'Namazlarımızı reddetme noktasına gelmiştir artık'

Yenişehir ilçesinde bulunan Büyükşehir Belediyesi Konukevi önünde toplanan ve aralarında BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, Diyarbakır bağımsız milletvekili adayları Leyla Zana ile Nursel Aydoğan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ilçe belediye başkanları ve partililerin de bulunduğu grup, ''Demokratik Çözüm Çadırı'' adını verdikleri çadırı kurmak istedi. Alanda geniş güvenlik önlemleri alan polis, çadır kurulmasına izin vermedi.

Burada konuşan Geylani, sistemin anlayış ve uygulamalarının hep çözümsüzlük olduğunu ileri sürdü.

Çadırları ülkenin gerçek demokrasi anlayışına, toplumsal barış ve özgürlüklerin sağlanması adına halkın önüne koyduklarını ifade eden Geylani, şöyle konuştu:
''Ama bu sistemin DNA'sında çözümsüzlük var, yıkmak var, talan var, red ve inkar var. Bunun için çoğu yerde Demokratik Çözüm Çadırları'nı yıktılar. Ama bu halkın çözüm iradesini çözemediler ve yıkmadılar, yıkmayacaklar da. Red ve inkarlarla birlikte çifte standartlılığının iki yüzlülüğünü bir kez daha AK Parti açık, somut bir şekilde ortaya koymuştur. Diyarbakır'da Kürt halkı vardır, hakları da vardır. Başbakan şimdi 'Kürt sorunu yok, Kürt kardeşlerimizin sorunu var' diyor. Peki Kürt kardeşlerinin sorunu nedir? Eğer Kürt kardeşlerinden söz ediyorsa. O kardeşlerin kardeşleşme hukuku da vardır. Sadece kardeş deme edebiyatı ile sorun çözülmez.

Nitekim Diyanet İşleri Başkanı, Erdoğan'ın söylemini gerçekten ortadan kaldırmıştır. Çünkü kardeşlik söylemleri ve edebiyatı ile bu hadise çözülemez. Eğer kardeşlik varsa İslam dininde kardeşliğin hukuku da vardır. O zaman Kürt kardeşlerinin anadil özgürlüğü ve o özgürlüğü yaşamın her alanında kullanması ile olanaklıdır. Onun için eğer Kürt halkının özgürlük talepleri tanınmıyorsa kardeşlik yoktur, yalandır, riyadır. Demokratik Çözüm Çadırı'nı her gün yıksalar bile, bu halkın çözüm iradesini yıkamayacaklar. Etnik ve dini inançları cuma hutbelerinde okunan kutsal dualar çözümü beraberinde getirecektir, demokratik çözüme hizmet edecektir. Ama Erdoğan, dini ne kadar suistimal ediyorsa, bu halkın çözüme dair iradesi daha da güçlü bir şekilde övülecek, kitleselleşecek ve halklaşacaktır. Namazlarımızı, dualarımızı reddetme noktasına gelmiştir artık.'' Konuşmanın ardından grup, konukevi önünde oturma eylemi başlattı.