Kendisine âşık eden kent...
“Hellhole”u biliyor musun diye sormasaydım şimdi kendimi 60 cm .uzunluğundaki dev Chevalier (şövalye) kadehinde 1 litre birayı içerken bulmayacaktım! Brüksel’in avukatlığını yapmak sana mı düştü, bitir şimdi birayı bitirebilirsen! Zaten menüdeki 50 farklı bira arasında seçim yapmakta da zorlandım ve Le Corbeau kafe-restoranın kendi “Le Corbeau” markalı birasını istedim. Le Corbeau dev Chevalier kadehleriyle ünlü tipik bir Brüksel kafesi, başkentin en eski kafelerinden biri. Tarihi 1874 yılına uzanan kafe 1932 yılından beri şimdiki haliyle hizmet veriyor. Duvarlarında eski bira reklamları asılı, menüde başta bira olmak üzere her türlü içki ve yerli Brüksel mutfağından örnek yemekler var. Gün içinde sıradan bir lokanta/kafe olan mekân gece yarısından sonra masalımsı bir şekilde eğlence prensesine dönüşüyor. Müziğin sesi artıyor, insanlar dans etmeye başlıyor. Sandalyelerin ve masaların üzerinde hem de!
İşyerinde öğle yemeğinde Flaman arkadaşlarıma “Hellhole”u biliyor musun diye sormamla başladı her şey. “Evet anlamını biliyorum. ABD Başkanı Donald Trump, başkanlık seçim kampanyası sırasında Brüksel’i “Hellhole ‘cehennem çukuru’ olarak nitelendirmişti” yanıtını aldım. Doğru ya 2016 yılında Trump, “20 yıl önce gittiği ve çok beğendiği Brüksel’in eski halinden eser kalmadığını, mülteci ve göçmenler yüzünden korkunç bir şehir haline, cehennem çukuruna çevrildiğini” söylemişti.
Gerçekten bu kadehimsi şeyden bira içmek çok zor. Bak, yarısı üzerime döküldü. Halbuki birayı getirdiğinde garson dikkatli olmamı söylemiş ve nasıl içmem gerektiğini göstermişti. Karşıdaki levha da dikkat çekiyor. “Chevalier’i kırarsanız 15 Avro”!
Karmaşık kentin sıradan hayatları
“Hellhole”, Belçikalı genç yönetmen Bas Devos’un yeni filminin adı. 22 Mart 2016 yılında gerçekleştirilen Brüksel saldırılarından üç yıl sonra 22 Mart haftasında sinemalarda gösterime girdi. Film, saldırılardan sonraki aylarda birbirinden çok farklı üç Brüksel sakininin yaşamından kesitler veriyor. Oğlu Ortadoğu’da savaş uçağı pilotu olan Flaman doktor. Cezayir kökenli bir genç ve AB’de çalışan İtalyan bir kadının portreleri şiirsel bir anlatımla beyazperdeye yansıyor. Brüksel’e “Avrupa’nın cihat başkenti” unvanı verilmesine, Brüksel’in Trump tarafından “hellhole” diye adlandırılmasına bir isyan aslında film. Yönetmen Devos, Brüksel’deki saldırılardan doğrudan etkilenen kişilerin acılarını perdeye yansıtırken “Brüksel’de hayat devam ediyor”u göstermek istemiş. Karmaşık kentin sıradan hayatlarını kayıt altına almış.
Genç yönetmen “Elbette, Brüksel bir cehennem çukuru değil. Brüksel sevilmesi gereken bir kent. Tabii ki onun da birçok problemi var” diye konuşuyor. Film, 43. Hong Kong Uluslararası Film Festivali’nde Devos’a en iyi yönetmen ödülünü kazandırdı.
Flaman arkadaşım “Başka ülkelerin insanlarını kendi başkentlerini öve öve bitiremez. Ama biz Flamanlar Brükseli ‘sıkıcı ve monoton’ bir kent olarak görürüz. Müzeleri iyi ama Paris daha iyi tabii. İşin aslını söylemek gerekirse Brüksel’i doğru dürüst gezmedim bile..” Arkadaşım meraklı gözlerini bana çevirdi. Sen yerli Belçikalı olmayan biri olarak Brüksel’i daha objektif olarak değerlendirebilirsin. Peki sen nasıl buluyorsun Brüksel’i?” diye sorunca gülümsedim. Arkadaşım tebessümüme bir anlam veremedi. Herkesin bildiği sırlar arasına giren Brüksel aşkımı bilseydi şaşırmazdı. Çünkü Brüksel dikkatli ve istekli bakana, ona emek verene, her keresinde başka güzel bir yüzünü gösteren vefalı bir sevgili! Biraz düşünen, kafa yoran bir süre sonra Brüksel’in “emek veren herkesi kendisine âşık etmesini bilen” dünya güzeli bir sevgili olduğunu mutlaka keşfeder.
Brüksel’in güzelliği derinlerde saklıdır. Mimarisi Gotikten hipermoderne çeşitlilik gösterir. Art Nouveau mimarinin en güzel örneği binaları, muhteşem eski kent meydanı Grand Place ve çevresindeki yapılar, Horta ve Magritte müzeleri, 2 tane çikolata müzesi, 7 binden fazla müzik aletinin yer aldığı müzesi, Çizgi Roman Müzesi, Galeries Royales St Hubert pasajı... Hangi birini sayayım? Çeşitli kültürlerin kesiştiği, dünya ile karşılaşılan bir yerdir Brüksel. Tüm farklı katmanları bir arada buluşturan ama içindeki katmanların da kişiliklerini koruduğu bir kent. Daha iyi keşfedilmeyi ve emek verilmeyi fazlasıyla hak ediyor.
Uzun kadehdeki bira nihayet bitti. Vefalı sevgilim Brüksel bugün bana başka güzel bir yüzünü gösterdi. İçi boş kadehimi Brüksel’e kaldırdım. Sürrealizmin başkentine bu yakışır!
erdincutku@binfikir.be
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti