Ortadoğu uzmanları Trump'ın Kudüs kararını değerlendirdi: Gelecek karanlık
ABD Başkanı Donald Trump’ın iç kamuoyunda dikkat dağıtıp zaman kazanmak için düşman yaratmaya ve savaşa ihtiyacı olduğunu söyleyen uzmanlar “Ortadoğu’daki barış süreci yok olmanın eşiğine gelecek. Bölge çok kötü bir geleceğe hazırlanıyor. Acil önlem alınmazsa Ortadoğu daha da karışacak” diyor.
YENİ BİR 70 YIL BAŞLIYOR
Yazar Hüsnü Mahalli, “ABD’nin aldığı karara yalnızca Arap-İslam dünyası tepki gösterir, protesto eder, onun ötesinde bir yere varılmaz. Kendi aralarında hiçbir sorunu çözemeyen, savaş halinde olan Körfez ülkeleri, hemen peşinden Arap ülkesi ve hemen peşinden 57Müslüman ülkesi... Kendi arasında bir sürü sorun yaşayan ülkelerin, durduk yere İsrail ve ABD gibi ülkeyle uğraşacak hali yok. İkincisi de 70 yıl önce İsrail’i kuran ABD sistemi, şimdi bu adımıyla o coğrafyada yeni bir 70 yılın kapısını açıyor. Bölge çok kötü bir geleceğe hazırlanıyor” dedi. Trump’ın bu adımı atarken aynı zamanda Suudi Arabistan ile işbirliği içinde olduğunu söyleyen Mahalli, “Kudüs için yıllardır barış diyoruz, olmadı. İsrail her zaman istediğini yaptı. Arap ülkeleri liderleri ihanet içinde. Hepsi ABD ile işbirliği içinde, uşaklığını yapıyor, İsrail’in keyfi yerinde” dedi. Mahalli, Batılı ülkelerin büyükelçiliklerini Kudüs’e taşıyacaklarını kaydetti. Mahalli “Şimdi tepki gibi gösteriyorlar ama Batı maalesef ikiyüzlüdür” diye konuştu.
TEPKİLER YETERSİZ KALIR
Ortadoğu uzmanı Faik Bulut ise barış sürecinin sabote edildiğini belirterek “İsrail Filistin barışı zaten yoktu, askıya alınmıştı. Bu kararla barış süreci belli ki yok olmanın eşiğine gelecek. Tamamen sabote edilmiş durumda” dedi. 1947’deki BM kararlarının da ihlal edildiğini anımsatan Bulut, özetle şunları dile getirdi: “ABD daha önceden de Kudüs’e bunu uygulamak istiyordu. Fakat Mısır, Filistin gibi Arap devletlerinin kızacağını, uzaklaşacağını düşünüyor ve uzak duruyordu. Ama günümüzde böyle durum yok. Körfez ülkeleri İsrail’e yanaşmış durumda, anlaşmalar yapıyor. Bu nedenle Arap ülkelerinin tepkilerinin çok başarılı olacağını düşünmüyorum. Tepkiler, bağırmalar olacaktır ama fiiliyatta anlam ifade etmiyor. ABD, İsrail’in yayılmacı ve işgalci politikalarına tam destek vermekle yetinmiyor, Filistin halkının tarihi ve kültürel varlıklarının da imha edilmesi konusunda da İsrail yönetimlerini destekliyor. Batılı ülkeler ABD’ye özenerek büyükelçiliklerini Kudüs’e taşır mı? Bu konu sanıyorum ki daha sarsıntı yaratabilir.”
TRUMP, KENDİNE DÜŞMAN VE SAVAŞ ARIYOR
Emekli Tuğgeneral, strateji uzmanı ve yazar Naim Babüroğlu ise Trump’ın bu açıklamasının 1947 BM kararlarına da aykırı olduğunu vurgulayarak “1947’de BM kararı var. İsrail’in başkenti Tel Aviv olarak tanınmış. ABD’nin tutumu BM kararına aykırı” dedi. Babüroğlu, şöyle devam etti: “Bir diğer nokta ise 1995’de ABD Kongresi bir karar alıyor. Kudüs Yasası’nı tanıyor ve başkanlarına bir tavsiyede buluyor: ‘Başkent Kudüs ilan edilsin ve ABD büyükelçiliği Kudüs’e taşınsın.’ 1995’ten bu güne dek hiçbir ABD başkanı Kudüs’ü başkent olarak ilan etmedi ve 6 ayda bir bu karar ertelendi. Trump neden bunu yapıyor? Çünkü düşmana ve savaşa ihtiyacı var. Düşmana ihtiyacı var, çünkü iç kamuoyunda sıkışmış durumda. İç kamuoyu dikkatini düşmana çekecek. Ayrıca savaşa ihtiyacı var çünkü koltuğu gittikçe sallanıyor ve zaman kazanmak istiyor. Dolayısıyla okları başka yönlere çekiyor. Bunun da tam zamanı. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Arap baharıyla birlikte Irak, Suriye fiilen bölünmüş durumda. Libya’da kan gövdeyi götürüyor. Bu üç ülke Libya, Irak ve Suriye, Filistin davasında daima Filistin lehinde tavır sergilemişler, şimdi seslerini çıkaramıyorlar. Lübnan’da son zamanlarda karışıklık var. İsrail şu an o bölgede çok rahat aslında. Suudi Arabistan’da Salman seçildikten sonra, oğlu Muhammed bin Salman veliaht olduktan sonra Trump ile işbirliğine gidildi. Katar’ın ABD ile yaptığı ticaret anlaşmaları ve Trump çizgisinde olması durumu var. Mısır’da yine Trump ile sıcak işbirliği halinde. İran ve Türkiye bir tek ciddi itiraz eden iki ülke olarak kaldı. Trump, önce Arap İslam dünyasının güç kaybetmesini sağladı, sesi kısıldı ve adım attı. Arap-İslam dünyasının sesi çok fazla çıkmayacak gibi görünüyor. ” İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin 13 Aralık’ta İstanbul’da toplanacağını da anımsatan Babüroğlu, “Normalde bu toplantıya lider düzeyinde katılım gerekiyor ama göreceksiniz Arap ülkeleri liderleriyle değil, temsilcileriyle bu zirveye katılacak. Bu kararın ardından Ortadoğu daha da karışacak, kötü günler bekliyor. IŞİD türevi örgütler çıkabilir” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev