"Mevcut despot tek adam rejimi, Türkiye'yi itibarsız bir dilenci konumuna düşürdü"

CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke yaptığı basın açıklamasında gündemi değerlendirdi.

Basın özgürlüğüne değinen Böke, "Bu hafta bir gazete daha hükümet tarafından açık bir şekilde gasp edildi. Böylece kayyumlu gazeteler bir yenisi daha eklendi. Bu artık alışkanlık haline geldi. Gazete bir anda bir gecede hükümetin ve saraydaki tek adamın propaganda broşürü haline dönüşüyor. Başbakan hiç yüzü kızarmadan hukuki operasyon diyor. El koyulan basın kuruluşları nasıl oluyor da bir gecede havuz gazetesine dönüşebiliyorlar. Doğrudan gasp yoluyla havuzları genişletiyorlar. Yöntem değişti amaç değişmedi. İktidarın amacı bütün basını bu havuzda boğmak" diye konuştu.

"AKP SALİH MÜSLİM'İ TÜRK ORDUSUNUN ADETA BİR KURMAY BAŞKANI GİBİ ÇALIŞTIRDI MI ÇALIŞTIRMADI MI?"

Böke, "AKP'nin bugün terör örgütü lideri olmakla itham ettiği Salih Müslim Ankara'yı su yolu yaptığı gibi Süleyman Şah operasyonunda bizzat hükümetin talebi doğrultusunda yer almış. AKP hükümeti, Salih Müslim'i Türk ordusunun adeta bir kurmay başkanı gibi çalıştırdınız mı çalıştırmadınız mı? Hükümetin dış politikada ideolojik saplantılar ve mezhepçilik dışında hiçbir ilkesi yoktur" ifadelerini kullandı.

"MEVCUT DESPOT TEK ADAM REJİMİ TÜRKİYE'Yİ İTİBARSIZ BİR DİLENCİ KONUMUNA DÜŞÜRDÜ"

AB'nin Türkiye'deki Suriyelilere vereceği 3 milyar Euro destek üzerinden hükümeti eleştiren Böke, şu ifadeleri kullandı: "Bir ilkesizliği de mültecilere karşı görüyoruz. Cumhurbaşkanı çıkıyor. "3 milyar Euro destek vereceğiz dediler hala verecekler" diyor. Pazarlık yapılmış "3 milyar Euro vereceksiniz hiç konuşmayalım otobüslere doldurur göndeririz" diyecek kadar insanlıktan çıkmış bir çerçeve sunulmuştu. Bugün de Başbakan çıkmış göğsünü gere gere, "AB ile Kayserili pazarlığı yaptık" diyebildi. Bahsettiklerimiz insanlar. Ne yazık ki mevcut despot tek adam rejimi, ülkeyi insan hayatı üzerinden pazarlık yapan hiçbir ilkesi olmayan itibarsız bir dilenci konumuna düşürdü.

"AB'YE MİSAFİR OLMAK UĞRUNA 3 MİLYON SURİYELİYİ TÜRKİYE'DE EV SAHİBİ HALİNE GETİRİYORLAR"

Bir yandan da vize muafiyet ve para karşılığında kaçak mültecilerin ayrım gözetmeksizin ülkemize geri getirilmesini kabul etmiş durumdalar. AB'ye misafir olmak uğruna 3 milyon Suriyeliyi Türkiye'de ev sahibi haline getiriyorlar. Milyonlarca insanın kalıcı olarak kabul edilmesi demek Türkiye'nin toplumsal, ekonomik yapısının tamamen değişmesi demektir.

"AKP PARA KARŞILIĞINDA TÜRKİYE TOPLUMUNUN BUGÜNÜ, YARININI VE GELECEĞİNİ İPOTEK ALTINA ALIYOR"

AKP para karşılığında Türkiye toplumunun bugünü, yarınını ve geleceğini ipotek altına alıyor. Mültecilere yardım olmalı. Ama entegrasyon yapılmalıdır. Ancak artısı eksisi düşünülmeden bir ucuz pazarlığın soncunda bu yükü üstlenmek Türkiye halkının üzerine fütursuzca boca etmek sorumsuzluktur."

"KADININ ERKEĞİN EŞİT OLMADIĞINI, BAŞKA ROL BİÇİLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEYEN AKP ZİHNİYETİDİR"

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne değinen Böke konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dün 8 Mart'ı kutladık. Kutladık denebilirse. Bir 8 Mart'a daha acı tabloyla girdik. Kadın cinayetlerinde rekorlar kırıyor. İstihdama katılımları yerlerde sürünüyor. "Kadın erkek eşit olmaz fıtratları ayrı" diyenler, "Kadın benim için annedir" diyenler.. Kadının erkeğin eşit olmadığını, başka rol biçilmesi gerektiğini söyleyen AKP zihniyetidir.

"ÖZGECAN YASASI HALA MECLİS'TE DURUYOR"

Nitekim bu iki yüzlülük AKP'nin kadın politikasında da kendini gösteriyor. "Kadın cinayetlerine karşıyız" diyorlar Özgecan Yasası hala Meclis'te duruyor. İyi hal indirimi yapılıyor ama AKP bu yasaların arkasında duruyor. AKP kadın sorunun çözülmesinin önündeki en büyük engeldir.

"CHP OLARAK TEK ADAM REJİMİNİ DEĞİŞTİRMEKTE KARARLIYIZ"

CHP olarak tek adam rejimini değiştirmekte kararlıyız. Demokrasi ve hukuk ihlallerine karşı her alanda karşı durmak gerekiyor. Türkiye'yi demokrasiye taşıyacaksak diğer partilerin de tavır ortaya koyması gerekiyor. CHP tavrını net biçimde ifade ediyor."

"KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞI DIŞINDA BÜTÜN DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ"

Dokunulmazlıklara ilişkin Böke, "CHP dokunulmazlıklarla ilgili ilkesel tutumu net. Kürsü dokunulmazlığı dışında bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyoruz. Neden korkuluyor. Hiç bir parti bizimle birlikte hareket etmiyor" dedi.

"HUKUKİ BİR SÜRECİ HUKUKİ KURUMLARIN DEĞERLENDİRMESİ DAHA DOĞRU OLACAKTIR"

Anayasa Mahkemesi'nin Gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği karara ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirmesi istenen Böke, "Hukuki bir süreci hukuki kurumların değerlendirmesi daha doğru olacaktır" dedi.