Nizami vurmuşlar!

Aydın Aydoğan’ı vuran polislerin amirleri ifade verdi: Zet silahları uygun biçimde kullanıldı, göstericiler hedef alınmadı

Yayınlanma: 21.03.2015 - 11:07
Abone Ol google-news
 
Gezi Parkı Direnişi sırasında Taksim’de polisin attığı biber gazı kapsülü ile yaralanan Aydın Aydoğan’ın soruşturma dosyasında ifade veren iki emniyet amirinin, polislerin gaz bombası atan zet silahlarını uygun biçimde kullandığını ve göstericileri hedef almadan ateş ettiğini söyledikleri ortaya çıktı.
 
Soruşturma kapsamında ifade veren amirlerin ifadesine tepki gösteren Aydoğan ise olayın üzerinin kapatılmak istendiğini belirterek “İki yıla yakın zamandır dosya, soruşturma aşamasında. Beni İstanbul’un göbeğinde kasti olarak vurdular ama ifadelerinde ‘nizami’ şekilde vurulduğumu anlatıyorlar. Bu ifadeler bile dosyanın kapatılmak istendiğini gösteriyor” dedi. Aydın Aydoğan, vurulduğu güne ait görüntülerin araştırılmadığını ve savcının kriminal büroya dosyanın gitmesini engellendiğini kaydederek savcı hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
 
Taksim’de gezi gösterileri sırasında 11 Haziran günü polisin attığı biber gazı kapsülünün ayağına ve eline isabet etmesi sonucu kalıcı hasar oluşan ve İçişleri Bakanlığı’na maddi ve manevi tazminat davası açan Aydın Aydoğan’ın soruşturma dosyasındaki tıkanıklık bir türlü aşılamıyor. Aydoğan’ın vurulması ile ilgili daha önce ifade veren 16 çevik kuvvet polisinin grup amirlerini göstermesinin ardından söz konusu iki amir İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade verdi.
 
Savcılıkta ifade veren K.K. olay tarihinde çevik kuvvet şube müdürlüğünde çalıştığını belirterek “Hatırladığım kadarıyla 11 Haziran günü gruplara yönelik olarak yapılan çalışmaların yoğun olduğu bir gündü. Birçok grup olay yerindeydi. Hemen hemen her yerde barikat kurulmuştu. Bu barikatları ve göstericileri bertaraf etmek amacıyla çok sayıda noktaya gruplar halinde müdahalede bulunduk. M. C. Y. grubumuzun ‘zetçi’lerindendir. Hiçbir zetçi polisin kurallara aykırı olarak göstericileri hedef alarak ateş ettiğini görmedim. Böyle bir talimatımızda olamaz” dedi. Olay tarihinde çevik kuvvet şube müdürlüğünde 6. birlik amirliğinde görevli olan H.Ç. ise söz konusu tarihte Beşiktaş tarafında olduklarını anlatarak “Başımızda bir müdür, amir ve benim gibi komiser ve komiser yardımcılarından oluşan gruplar vardı. Genelde 20’şerli gruplara ayrılarak bölgeye dağılıyorduk. Ben Tarlabaşı civarına gittiğimi hiç hatırlamıyorum. Benim emrimde çalışan polislerle ilgili böyle bir olaya tanık olmadım. Herhangi bir yaralanma bize bildirilmedi” ifadalerini kullandı. 
 
'Kasıtlı olarak vuruldum’
 
Amirlerin ifadelerine tepki gösteren Aydın Aydoğan ise polislerce kasıtlı olarak vurulduğunu iddia ederek “Bütün bunlara karşın bir türlü beni vuran polisler ortaya çıkarılmıyor, kamera kayıtlarına da ulaşılmıyor” dedi. Soruşturmanın ikinci yılını dolduracağını, bu sürede 4 savcının değiştiğini kaydeden Aydoğan, özetle şunları söyledi: 
“Vurulduğum ana ait görüntüler ile ilgili ulusal kriminal büro ek süre istemesine karşın savcı tarafından dosya, görüntülerin olmadığı gerekçesiyle geri istendi. Oysa, benimle aynı yerde, aynı gün gaz bombası ile vurulan Erdal Sarıkaya’nın vurulduğu ana ait gündüz görüntüleri ortaya çıkmıştı. Bunlar olmasına karşın, savcı o güne ait görüntülerin olmadığı, dosyanın kriminale gitmesine de gerek olmadığını söyledi. Polislerin ifadesine baktığımız zaman ‘nizami’ hareket ettik demektedirler. Yani ‘nizami vurduk’ diyorlar. Yapılmak istenenler dosyanın kapatılmak istenmesidir. Sayın savcıdan şunu istiyoruz. İvedilikle soruşturma aşamasından çıkıp mahkeme aşamasına gelinmelidir, failler belli, bunlar üzerinden dava açılmalı. Adalet kapısında herkesin eşit olduğu bir ülke istiyorum. ”

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler