Mobbing uygulayan dekanın cezası onaylandı

Kocaeli Üniversitesi'nde (KOÜ) bir öğretim üyesine psikolojik baskı (mobbing) uyguladığı gerekçesiyle yerel mahkemece 3 bin lira manevi tazminata çarptırılan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır'ın cezası Yargıtay tarafından onandı.

Mobbing uygulayan dekanın cezası onaylandı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.05.2011 - 08:48

KOÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Çakır'a ''psikolojik baskı'' uyguladığı gerekçesiyle KOÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır'ın Kocaeli 4. Sulh Mahkemesince, 14 Temmuz 2010 tarihinde 3 bin lira manevi tazminat cezasına çarptırıldığı dava, Balkır'ın avukatı İbrahim Balkır tarafından Yargıtay'a temyize götürüldü.

Dava dosyasının inceleyen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 12 Mayıs 2011 tarihinde verdiği kararda, tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verdi.

KOÜ'de 1994 yılından bu yana görev yapan, son 1 yıldır Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesinde geçici olarak görevli bulunan Yrd. Doç. Dr. Çakır, ''Yargıya taşınmış kişisel husumet'' nedeniyle yurt dışındaki bir kongreye katılmasına izin vermediği ve kendisine ''psikolojik baskı'' uyguladığı öne sürdüğü Prof. Dr. Balkır hakkında 2009 yılının Aralık ayında Kocaeli 4. Sulh Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açmıştı.

Davayı, 14 Temmuz 2010'daki duruşmada karara bağlayan Mahkeme Hakimi Yurdanur Balkan, manevi tazminat talebini kısmen kabul ederek, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Balkır'ın 3 bin TL manevi tazminatı, 3 Aralık 2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Yrd. Doç. Dr. Çakır'a ödemesine karar vermiş, Çakır'ın maddi tazminat talebi ise reddedilmişti.

Gerekçeli kararda, Yrd. Doç. Dr. Çakır'la arasında devam eden davalar nedeniyle Prof. Dr. Balkır'ın olayda kast ve kusurunun bulunduğu belirtilmişti.

Balkır'ın Hukuk Fakültesi Yönetim Kurulu'nun çalışma ve oylama işlemlerinde üyelerin kanuna uygun oy kullanmasını sağlamakla görevli olduğu belirtilen kararda, Balkır'ın çekimser oy kullanmasının ve bir üyenin de aynı şekilde oy kullanmasına müsaade etmesinin ağır bir kişisel kusur, aynı zamanda hizmet kusuru olduğu kaydedilmişti.

Kararda, Çakır'ın bu olay nedeniyle mesleki kariyerinin olumsuz etkilenmesi, benzer bir kongre için yeniden en başından çalışmasının gerekmesi, kongre heyetine karşı mahcubiyet, aylar öncesinde basılan broşür ve kitaplarda yer alan ve planlanan sunumların gerçekleştirilememesi ve uluslararası bilim adamları nazarındaki itibar kaybı da dikkate alınarak 3 bin lira manevi tazminata hükmedildiği anlatılmıştı.

Çakır'ın, üniversiteden izin almadan bilet ve otel rezervasyonu yaptığına da dikkati çekilen kararda, bu harcamaların yapıldığı zaman itibariyle bir zorunluluk olmadığı kabul edilerek, maddi tazminat talebinin reddedildiği ifade edilmişti.

Bu arada, Danıştay 1. Dairesi de daha önce Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır'ın hem psikolojik baskı (mobbing), hem de koruyup kollama eylemlerinden ötürü ''görevini kötüye kullanmak'' suçundan ceza mahkemesinde yargılanmasına karar vermişti.


Avukat Murat Çakır

Mustafa Çakır'ın avukatı Murat Çakır, Prof. Dr. Balkır'ın müvekkiline psikolojik baskı (mobbing) uyguladığına ilişkin Kocaeli 4. Sulh Ceza Mahkemesinin verdiği kararı Yargıtay'ın onamasıyla kararın kesinleştiğini söyledi.

Söz konusu kararın Türkiye'de bu tarz baskılara maruz kalan tüm mağdurlar açısından büyük önem teşkil ettiğini vurgulayan Çakır, şöyle devam etti:

''Yargıtay'ın bu kararı ile temel amacı adaleti, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü öğretmek olan hukuk fakültelerinde bile psikolojik taciz olabileceği, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusunda otorite sayılabilecek konumda olan bir hukuk fakültesi dekanının dahi mobbing uygulayabileceği açıkça ortaya konmuştur. Modern demokrasi ilkelerinin hakim olduğu devletlerde, mobbing mağdurları yasalarla korunmuştur. Artık ülkemizde de, işverenlerin mobbing uygulamaları yargı organları tarafından tespit edilerek cezalandırılmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki mobbing uygulayanlar ülkemizde sadece tazminat açısından hukuk mahkemelerinde değil Türk Ceza Kanunu gereği ceza mahkemelerinde de yargılanmaktadırlar.''
 

Karar emsal olacak

Mobbing uygulayan işverenlerin amacının çalışanları ezmek, itibarsızlaştırmak ve yıldırmak olduğunu ifade eden Çakır, sözlerini şöyle tamamladı:

''Sayısı gün geçtikçe artan mobbing mağdurlarına tavsiyem, hiçbir şekilde yılmayarak yargı yolu ile haklarını aramalarıdır. Biz yılmayarak hukuk fakültesinde dahi mobbing olabileceğini ispatladık. Ümidim tüm mobbing mağdurlarının bu haksızlıklara hukuki olarak karşı koyacak adımlar atmasıdır. Yargıtay'ın vermiş olduğu bu karar yerel mahkemeler için içtihat oluşturmuştur. Bundan sonra benzer davalarda bu karar emsal teşkil edecektir.''

 

"Benim gibi mağdur olan insanlar için bir çıkış kapısı olmuştur''

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır'ın mobbing (psikolojik baskı) uyguladığı öne sürülen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Çakır,  2006'daki rektörlük seçimlerinden bu yana Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Balkır ve üniversite yönetiminin psikolojik baskısına maruz kaldığını söyledi.

Önce odasına girerek kendisinden habersiz bilgisayarına el konulduğunu ifade eden Çakır, bir kişinin odasındaki bilgisayarın ancak hakim kararı ile alınabileceğini aksi durumda bunun suç olduğunu vurguladı.

Kendisinin de bunun yasalara aykırı olduğunu belirterek Rektörlüğe bir dilekçe verip Dekan Balkır hakkında soruşturma açılmasını istediğini dile getiren Çakır, şöyle devam etti:

''Ben soruşturma açılmasını beklerken dilekçeme daha skandal bir cevap geldi. Rektörülükten gelen yazıda 'Bilgisayarına şifre koymuşsun. İlgili yasaya göre hakkında soruşturma açılması gerekir' denildi. Daha sonra beni Hukuk Fakültesinden Hereke Meslek Yüksekokulu'na sürgüne gönderdiler. Çalışma odamı boşalttılar. Bütün dersleri elimden aldılar. Öyle ki haftada 36 saat derse girerken bu bir saate kadar düşürüldü. Ayrıca üniversitede görüştüğüm arkadaşlarım baskılara maruz kaldı. İdare Mahkemesine kararıyla yaklaşık 5 ay sonra Hukuk Fakültesine geri döndüm. Ancak hiçbir akademik çalışma yapmama müsaade edilmedi. Böylece beni çalışmayan bir akademisyen olarak gösterip beni işten atmak için bu şekilde bahane oluşturmaya çalıştılar.''

2008 yılında ise yurtdışındaki uluslararası bir konferansa konuşmacı olarak davet edilmesine rağmen Balkır'ın buna müsaade etmediğin dile getiren Çakır, şöyle konuştu:

''Bunun üzerine psikolojik baskı konusunda hukuki mücadelem başladı. Yerel mahkemenin mobbing maruz kaldığım gerekçesiyle Balkır hakkında verdiği tazminat cezasını Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de onayladı. Ayrıca daha önce Danıştay 1. Dairesi, Balkır'ın hem psikolojik baskı, hem de koruyup kollama eylemlerinden ötürü 'görevini kötüye kullanmak' suçundan ceza mahkemesinde yargılanmasına karar vermişti''

Üniversitelerde, özel sektörde ve kamuda birçok kişinin mobbinge maruz kaldığını ancak cesaret edip hukuki mücadele girişemediklerini kaydeden Çakır, kendisinin de bu anlayışı yıkmak, insanları bu konuda cesaretlendirmek için yılmadan mücadelesine devam ettiğini kaydetti.

Bunun sonucunda yerel mahkemenin ardından Yargıtay'ın da mobbinge maruz kaldığı yönünde karar verdiğini hatırlatan Çakır, ''Yargıtay'ın yerel mahkemenin kararını onaması benim gibi mağdur olan insanlar için bir çıkış kapısı olmuştur. Yargıtay'ın vermiş olduğu bu karar yerel mahkemeler için içtihat oluşturmuştur. Verdiğim mücadele boyunca çok yıprandım ancak dava ile iş hukuk profesörü hukuk dekanının da mobbing uyguladığı ispat edilmiş oldu'' şeklinde konuştu.

Özellikle kamu kurumlarında soruşturma açma ve ceza verme yetkisinin mobbing amacıyla kullanıldığını öne süren Çakır, bu nedenle kurum içi soruşturma yetkisinin bağımsız başka bir otoritelerce yapılması gerektiğini söyledi.

Mustafa Çakır, bu şekilde mobbing olaylarının azalabileceğini sözlerine ekledi.
 



Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler