O da kendini ihbar etti

Plan ve Bütçe Komisyonunda Adalet Bakanlığı'nın 2012 yılı bütçe görüşmelerinde ilk sözü CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın aldı. CHP grubu adına konuşan Ayaydın, Adalet Bakanlığı'nın uluslararası hukuka ve anayasaya aykırı biçimde Silivri'ye tıkılan gazeteciler, milletvekilleri için kılını kıpırdatmadığını, ama Müslüman insanların duygularını sömürerek milyonlarca avroları şahsi hesaplarına indirdikleri iddiasıyla tutuklu bulunan sanıkları ceza evinden kurtarmak için Cumhuriyet savcılarını değiştirdiğini iddia etti.

Ayaydın, "Aynı HSYK görevden aldığı bu savcılar yerine atadığı savcıların da ilk işi dolandırıcılık iddiası ile tutuklu bulunan bu sanıkların serbest bırakılmasını sağlamak oldu. Bütün bunlar ileri demokrasi adına yapılıyor. Burada emeği geçen İbrahim Okur ve saz arkadaşlarını kutluyorum" dedi.

MHP'li Faruk Bal: Yargı siyasallaştı

MHP grubu adına konuşan Konya Milletvekili Faruk Bal, "Anayasa değişikliği ile yargıyı siyasallaştırma amacı gerçekleşti. AKP yargının üzerinde 20-30 yıllık vesayet elde etti. 9 yılda yaptığınız tahribat yaptığınız iyileştirmelerden kat be kat fazla. İş yükü fazlaydı. AKP mevzuat düzenlemeleri kat kat arttırdı" eleştirisi getirdi.

BDP'li Kurt'tan Bakan'a şiir

BDP Grubu adına söz alan Hakkari Milletvekili Adil Kurt ise sözlerine tutuklu milletvekillerini hatırlatarak başladı, "Bu hukuk garabetinin ortadan kalkması için Bakan Ergin'den umutlu sözler duymayı ümit ediyorum" dedi. KCK kapsamında 7 bin 748 kişinin gözaltına alındığını 3 bin 895'inin tutuklandığını belirterek elinde tutuklu belediye başkanlarının gözaltında kelepçeli fotoğrafını göstererek Kürt yazar şair Kemal Burkay'ın "Gülümse" şiirini okudu. "Biz gülümseyemiyoruz" diyen Kurt cezaevlerinde 500 üniversite öğrencisi ve 70 gazetecinin olduğunu söyledi.

"KCK operasyonları dağın kapısını aralıyor"

Cezaevine sağ salim girenlerin artık tabutlarının teslim edildiğini söyleyen Kurt, 2000-2011 yılları arasında 943, 2011 yılında da 30 tutuklunun yaşamını yitirdiğini kaydetti. 86 yıllık Cumhuriyet tarihinde Kürtlerin hiç olağan mahkemelerde yargılanmadığını savunan Kurt kendini Bakan Ergin'e ihbar ederek şunları söyledi:
"Bu koşullarda gelecekten umutlu olmamızı gerektiren olumlu şeyler yok. KCK operasyonlarını yaptıkça dağın kapısını aralıyorsunuz. Bırakın insanlar fikirlerini paylaşsın. Paralel devlet suçlaması AKP'ye de yapıldı. Sizin inanmadığınız, 'biz öyle değiliz' dediğiniz töhmeti bize yüklemeyin. Son 3-4 yılın istatistikleri gösteriyor ki, siz gürledikçe güç kaybetmiyor kazanıyoruz. Tutukladıkça kazanıyoruz. Hepimiz mahkemeye giderek kendimizi ihbar ediyoruz. Ben de Bakan huzurunda KCK davasında tutuklular gibi 'onların suçlarını ben de işledim' diyerek kendimi ihbar ediyorum."

AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ise HSYK eleştirilerini kabul etmenin mümkün olmadığını bu iddiaların gülünç olduğunu söyledi. 5.5 milyon lira Adalet Bakanlığı bütçesinin rekor bir bütçe olduğunu söyleyen Tunç yapılan çalışmalar için Başbakan Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.

Tunç'un konuşması sırasında CHP'li milletvekilleri sık sık sataşmada bulundu. CHP'li Ali Rıza Öztürk, "Adalet Bakanlığı hukuksuzluğun başı" diye bağırdı.