunda Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Yıldız, Başbuğ'a plaket ve ebru tablosu hediye etti. Başbuğ yeni kitabı için imza günü düzenledi. Başbuğ burada bol bol kitap imzalayarak öğrencilerle fotoğraf çektirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama