"Kırsal kesimde yaşayanlar keneye karşı duyarlı olmalı"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yaptıkları çalışmalar sonrası Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yakalananların sayısının geçen yıla oranla azaldığını belirterek, ''Geçen yıl Mayıs ayının sonuna kadar bu hastalığa yakalananların sayısı 300'ün üzerindeyken, bu sene 100 civarındadır'' dedi.

Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Erzurum'a gelen Akdağ, Erzurum Havalimanı'nda yetkililer ve çok sayıda partili tarafından karşılandı.

Akdağ, daha önce bildirilen Valiliği ziyaret yerine Palandöken ilçesindeki Yıldızkent Eğitim Tipi Sağlık Ocağında düzenlenen ''Yaralanma sonrası yeniden canlandırma kursunun'' sertifika törenine katıldı.

Bakan Akdağ, burada yaptığı konuşmada, Erzurum'da bir kişinin KKKA hastalığından hayatını kaybettiğini anımsattı.

Söz konusu hastalığa karşı özellikle kırsal kesimlerde yaşayan yurttaşların duyarlı olmasını isteyen Akdağ, ''Şehirlerde yaşayanlar için çok önemli bir risk yok. Şehirlerde yaşayanlar için teorik olarak risk sıfırdır diyemeyiz. Ama bugüne kadar hastalanan 3 binin üzerindeki vatandaşın içinde şehirde bu hastalığı kapan kimse yoktur'' diye konuştu.

Söz konusu hastalıkla mücadele kapsamında iki senedir önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Bakan Akdağ, şunları söyledi:

''Sağlık çalışanları 1200 yerleşim yerinde, 600 bin vatandaşımızla, 96 bin hanede yüz yüze bilgilendirme çalışmaları yaptı. Bunların da etkisiyle bu sene hastalık görülen vatandaş sayısında azalma var. Geçen yıl Mayıs ayının sonuna kadar bu hastalığa yakalananların sayısı 300'ün üzerindeyken, bu sene 100 civarındadır. Biz bu sayının daha da azalmasını istiyoruz.

Keneyi tamamen yok etmenin, tabiattan uzaklaştırmanın hemen hemen mümkün olmadığını bu işin uzmanları söylüyor. Sayı biraz azaltılabiliyor, bunu da Tarım Bakanlığı yapıyor.''

KKKA hastalığının özellikle Erzurum'un kuzeyi, orta Karadeniz'in iç kısımları ile Doğu Anadolu'nun kuzeye yakın yerlerinde görüldüğünü bildiren Akdağ, bilhassa kırsalda yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan kişilerin sık sık vücutlarında kene kontrolü yapmalarını istedi.

"Tam gün yasası devreim niteliğinde bir hamle olacak"

Bakan Akdağ, Tam Gün Yasası'yla Sağlık Bakanlığı'nın kuruluşlarında, hastanelerinde veya devlete ait üniversitelerde çalışan hekimlerin muayenehane açıp para karşılığı hizmet sunmasının mümkün olmayacağını belirtti.

Söz konusu kanunla üniversitelerde ''özel muayene'' veya ''özel işlem'' adı altında vatandaşın para ödemesine yol açan sistemin de kaldırılacağını ifade eden Bakan Akdağ, ''Beyaz önlüklülerle vatandaş arasındaki birebir para ilişkisi kalkacağı için hekimler daha rahat edecek'' diye konuştu.

Sağlık Bakanlığında görevli doktorların yüzde 80'inin gönüllü olarak muayenehanelerini kapattığını hatırlatan Akdağ, şunları söyledi:
''Bu kanunla geriye kalan yüzde 20 hekim de yüzde 80 hekim gibi muayenehanelerini kapatarak kısmi çalışmayı bırakıp kamuda çalışmaya devam edecek. Böylece vatandaşımız da rahat edecek. Hekimlerimizin emeklerinin karşılığını ek ödemelerle vermeye devam edeceğiz. Kanunla 45 saatlik çalışma süresi 40 saate iniyor, nöbet ücretlerinde de artırma oluyor. 2-3 misli nöbet saatlerinde verdiğimiz parayı artırıyoruz. Bu kanunu da meclisimizden geçirerek hem vatandaşlarımıza hem de sağlık çalışanlarımıza faydalı bir iş yapmış olacağız.''

Söz konusu kanuna Türkiye'de sayıları fazla olmayan bazı uzmanlık derneklerinin karşı çıkabileceğini kaydeden Akdağ, şöyle konuştu:
''Bu meseleye 'İlla biz dışarda muayenehanecilik yapalım' diyen meslektaşlar karşı olabilir. Buna muhalefet göstereceklerdir. Toplumuzun büyük kısmı, vatandaşımızın yüzde 90'dan fazla kısmı kanunun yanında duruyor. Doktorların da yüzde 75'i bu kanunun yanında duruyor. Diğer sağlık çalışanlarında bu daha da fazla. Biraz daha kanunu anlattıkça doktorların yüzde 80-90 buna destek olacağına inanıyorum. Bu kanun, sağlıkta dönüşümün devrim niteliğindeki hamlelerinden biri olacak.''

Kapalı mekanlarda sigara yasağı

19 Temmuzdan itibaren kapalı mekanlarda sigara yasağı uygulamasının başlayacağını bildiren Bakan Akdağ, ''Bu uygulamaya toplumumuzun sahip çıkması gerekiyor. Bu hem kendimizin hem geleceğimizin hem de çocuklarımızın korunması için önemlidir'' dedi.
Uygulamayla ilgili bazı turizm, kahvehane ve lokanta sektörü temsilcilerinin kendisiyle görüştüğünü ifade eden Akdağ, şunları kaydetti:
''Onlar bir şekilde bunun ertelenmesini veya kapalı mekanlar ayrılarak izin verilmesini arzu ediyor ama bunu yapmamalıyız. Bütün toplumun buna sahip çıkmaya devam etmesi gerekiyor. Bu yerlerde çalışanları da korumalıyız. Türkiye bu hususta son bir yılda yaptığı çalışmalarla dünyanını takdirini kazandı. Dünya Sağlık Örgütü bana da ödül verdi. Dünyada bu işi en iyi yapan ülkeler arasında en başlardayız. Bunu devam ettirmede kararlı olmalıyız.''

Sağlık ocağında verilen ''yaralanma sonrası yeniden canlandırma kursunun'' önemine değinen Sağlık Bakanı Akdağ, Erzurum Sağlık Müdürü Doç. Dr. Serhat Vançelik'e kurslarında kalp masajı yaptırılan maketler olup olmadığını sordu.

Vançelik'in, ''Var ama pahalı olan diğerini de alacağız'' cevabı üzerine Bakan Akdağ, ''Müdür bey, bu eksik kaldı. Şimdi ben mahcup oldum. Pahalı olan diye bir şey yok. Bu işlerde paraya bakmıyoruz. 'Biraz elimizi yavaş tuttuk sayın bakanım kusura bakmayın. Yakın zamanda bunu da alıyoruz' demelisin. Bu kursu alan arkadaşlarımız o maketler üzerinde de çalışmalıdır'' diye konuştu.

Kursa katılanlara sertifikalarını veren Akdağ, Ankara'da bir süre önce trafik kazası geçiren büyük oğlunun araçta sıkıştığını, olay yerine gelen sağlık çalışanlarının müdahalesini kenardan izlediğini ve yaptıklarıyla iftihar ettiğini belirterek, ''Türkiye'de sağlık çalışanları son dönemde çok başarılı müdahalelerde bulunuyor'' dedi.