'İnşallah kriz bizi teğet geçecek'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ Öğretmenevi önündeki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, hükümetin icraatlarından bahsederek, Elazığ'a yapılan yatırımları anlattı. Bir taraftan halka hizmet yolunda gece gündüz çalıştıklarını, bir yandan da ülkenin sorunlarını çözmek için çaba sarf ettiklerini kaydeden Erdoğan, sözü terörle mücadeleye getirdi.

Türkiye'nin tarihi misyonu ve bulunduğu coğrafya nedeniyle hiçbir zaman rahat bırakılmayan, daima gizli ya da açık saldırılara maruz kalan bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bu saldırıların en alçakçası ise şüphesiz terör yoluyla yapılanlardır. Her şehit haberi yüreğimizi dağlıyor. Hainlerin cezalarını bulmaları artık bu acıyı hafifletmiyor ama terörle mücadelenin uzun soluklu bir mücadele olduğunu, serinkanlılığı muhafaza etmenin önemli olduğunu da biliyoruz. Terör örgütünün hedefi, toplumsal direnci kırmak, yılgınlık oluşturmaktır.''

Erdoğan, terör örgütüyle halk arasındaki irtibatın kesilmesinin önemli olduğunu belirterek, ''Bunu hep beraber sağlayacağız'' dedi. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Toplumsal psikolojimizi bozmadan birlik ve beraberlik içinde birbirimize kenetleneceğiz. Biliyorsunuz terörizmin hedefi, propagandasını yaptırmaktır. Buna da fırsat vermeyeceğiz. Biz birbirimize sarılacağız. Ayrım yok. Türküyle, Kürdüyle, Zazasıyla, Boşnakıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, Abhazasıyla, ne olursa olsun, hiçbir ayrım yapmaksızın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında bir ve bütün olacağız.''

İçte ve dışta başarılı bir iktidarın iş başında olduğunu kaydeden Erdoğan ''ancak bunu hazmedemeyen içeride ve dışarıda muhaliflerin de düşmanların da olduğunu'' söyledi.
Erdoğan şöyle devam etti:
''Bütün bunlara rağmen dün BM güvenlik Konseyi geçici üyeliği seçimi yapıldı ve Türkiye 47 yıl aradan sonra 2009-2010 dönemi için geçici üyeliğe 1. turda 1. sırada seçildi. 192 ülkenin 151'inin oyunu aldı. Avusturya 2. sırada 133 oy aldı. Bütün bunlarla birlikte bundan sonra dünya genelinde sorumluluğumuzun daha da arttığını biliyoruz ama dünyanın Türkiye'ye olan teveccühü anlamlıdır. Öyleyse yurt içinde de bir birliğin, beraberliğin gayreti içinde olacağız. 5 yıl önce geçici üyelik için müracaatımızı yaptığımızda farklı konuşanlar şimdi herhalde şapkalarını başlarının önüne koyuyordur. Demek ki çalışınca oluyor, gayret edince oluyor. Gerek Kafkaslarda, gerek Orta Doğu'da, Orta Asya'da, Balkanlar'da, Avrupa'da da her yerde Türkiye'nin her geçen gün güvenilirliği artıyor.''

Erdoğan, Türkiye'nin oynanan oyunların farkında olduğunu belirterek, ''Bizim coğrafyamızda aynı oyunun bir kez daha tekrar edilmesine izin vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun'' dedi. Erdoğan, Elazığ Öğretmenevi önündeki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada terörizmle mücadele ve küresel ekonomik krize değindi.
Dünyada Yaşanan ekonomik krizin büyük bir etki yarattığını ifade eden Erdoğan, ABD, Japonya ve AB üyesi ülkelerin bundan etkilendiğini söyledi. Erdoğan, ''İnanıyorum ki inşallah bizi teğet geçecek ve biz bunu en az zayiatla atlatacağız'' diye konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tam birliğin, beraberliğin olması gereken zamanda hala buna körükle gidenler var. Yangına benzin pompasıyla gidilmez, su pompasıyla gidilir. Hala sorumluluk mevkisinde olanlar ne yazık ki benzin pompasıyla gidiyor. Ne olur bırakın bu benzin pompalarını ve su pompalarıyla yangına gidin. Varsa bir projeniz, çözüm için öneriniz, başımız gözümüz üstüne. Getirin bunu beraber yapalım ama yoksa sadece Amerika'da, Avrupa'da olanı konuşmak suretiyle bizim karşımıza dikilmeyin. Bunlara karnımız tok.
Bize çözüm lazım, varsa bize bunu getirin. Şu anda biz buna çalışıyoruz. İlgili bakan arkadaşlarımla sürekli çalışıyoruz. Bu konuda sözü olan, konuşulabilecek düşünürlerle devamlı görüşüyoruz. Başkanlığımda yapılan toplantılar var, yapacağız. Çünkü biz sorumluluk noktasındayız. Biz yapmayacağız da kim yapmayacak. Hamdolsun şu anda bu sorumluluğun bilinci içerisinde çalışmalarımız devam ediyor. Tabii biz bu saldırıların gerisindeki amaçları gayet iyi biliyoruz. Ulaşmak istedikleri hedefler de malum. Hamdolsun biz bunların hepsine hazırlıklıyız. Bundan sonraki süreçte de bütün çalışmalarımızı, terör konusunda da demokratik gelişimden asla taviz vermeden, hukuktan, adaletten, metanetten ayrılmadan bu mücadeleyi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.''
 

''Türkiye'nin kendi oyun olanı var"

Başbakan Erdoğan, tarih boyunca bu coğrafya üzerinde oynanmak istenen oyunları da gayet iyi bildiklerini belirterek, 150-200 yıldır oynanan oyunların herkes tarafından bilindiğini söyledi.

Şemdinli'de, Çukurca'da, Diyarbakır'da, Şırnak'ta ve İstanbul'da son dönemde yapılmak istenenlerin beyhude olduğunu teröristlerin de bir gün anlayacağını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Elazığ'dan bütün dünyaya özellikle bu mesajı muhataplarına ilan ediyorum; Türkiye, oynanan oyunun farkındadır. Bizim coğrafyamızda aynı oyunun bir kez daha tekrar edilmesine izin vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun. Aziz milletimizi bu oyunda bir daha açığa düşüremeyecekler. Artık Türkiye'nin kendi oyun planı var. Bu oyun planında ne teröristlerin ne de onları kullananların hedeflerine ulaşmalarına geçit vermek yok. Tabii ki sivri sineklerle uğraşırken bataklıkları da ihmal etmeyeceğiz. Terörün kaynaklarını kurutmak için çok boyutlu olarak meseleyi güvenlik güçlerimizle, silahlı kuvvetlerimizle, istihbaratımızla, bütün kurumlarımızla bunu masaya yatırdık. Çalışmalarımız bir taraftan sürüyor. Ama bunu demokrasi içinde, hukuk içinde, adalet çizgisinden sapmadan yapacağız. Bunu milletimiz için de hiç bir tefrikaya, ayrışmaya, kırıklığa yol açmadan gerçekleştireceğiz. Biliyoruz ki ancak o sınırlar içinde yürüttüğümüzde kalıcı ve gerçek başarılar kazanabiliriz. Terörle Türkiye'yi demokrasiden, hukuktan, özgürlüklerden, adaletten, kalkınma kararlılığından vazgeçirebileceklerini sananlar aldanıyor. Terör örgütü aslında bizleri demokrasiden caydırmak istiyor. Terör örgütü aslında bizleri hukuktan, adaletten caydırmak istiyor. Terör örgütünün Kürt kökenli vatandaşlarının temsiliyle yakından uzaktan alakası yoktur. Bunun da böyle bilinmesini istiyorum. Terör örgütünün yandaşı uzantıların da böyle bir derdi olduğunu kabul etmiyorum. Ama bizler bunun derdi içindeyiz. Ve bizler, 70 milyon vatandaşımız arasında ayrımı kabul etmiyoruz.''
 

Başbakan Erdoğan, AKP dışında 81 ilin 80'inde milletvekili çıkaran başka parti olmadığını ifade ederek, ''Bu neyi gösteriyor. Biz halkımızın bütününü kucakladık. Ayırt etmeksizin hepsini seviyoruz. Bütün milletimize inanıyoruz'' dedi.

AKP'nin ''Hüseyin'in, Ahmet'in partisi olmadığını'', milletin iktidarı olduğunu dile getiren Erdoğan, asıl meselenin birliğe ve beraberliğe halel getirmeden bu mücadeleyi etkin olarak sürdürebilmek olduğunu söyledi.

''Terör, bizi demokrasiden saptıramayacak"

''Onların gerçek niyetinin bizi demokrasi, hukuk, kalkınma yolundan silah yoluyla saptırmak olduğunu biliyoruz'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Tüfeklerinin namlusunun sadece askerimize, polisimize, vatandaşımıza, yani canımıza değil işte bu değerlerimize de dönük olduğunu biliyoruz. Terör, Türkiye'yi adalet ve kalkınma çizgisinden, demokrasi ve özgürlük çizgisinden saptıramayacak. Son 6 yıldır güven ve istikrarı bu ortamı tesis ederek büyük bir değişim ve dönüşüm programı uyguluyoruz. Türkiye her geçen gün yaşam standardını yükseltiyor. Kültürel değişim ise yapıldı yapılıyor. Daha eksikler de vardır, onlar da giderilir. Sosyo-ekonomik değişiklikler yapıldı yapılıyor. Sadece doğu ve güneydoğuda son 5 yılda yaptığımız yatırım 8.5 katrilyon liradır. GAP, KOP'u saymıyoruz. Bunlar yeni yatırımlar.
Şimdi de 70 milyon insanımızın huzur ve refahı için programımızdan taviz vermeden yürüyüşümüzü sürdüreceğiz, diplomaside de her alanda da... Çünkü bunun sadece askeri boyutu yok. Bu boyutları da var.''