'Ne maç aldım, ne maç sattım'

Gençlerbirliği Kulübünün 33 yıldır başkanlığını yapan İlhan Cavcav, 33 yıl gibi uzun bir süredir kırmızı-siyahlı takımın başkanlık görevini sürdürdüğünü belirterek, 2006-2007 sezonunun son maçı olan Antalyaspor karşılaşması öncesinde Gençlerbirliği Teknik Direktörü Mesut Bakkal'ın görevini bırakmasının ardından şike yaptığı iddialarının gündeme geldiğini hatırlattı. Bakkal'ın istifasının ardından küme düşme hattında olan takımların başkanlarının kendisini aradığını kaydeden Cavcav, ''Rizespor'un başkanı telefonda 'Hocayı mahsus mu gönderdin' dedi. Bir sürü laflar söylendi. 'Kardeşim ben namuslu adamım, yapmam öyle şey' diyorum, ancak anlatmak ne mümkün'' diye konuştu.

Bakkal ve ekibinin görevi bırakmasının ardından takımın başında Mustafa Kaplan'ın kaldığını belirten tecrübeli başkan, sözlerine şöyle devam etti: ''Antalyaspor maçı öncesi futbolcuları topladım. Karşılaşmanın primi de 75 bin liraydı. Çocuklara '28 sene başkanlığım var, vaziyet böyle böyle... Bu futbol; yeneriz, yeniliriz. Sizden ricam, namus ve şerefinizle oynayın. Size güveniyorum. Priminizi de artırmıyorum' dedim. Nitekim, gittiler, Antalyaspor'u Antalya'da 3-1 yendiler. Antalyaspor, küme düştü. Halen Antalya'ya maçta gittiğimde zaman zaman aleyhimde tezahürat işitiyorum. Samimi söylüyorum, 33 yıllık başkanlığım dönemimde ne maç aldım, ne de maç sattım.''
 

Galatasaray ve Trabzonspor'a çağrı

İlhan Cavcav, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) futbolda şike soruşturması kapsamında adı geçen kulüplere ilişkin bir karar vermeyerek, savunmalarını beklemesini eleştiren Galatasaray ve Trabzonspor'u, federasyona destek olmaya çağırdı. Galatasaray ve Trabzonspor'un TFF'ye gösterdikleri tepkiyi doğru bulmadığını ifade eden Cavcav, ''Federasyonun savunma hakkını kullanmadan, mahkemeye intikal eden bir olayda, 'ben bu takımları düşürdüm' demesi, ilerde daha mühim olaylara yol açardı'' dedi.

Ligde mücadele eden takımlar için yayın gelirlerinin hayati önem taşıdığını bildiren İlhan Cavcav, sözlerini şöyle tamamladı: ''Anadolu kulüplerimiz, özellikle yayın gelirleriyle ayakta duruyor. Soruşturmada adı geçen takımların ligde olmaması, Anadolu takımlarının daha az yayın geliri elde etmesi sonucunu doğuracak. Ekonomik olarak bu kulüplerimize çok büyük mali sıkıntı getirecek. Acele kararlar vermemeliyiz. TFF başkanı kim olursa olsun, savunma alınmadan küme düşürme kararı verilmesi iyi olmazdı. O bakımdan, Trabzonspor ve Galatasaray başkanlarını ve diğer kulüp başkanlarını, uzun yıllar Kulüpler Birliği başkanlığı yapmış bir ağabeyleri olarak, sükunetle davranmaya ve TFF'nin yanında olmaya çağırıyorum. Lig, eylülde başlayacak. Birlik ve beraberlik içinde davranmazsak bir kaos yaşanabilir. Ben, herkesi sağduyuya ve sükunete davet ediyorum.''