Kılıçdaroğlu HDP iddiasını doğruladı
Kılıçdaroğlu, "Bildiriye hep birlikte imza attık. HDP de darbeye karşıydı. Bunda tereddüt yoktu. Beştepe'de olmalıydı. HDP'nin de olması gerektiğini Cumhurbaşkanı'na söyledim" dedi.
<video:575604>
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk televizyonunda katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. CHP lideri, HDP'nin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılan 'darbe girişimi' zirvesine davet edilmemesini yorumlarken "Bildiriye hep birlikte imza attık. HDP de darbeye karşıydı. Bunda tereddüt yoktu. Beştepe'de olmalıydı. HDP'nin de olması gerektiğini Cumhurbaşkanı'na söyledim" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Beştepe'deki liderler zirvesine dair surya ilişkin "Darbe sonrası yaşananlar malum, ertesi gün ben Ankara'ya döndüm, parlamentoda bir konuşma yaptım. Ertesi gün sayın Cumhurbaşkanı aradı teşekkür etti. Bu bizim görevimiz dedim. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Özel Kalemi arayarak benim katılmamın memnuniyet yaratacağını söyledi. Biz de arkadaşlarımızla görüştük; bir devlet krizi yaşadığımız da malum, böyle çocuklar gibi böyle demişti şöyle demişti demedik. Olağanüstü durum olursa gideriz demiştik. Ben orada 4 siyasi partinin liderinin de olmasını isterdim." şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Erdoğan HDP'yi çağıracak mı? Kılıçdaroğlu'na söyledi...
Darbeyle ilişkili olanların ihracından daha doğal bir şey olamaz. Belli bir olaydan sonra bir ihbar furyası başlar. Şimdi de Fethullahçı suçlamaları da olur. Dolayısıyla dikkatli olmak gerekiyor. Kurunun yanında yaşın da yanmaması gerektiğini herkes kabul ediyor. Beştepe'deki zirvede 'Cadı Avı' endişesini dile getirdim.
Bir hükümet darbe girişimine karşı soruşturma açacaksa bunların hukuk kuralları çerçevesinde yapılması lazım. Eğer bunlar olursa Türkiye Cumhuriyeti'nin saygınlığına gölge düşürülmüş olur. Bürokraside bütün yetkiler bende olsun diye bir hastalığı var.
"UZLAŞMAYI UNUTTUK"
Biz bu süreçte uzlaşmayı unuttuk. Bu bizi farklı noktaya taşıdı. Bunun doğru olmadığını artık kabul ediyoruz. Neyi niçin yanlış yaptık bunu konuşabiliyoruz. Bunu yüreğimizle de yapmamız lazım.
Bakın biz ne bireysel ne de kurumsal olarak dine karşı olmadık. Bir kişi eğer liyakata göre yükselmiyorsa orada bir sorun vardır. bir kişi cemaatten olduğu için devlette yükseliyorsa liyakat bozulur.
"ŞİMDİ SINAV SORULARININ ÇALINDIĞI SÖYLENİYOR"
Biz defalarsa söyledik. Şimdi 1989'dan beri Harp Okulları'ndaki sınav sorularının çalınığını öğreniyoruz. Yıllardır emek harcayanlar sınavın dışında kalıyor. Bizim bu olayın üzerine gitmemiz lazım.
"SARAY'A GİTMEM DEDİNİZ GİTTİNİZ"
Sayın Bozdağ'ın ifadesi (Önce siz uyardınız biz dinlemedik sonra biz söyledik siz dinlemediniz) Meclis'te biz arka salonda görüştük. Orada da dile getirdik. Biz bunları yıllarca dile getirdik; Yargıtay'a 146 militan atadınız dedik dinlemediniz dedim. O da sonra biz söyledik siz dinlemediniz dedi.
Darbe sonrası yaşananlar malum, ertesi gün ben Ankara'ya döndüm, parlamentoda bir konuşma yaptım. Ertesi gün sayın Cumhurbaşkanı aradı teşekkür etti. Bu bizim görevimiz dedim. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Özel Kalemi arayarak benim katılmamın memnuniyet yaratacağını söyledi. Biz de arkadaşlarımızla görüştük; bir devlet krizi yaşadığımız da malum, böyle çocuklar gibi böyle demişti şöyle demişti demedik! Olağanüstü durum olursa gideriz demiştik. Ben orada 4 siyasi partinin liderinin de olmasını isterdim.
"YARGIDA DÜZENLEME"
Yargı cephesinden bize bazı tepkiler geliyordu. Yargının siyasallaştığına dair bilgiler geldi. Eskiden aynı masada yemek yiyen farklı fikirdeki yargı mensuplarının artık aynı masa etrafında toplanamadığı söylendi bana bir yargı mensubu tarafından. Sayın başbakan yargı reformuyla ilgili bir adım atılabileceğini söyledi, sayın Bahçeli de destekledi. Bu konuda bir çalışma başlatılacak. Anayasa değişikliği sadece yargı ile ilgili düzenlemeler olacak.
"DURUŞMALAR CANLI YAYINLANSIN"
Hükümete çağrım, duruşmalar canlı yayınlansın. Orada itiraflar falan varsa herkes izlesin. TRT'nin bir çok kanalı var o kanallardan birisinde yayınlanabilir.
Şimdi gözaltına alınan bazı gazeteciler var. Mesela Bülent Mumay, gidiyor savcıya yarın ifade vermeye geleceğim diyor savcı tamam diyor, sonra gözaltına alınıyor. Mesela Ali Bulaç var benimle fikri anlamda yakın bir insan değil ama vicdanlı bir insan. Hülmi Yavuz gibi değerli bir şairimiz var. Toplum gazetecilere darbeci yaftası yapıştırılırsa bu doğru olmaz.
Balyoz ve Ergenekon'da pek çok masum insan büyük acılar çekti.
CUMHURBAŞKANI ENİŞTESİNDEN ÖĞRENDİ, SİZİ ARAMADILAR, NE HİSSETTİNİZ?
Sayın Cumhurbşakanı eniştesinden ilk haberi aldığını söylüyor. Sayın Yıldırım eşten dosttan bilgi aldık diyor. Devlet katından bilgi alan yok. Bu devlette liyakat sisteminin çöktüğünü gösteriyor. Hava Kuvvetleri Komutanı da eşinden öğreniyor. Sayın DAvutoğlu ise ilk ihbar MİT Başkanı'na suikast olarak geldi diyor. Ortada bir yönetim zaafiyeti var. Devlete karşı guruplara devleti teslim ederseniz, devletin kilit noktarına yerleştirirseniz burada bir özeleştiri yapmanız lazım.
Eğer biz görevde olsaydık önce böyle bir ortam yaratmazdık, böyle bir şey olsaydı da görevini yapmıyorsa onu görevden alırdık.
Devlette yeni bir inşaa sürecinin başlaması lazım. Hiç bir anne baba eğitim sistminden memnun değil. Tepeden tırnağa yenilenmesi lazım.
Ben daire başkanıyken de oturup başbakanla tartışabiliyordum. Ben bütün olası aksaklıkları siyasetçilerin önüne koymazsam ben görevimi yapmamış olurum.
HALKIN DİRENME HAKKI
Ben bunu ilk dile getirdiğimde tepki çekmiştim. Eğer hukuk tehlikeye giriyorsa halkın direnme hakkı vardır. Almanlar'ın geçmişte yaşadıkları olay sonrası bunu anayasa koymaları boşuna değildir.
Bütün siyasetçilerin güçlü bir siyasi payda oluşturması lazım. Bugüne kadar bazı çevreler laikliği dinsizlik olarak yorumladılar ama bugün bunun ne kadar kıymetli olduğu ortaya çıktı.
BU İŞİN SİYASİ BİR BOYUTU VAR MI?
Fethullah Gülen Örgütü'nün siyaset içinde ne kadar konuşlandığını bilmiyoruz. Ama biz emniyette, yargıda ne kadar örgütlendiğini biliyoruz. Biz neredeyse 30 yıldır eleştiririz. Ama geldiğimiz nokta budur. Siyasi partiler içinde olup da terör örgütüne destek verenler de olursa bunun da soruşturulması lazım.
NEDEN FETÖ DEMEDİ?
Taksim demokrasi ve cumhuriyet mitingi için yapıldı. Darbe girişimi sadece cemaatin işi mi yoksa içinde başka yapılar da mı var? Ülkenin cumhurbaşkanı darbeyi eniştesinden öğreniyorsa ben uçakta öğ-reniyorsam o zaman bir sorun var demektir. 30 yıldır biz cemaatin devlet içinde güçlenmesini eleştirdik. Böyle bir HSYK olmasın diye 81 ili gezdim propoganda yaptım. TBMM'den Yargıtay'a 160 militan atadınız. Silivri Cezaevi'nin önünde burası bir toplama kampıdır dedik.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!