‘Ne olur in bottan, yarın gelirsin, hepimizi yakma'

Bodrum’daki binlerce mültecinin gözü kulağı gece gelecek ‘Bugün gidiyorsun’ telefonunda. Mesajı alan, Bodrum’dan çıkış yapacağı koyun bilgisini alıyor ve macera başlıyor. Küçük botlarla Kos’a doğru yapılan yolculuk jandarma ya da Sahil Güvenlik engeline takılmazsa 1 saat sürüyor.

Yayınlanma: 17.08.2015 - 21:49
Abone Ol google-news

Binlerce göçmenin Kos’a ulaşmak için Bodrum’da sürdürdükleri bekleyişine ‘Bu gece’ diye gelen bir telefon son veriyor. Nefeslerin tutulduğu o anlarda çalışmayan bot ağlatıyor, dolu botta ‘kim inecek’ kavgası çıkıyor, sahil güvenlik ışıkları hayalleri karartıyor...

Suriye, Pakistan, Afganistan ve İran’dan Türkiye’ye gelen göçmenlerin kimi İstanbul’da idame ettiremediği hayattan kimi de şartlarına dayanamadığı kamplardan kaçıp Bodrum’a ulaşmıştı. Ya bir ağacın gölgesinde ya da bir tentenin altında, belki iki günü, belki bir haftayı hatta belki de ayları bulan zamanı geçirmişlerdi.

İnsanlığın bodrumundan umuda yolculuk

Çalılıkta binlerce göz

Artık bekleme süresi doldu. Saatler 00.00’a yaklaştığında, binlerce mültecinin kulağı gelecek telefonda. “Bugün gidiyorsun” telefonunu alan için ‘macera’ başlıyor. Önce Bodrum’un hangi koyundan çıkış yapacakları konuşuluyor, ardından saat 01.30’dan sonra mülteciler yavaş yavaş toparlanmaya başlıyor. Saat 02.00’den sonra Çiftlik mevkii ve Gümüşlük sahile kadar uzanan kıyı şeridi boyunca ya bir dolmuş ya bir sivil araç ya da bir ticari taksi duruyor. İçinden bir grup insan inip koşarak bahçeye ya da çalılıklara kendini atıp saklanıyor. Şimdi sinyali alana kadar saklanma vakti. Saat 02.00’den sonra dakikalarla yarışılıyor. Zifiri karanlıkta çalılıkların arasında, etrafı kontrol eden binlerce çift göz. Kaçışa 20 adım mesafede saklanarak bekleyen kalabalığın nefesini tuttuğu an.

Yazlıkçılarla karşılaşma olasılığındaysa karşılıklı birbirlerinlenden korkma hali... Bizleri tedirgin eden şey; zaman zaman bölgede kontrole çıkan, bazı grupları araçlardan indiren, onlara zodyak botu temin eden “siyah camlı minivan araçlar” ve ticari taksilerin attığı turlar... Göçmenleri tedirgin edense karada turlayan jandarma, denizde seyir eden sahil güvenlik botları...

Hayaller alabora

Göçmenler saklandıkları alandan çıkıp 10 dakika içerisinde botlara doluşuyor, doluşmak zorunda. Bölgedeki kaptanlardan edindiğimiz bilgiye göre çalıntı tekneler ya da zodyak adı verilen motorlu botlarla geçiş yapılıyor. Ama en çok bot kullanılıyor. Çünkü Bodrum’un koylarıyla Yunanistan’ın Kos adası arasındaki mesafe 3 ila 5 mil. Bu mesafe de küçük motorlu botlarla en fazla 1 saate tekabül ediyor. Sabaha karşı 02.30 sıralarında Kos’a 3 buçuk mil uzaklıktaki bir koyda çalılıklar arasında bekleyenler hareketlenmeye başlıyor. Çalıların arasından fırlayan bir grup ellerinde botlarıyla koşarak sahile giriyor. Bot kurulurken Ada’nın yolcuları da yine koşar adımlarla sahile ulaşıyor. Ellerde poşetler ve can yelekleri var. İlk önce Suriyeli 11 kişi bota binmeye çalışılıyor. Fakat botta denge sağlanamıyor ve kıyıya yanaşılıyor. Bu kez sayıyı 9’a indiriyorlar. Derken Sahil Güvenlik’in ışıklarını fark eden grup çalılıklara geri dönüyor. Biraz daha beklendikten sonra 8 kişi, 10 dakika içinde bota binip hızla ilerliyor ve denizin ortasında, karanlıkta gözden kayboluyor.

‘Meryem Ana kurtar’

Aradan 45 dakika geçmeden başka bir grup insan daha koşar adım botu denize atıyor. Suriyeli 6 kişilik bu grup motoru çalıştıramıyor. Türkçesi oldukça iyi bir Suriyeli ile kendilerine botu temin ettiklerini düşündüğümüz kişiye ve taksi şoförüne onlarla gelmeleri için yalvarıyor. Bottaki 6 kişiden biri olan genç kadının, “Yalvararım yapma, gel” diyerek ağladığı, bir erkeğin ise “Meryem Ana bizi kurtar” diye çığlık atması dikkat çekiyor. Sonunda motor çalıştırılıyor ve bu grup da uzaklaşıyor. Gecenin başından beri bulunduğumuz bu koyda, gecenin son botuysa saat 05.30 sıralarında, 3’ü kadın 11 Afrikalı gencin binmeye çalıştıkları bot oluyor. Bot, grubu taşıyamadığı için sürekli bir taraftan batıyor. Göçmenlerin kendi aralarında birbirlerine, “Ne olur sen bottan in, yarın gelirsin, hepimizi yakma” diye attığı çığlıklarının yükseldiğine tanık oluyoruz. Anlaşma sağlanamıyor ve gün ağarmaya başlıyor. 11 Afrikalı karaya çıkmak zorunda kalıyor.

Afrikalılar alıkonuldu

Tam bu sırada Jandarma alana giriyor. İddiaya göre bir site sakininden ihbar alınmış. Çalılıklara saklanan 11 kişinin de aralarında bulunduğu 17 Afrikalı genç Jandarma araçlarına bindiriliyor. Yaklaşık 1 saat önce heyecanla koşarak bota binmeye çalışan bu gençlerin hepsi önümüzden teker teker, bu kez umutsuz ifadeleriyle geçiyor. Araçlara bindirilen grup sınır dışı edilmek üzere merkeze götürülüyor.

O gün Jandarmadan edindiğimiz bilgiye göre sadece 1 gecede toplam 250 kişi Yunanistan’a geçmek istedi, 25 kişi Jandarma ve Sahil Güvenlikçe alıkonuldu. 1 kişi ise kaçışı organize ettiği şüphesiyle gözaltına alındı. Suriyeliler idari para cezasıyla en yakın mülteci kampına gönderilirken Afrikalılar sınırdışı ediliyor. Kaçışı organize eden kişiyse 3 ila 8 yıl hapis cezasıyla yargılanmak üzere mahkemeye sevk ediliyor.

8 YILDA 9 KAT ARTIŞ: Hükümetin geçen nisan açıkladığı rakamlara göre Türkiye’de 3 milyon Suriyeli var. Sahil Güvenlik Komutanlığı 2014 Yılı İdare Faaliyet Raporu’na göre “düzensiz göçmen” sayısı 2007’de 4 bin 832 iken 2015 Ağustos’a kadar bu sayı 36 bin 425’i buldu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler