Kılıçdaroğlu'ndan özel açıklamalar: "CHP’li belediyelere girmeyeceksiniz dedim"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Çağlayan'ının sorularına samimi yanıtlar verdi. Ailesi ve siyasi yaşamından birtakım olaylara ışık Tutan Kılıçdaroğlu, Armağan Çağlayan’ın sorularına şöyle yanıt verdi: 

Genel Başkan olmak kararı sizin kararınız mı?

Genel Başkanlık aslında hiç aklımda yoktu. Sayın Deniz Baykal Grup Başkanvekili olarak çalışmamı istedi. Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan çalışmak istedim. Ama Grup Başkanvekili oldum. Kitlelerin, delegelerin baskısı oldu. Biz de aday olduk.

Çocuklarınız tepki göstermedi mi?

Tepkileri alacak vakit de olmadı. Toplumun her kesiminden beklenti vardı. Sadece bana değil çocuklarıma da aynı talepler iletiliyordu. 

Siz oğlunuza bedelli askerlik bile yaptırmadınız. Siyasi bir partinin başkanı olmak etrafını da bir bedel ödemeye zorluyor.

Bizim mütevazi bir yaşam tarzımız vardı. Oturur arada bir muhabbet ederdik. Genel başkan olunca çember daha da büyüyor. Eşim, çocuklarım, dikkat etmek zorunda. Oğlum paralı askerlik yapmadı. 

BENİ YIPRATMAK AMACIYLA

Kızınızın eviyle ilgili bir mevzu hatırlıyorum.

Kızım bir ev aldı evet. Beni yıpratmak amacıyla kızımın aldığı bir daire üzerinden gazetelere manşetler atıldı. Ben de bir TV programında şu kadar para verirseniz veririm dedim. Parayı aldık, kızım şimdi daha güzel bir ev aldı. Haksız yere eleştiri doğru değil. Medyanın tarafsız olması lazım. 

HİÇBİR CHP’Lİ BELEDİYEYE GİRMEYECEKSİNİZ

Kızınız, eşiniz ve oğlunuz bedel ödüyor aslında.

Evet bedel ödüyorlar. Bir kızım mesela avukatlık yapıyor. Kendisine söylediğim söz şu, hiçbir CHP’li belediyeye girmeyeceksiniz. Çünkü olur ya bir yere girer. Hemen bir fotoğraf, şu oldu bu oldu derler. Eşim de çocuklarım da dikkatli. Zaten biz dikkatliydik. Aşırı bir talebimiz yok. Lojmanda oturduk, kirada oturduk. 

Siyasete atılıp üstlendiğiniz görevin hakkını verirseniz ailenizi ihmal edersiniz. Siyaset topluma adanmışlıktır. Ama siyaseti kişisel hırsınız için yapıyorsanız topluma ciddi zarar verirsiniz.

Keşke siyasete girmeseydim dediniz mi?

Hiç düşünmedim. Siyasete girmeden önce haftasonları kitapçıları gezerdik ailemle. Resim sergilerini gezerdik. Siyasetin bu kadar yoğun olmaması lazım. Ama Türkiye’de gündem yoğun. Bu gündemin gerisine düşemiyorsunuz.

Şehit cenazesinde size yapılan saldırıdaki iki kareyi izledikten sonra bir daha izleyemedim. Eşinizi, çocuklarınızı düşünemiyorum bile.

Eşimin nasıl ağladını, çocuklarımın nasıl ağladığımı biliyorum. Biz bunları kamuoyu ile paylaşmadık. Ama acı her yerde acıdır. 

Siz Tunceli’de doğdunuz…

Tunceli’nin Nazımiye ilçesinin Ballıca Köyü’nde doğdum. İkiz kardeşiz. 

 Hiç görmedik mi?

Hiç görmediniz. 

Yalan olup sizi en çok yaralayan olay ne oldu?

Benim de yanlışım olabilir. Bu söylenir, eleştirilir. Ama iftira kötü bir şey. Ama beni en çok şaşırtan şey şu, Türkiye’deyken  ben Almanya’da saunaya gitmişim, çıktıktan sonra PKKlıların arabasına binmişim, Alman polisi önümüzü kesmiş, ceza kesmiş. Bunu söyleyen kişi de “Bunun belgesini açıklayacağım” diyor. Uçak bileti ile kanıtlamak zorunda kaldık. Almanya’da bir avukat tuttuk. Ne öyle bir polis var, ne öyle bir karakol ne de öyle bir belge var. Bunu yapan kişiler de Müslüman geçinen kişiler. Linç edildiğim gün en üzüldüğüm şey, şehidin cenazesini kıldırmadılar. Attıkları sloganlar, hakaretler… Bana saygı duyuyorsan şehide saygı duy. Şavşat’tan Ardanuç’a giderken PKKlıların saldırısına uğradık. 

Anketler sadece seçim zamanları mı yapılıyor?

Biz her ay anket yapabilecek kadar zengin değiliz. Bizim bütün çalışanlarımız sendikalı. Sosyal demokrat bir partiyiz. Bazı özel konular olduğunda parasını verip anlat yaptırıyoruz. 

Siyasete atılmadan önce yemek yapar mıydınız?

 Yemek yapmasını bilmiyorum. Eşim güzel yemek yapar. Hiçbir zaman eşime şu yemek yap demedim. Ama arada bir eşimden sütlaç isterim. Ama ilk evlendiğimizde sütlaç yapmıştı ve ben bıçakla kesmek zorunda kalmıştım.

Yıllardır aynı insanları CHP içinde konuşurken görüyorum. 

O zaman iyi izlemiyorsunuz. Son 10 yılda en büyük değişimi CHP yaptı. En genç belediye başkanı bizde. MYK üyeleri içinde de parti içinde de genç arkadaşlarımız var. Hem cinsiyet kotası hem de gençlik kotası getirerek partiyi gençleşmesinin önünü açtık. 

CHP’nin sağa kaydığı eleştirilerine katılır mısınız?

Hayır. Taşeron işçilerinin sorununu, orman işçilerinin haklarını biz gündeme getirdik. Biz nasıl sağcı oluyoruz? Bizim tek sorunumuz bunları yeteri kadar anlatamamak. Bunu Hakkari’de de Tekirdağ’da anlatmalıyız.

Sizi en çok endişeye sürükleyen olay ne oldu?

Suriye’de 36 askerimiz şehit oldu. Bu askerlere ne oldu, kim bombaladı, bundan sonrası ne olacak? Büyük bir endişe. 36 şehidimizin hesabı bile sorulmadı. Denizli’deyim. Basın sorumlusu arkadaşım bir video gösterdi. İki askerimiz canlı canlı yakılıyordu. Bu video izlenir mi? Acı üstüne acı. Bunlar hafızamdan atamadığım olaylar. 

Özel hayatımızın içinden siyaset çıkacak mı?

Siyaset bizim bir parçamız. Nasıl geçineceğim diye düşünmek bir siyaset aslında. Çocuklara analitik düşünme kabiliyetini kazandırırsak her şeyi düzeltiliriz.