Murakami’den yazarlık öğütleri
Bugün Japon edebiyatı dendiğinde akla ilk gelen isimlerden Haruki Murakami’nin Koşmasaydım Yazamazdım’ın ardından okurla buluşan ikinci deneme kitabı Mesleğim Yazarlık, tüm yazma heveslileri için esin verecek saptamalarla yüklü.
Bugün
Japon edebiyatı dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri şüphesiz Haruki
Murakami. Sadece Japonya’da değil, tüm dünyada oldukça popüler olan Murakami
kitapları yayınlanır yayınlanmaz en çok satanlar listesinin en üst sıralarına
yerleşiyor.
En
büyük sıçramasını Sahilde Kafka ile yapan yazarın İmkansızın Şarkısı, Haşlanmış
Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu, Yaban Koyununun İzinde, Zemberek Kuşu’nun
Güncesi, 1Q84 ve en son yayınlanan çok uzun romanı Kumandanı Öldürmek gibi yeri
doldurulamaz onlarca romanı bulunuyor.
Sadece
romanları değil, denemeleri ile de kişisel yazma deneyimini ve dolaylı yoldan
öz yaşam öyküsünü okurları ile paylaşan Murakami’nin Koşmasaydım Yazamazdım’ın
ardından okurla buluşan ikinci deneme kitabı Mesleğim Yazarlık, tüm yazma
heveslileri için esin verecek saptamalarla yüklü.
12
bölümden oluşan kitap, Murakami’nin edebiyatla kurduğu ilişkiden, kişisel yazma
macerasına, yazarlık mesleğine dair düşüncelerinden, kişisel yaşantısının
kendini nasıl beslediğine dair pek çok şeyden bahsediyor.
NASIL
ÖZGÜN OLUNUR?
Kitabın
sayfalarında ilerlerken Murakami’nin roman yazarı olduğu ilk zamanlara doğru da
bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Ne yazacağı, neyi nasıl yazacağı konusunda bocalasa
da roman yazma deneyimini yaralı bir güvercinin sıcaklığını avuçlarında
hissetmeye benzeten Murakami, o sıcaklık duygusunu kaybetmemiş.
Özgünlük
söz konusu olduğunda Murakami’nin hayal gücü ile baş etmek çok da kolay değil.
Sonuçta onun kitaplarını okurken gökten balık yağsa bile buna şaşırmamak
gerekiyor.
Murakami’nin
“özgünlük”ten bahsederken sıraladığı üç ölçüt dikkate değer: Başkalarından
farklı eşsiz bir tarz, bu tarzın zaman içinde sürekli geliştirilmesi ve zaman
içinde bir referans haline gelmesi. Zira bir yazarın bir anda parlayıp sönmesi
onun söz konusu özgünlükten yoksun olduğunun en açık göstergesi Murakami’ye
göre.
‘PEKİ,
AMA NE HAKKINDA YAZMALIYIM?’
Her
yazı meraklısının en büyük sorusu olan “Peki ama ne hakkında yazmalıyım?”
kitabın en önemli başlıklarından. Madde bir, roman yazarı olmak için en önemli
şey kesinlikle çok kitap okumaktır. Murakami bunun üzerinde uzunca duruyor.
Çünkü roman yazmak için roman denilen şeyin yapısını iyi anlamak gerekir ki bu
da ancak okumakla mümkündür.
Bütünü
olduğu haliyle hafızada tutmak zor olduğundan her daim ayrıntılara odaklanan
Murakami’nin en büyük silahı ise gözlemlemek. Çünkü “dünya gözünüze sıkıcı
görünebilir ancak aslında büyüleyici, gizemli cevherlerle doludur” diyor.
Kitabın
son kısmına geldiğinizde Murakami tamamıyla kendiliğinden ortaya çıkmış bu
metin için halihazırda “otobiyografik” kabul edilecek olması durumuna
hazırlıklı olsa da aslında öyle bir bilinçle yazılmadığının bilinmesini
istediğini tekrar ediyor.
Aynı
zamanda roman yazmak isteyenler için bir rehber misyonu da üstlenmeyen bu
kitap, yine de bu açıdan esin verici olmaya kayıtsız değil. Gerek yazma tekniği
gerek üslubu gerekse kurgu gücü ile 21. yüzyılın en
önemli yazarlarından biri olduğu tartışma götürmeyen bir yazarın açık yüreklilikle
kaleme aldığı bu metin kesinlikle okumaya değer.
Mesleğim Yazarlık / Haruki Murakami / Doğan Kitap / 208 s.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi