‘Kültür dede’ Gio’ya veda

Geçen cumartesi günü hayata gözlerini yuman, Beyoğlu Levanten kültürünün simgelerinden, sinema eleştirmeni, tarihçi, çevirmen, ressam ve “vampir uzmanı” araştırmacı yazar Giovanni (Gio) Scognamillo, dün 13.00’te İstanbul Feriköy Katolik Kilisesi’nde düzenlenen törenle uğurlandı. Yaşamı boyunca kültür ve sanatın içinde kalan, 60’a yakın kitaba imza atan, ayrıca İtalyan hükümetinin şahsına verdiği Şovalye unvanına da sahip olan 24 Nisan 1929 doğumlu aydın; ailesi, sevenleri ve kültür sanat dünyasından isimlerin katılımıyla düzenlenen cenaze töreni sonrası kilisenin içinde bulunduğu mezarlığa defnedildi. Törene İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, Agâh Özgüç, Türker İnanoğlu, Mehmet Güreli, Alin Taşçıyan, Sevin Okyay ve Doğu Yücel’in de aralarında bulunduğu pek çok isim katıldı.

MEHMET GÜRELİ: Bir yaşam filozofu, başlı başına tarihti

“Herkesin dostuydu, espriliydi. Zeki bakışını hiç kaybetmedi. Çok önemli bir adamdı, çok da iş yaptı. Çok güzel kitaplar hazIrladı. Bir de her kesimden insanla çok rahat iletişim kurabilecek kadar iyi bir yaşam filozofuydu. Her şeyden de anlardı. Öyle insanlar kolay kolay gelmiyor. Başlı başına bir tarihti.”

SEVİN OKYAY: Mirasının hakkını vermeye çalışacağız

“Çok şeyle ilgilendi. Çok mutevazıydı. Çalışmalarının o kadar da önemli olmadığını söylerdi hep. İlgilendiği şeyle hakikaten ilgilenirdi. Çok iyi bir araştırmacıydı. Ben onu çok iyi bir insan olarak tanıyorum. Eksikliğini gerçekten hissedeceğiz. Ama neyse ki bize bıraktığı bir miras var. Onun hakkını vermeye çalışacağız.”

ALİN TAŞÇIYAN: Ülkenin en özel renklerindendi

“Ustamızdı. Sinema tarihini, film eleştirisi yapmayı, Yeşilçam sinemasının ne olup ne olmadığını, Türkiye sinemasının dünyadaki yerini bize anlatan hocalarımızdandı. Gerçekten çok önemli bir araştırmacı ve tarihçiydi. Sinema tarihçisi demek belki kolay ama iş araştırmaya geldiğinde gerçekten çok zor bir alan. Çok az kayıt tutulmuş, bu kayıtları tutan ve kendisi filtreleyip analiz ederek bize aktaran az sayıdaki isimden biriydi. Aynı zamanda Türkiye’de artık yok olmakta olan kozmopolitan kültürün en önemli temsilcilerinden biriydi. Bu ülkenin en özel renklerindendi.”