İstanbul Barosu'ndan Şahin'e destek

İstanbul Barosu'ndan yapılan açıklamada, Engin Çeber'in cezaevinde ölümüyle ilgili olarak Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in gösterdiği tavrın, ''takdir edilmesi gereken bir içerik taşıdığı, ancak bu 'özgün tavrın', sorunun Engin Çeber'in özelinde çözümünden, genel olarak işkence olgusunun çözümüne yönelmesi durumunda anlamlı olacağı'' belirtildi.

Yayınlanma: 17.10.2008 - 14:32
Abone Ol google-news

İstanbul Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu, Başkan Yardımcısı Mehmet Durakoğlu ve İstanbul Barosu Olağan Genel Kurulu'nda başkanlığa aday olan Mebuse Tekay, Kemal Aytaç, Muammer Aydın, Uğur Yetimoğlu ve Muhittin Köylüoğlu ile basın toplantısı düzenledi.

İstanbul Barosu Orhan Apaydın Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda Mehmet Durakoğlu, ortak basın açıklamasını okudu. Açıklamada, Engin Çeber'in, ''gerek kollukta ve gerekse cezaevinde yapılan işkence sonucu ölümünün, Türk adalet tarihi için kara bir leke olduğu'' ifade edilerek, İstanbul Barosunun insanlık onuruna karşı girişilen bu saldırıyı, hiçbir düşünsel temelli ayrım gözetmeksizin bütün başkan adaylarıyla birlikte kınamayı görev saydığı vurgulandı.

İşkence ve kötü muamelenin yeniden yaygın bir eğilim niteliğinde olduğu görüşüne yer verilen açıklamada, şöyle denildi:
''Engin Çeber olayının basına yansımasıyla ilgili ortaya çıkan tepkiler, basına yansımayan pek çok olayda gösterilmemektedir. Avukatlar olarak tanık olup mücadele ettiğimiz pek çok somut olgunun, ölümle sonuçlanan bir nitelik almaması halinde haber değeri taşımaması ve öyle olduğu için kovuşturma konusu bile olmaması yaşadığımız temel bir duyarsızlıktır.''

Açıklamada, ''Dergi dağıtma'' gerekçesiyle, gözaltına alınan şüphelilerin ''görevli memura mukavemet'' nedeniyle tutuklanmalarının, bu tür olaylarda çok sık karşılaşılan bir kurgusal uygulamaya dönüştüğü savunularak, ''Bu olay nedeniyle, Adalet Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin tarafından gösterilen tavır, takdir edilmesi gereken bir içerik taşımaktadır. Ancak yaşanan bu 'özgün tavır', sorunun Engin Çeber'in özelinde çözümünden, genel olarak işkence olgusunun çözümüne yönelirse anlamlı olacaktır'' denildi.

 

Kazım Kolcuoğlu

Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İstanbul Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu, karakollarda ve cezaevlerinde işkencenin başlaması bakımından, Ceza Mahkemeleri Yasası'nda ''zorunlu avukatlığın bir ölçüde kaldırılmasına'' yönelik değişiklik ile ''Polis Selayetleri Yasası''nda yapılan değişikliğin önemli bir etken olduğunu ileri sürdü.
Kolcuoğlu, polisin avukatları bile yoldan çevirmek suretiyle karakollara götürüp kötü muadelede bulunduğunu tespit ettiklerini öne sürerek, şu görüşleri savundu:
''Bana göre İçişleri Bakanlığı da bunun içinde, ama İçişleri Bakanlığı Türkiye'de yok. Bakan var mı yok mu kimse farkında değil. Polis işkence yapıyor, Adalet Bakanı cevap veriyor. O da olayın bir bölümü karakolda, bir bölümü cezaevinde meydana geldiği için. Özür diliyor. 29 tane insan öldü. Özür sadece birinin ölümüyle dilenmez. Demek ki burada bir sakatlık var. 29 tane insan karakollarda sorgularda can verdiğine göre, demek ki bu işkence sistematik hale gelmiştir. Yasalar değişti ama bu kültür devam ediyor.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler