"Özkök soruşturma izni vermedi"

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan tutuksuz sanıklardan Hakim Albay Ali Cengiz Şirin, Özden Örnek hakkında, yetkisi olmadığı için başlattığı soruşturmanın Genelkurmay Başkanlığına gönderildiğini söyledi.

Bu nedenle aralarının iyi olmadığını ifade eden Şirin, Balyoz Planı iddiaları doğru olsa bile, Örnek'in kendisini çok gizli faaliyetlerin içerisinde kullanmasının eşyanın tabiatına aykırı olduğunu dile getirdi.

Örnek'in, hangi tarihlerde Deniz Kuvvetlerinde adli müşavirlik yaptığına ilişkin sorusuna Şirin, 16 Temmuz 2004 ile 28 Ağustos 2009 yılları arasında olduğunu belirtti.
''Demek ki benim dönemimde adli müşavirdiniz'' diyen Örnek'in, ''İstemeseydim adli müşavir olur muydunuz?'' sorusuna Şirin, ''Hayır olamazdım'' yanıtını verdi.
Tutuksuz sanıklardan Deniz Kuvvetlerinde görevli Askeri Hakim Albay Cumhur Eryüksel de, hakkındaki suçlamaları reddederek, öyle bir oluşum içinde yer almasının imkansız olduğunu söyledi.

Eryüksel, Ali Cengiz Şirin'in sözünü ettiği soruşturmaya değinerek, 2001 yılında Deniz Kuvvetlerinde savcı yardımcısı olarak görev yaparken ihale usulsüzlüğüne ilişkin soruşturma yaptığını, bu soruşturma sırasında o dönem Donanma Komutanı olan Özden Örnek ile ilgili notların olduğu 2 defterin ellerine geçtiğini, amiral ve generallerle ilgili soruşturma genişletme yetkisi olmadığı için bu bölümü ayırarak gereğinin yapılması için Deniz Kuvvetleri Komutanlığına gönderdiğini anlattı.

Deniz Kuvvetleri Komutanının evrakı, 7 Haziran 2002 tarihinde Genelkurmay Başkanlığına sunduğunu ifade eden Eryüksel, Ağustos 2002'de Genelkurmay Başkanı olan emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün de, bu evrakı 1 yıl elinde beklettiğini söyledi.
Eryüksel, ''Özkök, Ağustos 2003'teki YAŞ'a kadar elinde tuttu. Soruşturma izni verilmediği için Özden Paşa Deniz Kuvvetleri Komutanı oldu'' diye konuştu.

''Örnek ile aram iyi değil''

Bu konunun Özden Örnek'in günlüklerinde de anlatıldığını dile getiren Eryüksel, Örnek ile arasının iyi olmadığını ifade etti.

Eryüksel'in, çapraz sorgusunda söz alan Özden Örnek de, kendisinin olduğu iddia edilen günlükleri savunmasında reddettiğini anımsatarak, ''Savunmanız sırasında önemli şeyler söylediniz, havada kaldı. Benimle ilgili soruşturmayı anlatmadaki maksadınız neydi?'' diye sordu.

Eryüksel de, iddia edilen illegal yapılanmada yer almayacağını belirtmek için söylediğini belirterek, Örnek'e karşı bir tavır almadığını dile getirdi.

Üye hakim Ali Efendi Peksak'ın, ''2001'de bir iddianame hazırladığınızı, bundan dolayı bu olayın içinde olamam mantığıyla hareket ediyorsunuz. İstanbul'a 2004'te atandığınızı söylüyorsunuz. Atama tenzili makam mı, öç almamı, disiplin cezası mı?'' şeklindeki sorusu üzerine Eryüksel, kendi isteğiyle İstanbul'a geldiğini söyledi.

Peksak'ın, Örnek hakkında yaptığı suç duyurusuna ilişkin sorusuna Eryüksel, soruşturma sırasında bilirkişi incelemesi yapıldığını, 2 defter de Özden Örnek ile ilgili bilgilerin yer aldığını, bunları iddianameye katmadıklarını, Genelkurmay Başkanlığına ilettiklerini hatırlattı.

Eryüksel, Örnek'in günlüklerinde bu konunun geçtiğini anlatarak, ''Özden Paşa'yla aram çok iyi olsaydı, Deniz Kuvvetleri Başsavcısı olurdum'' dedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken de, araya girerek, Örnek'e hitaben ''Günlüklere ilişkin kabulünüz yok. Ayrıca burada sözü edilen soruşturma yargılama konusu değil. Yargılama konusu 2002-2003 tarihindeki oluşum içinde olup olmadığınız'' dedi.
Özden Örnek de, ''Eksik bilgiler verilerek yanlış imajlar uyandırılıyor'' diyerek, kendisiyle ilgili iddialar üzerine Özkök ile 2 defa konuştuğunu belirtti. Örnek, ''Kendisine doğru oladığını belgelerimle gösterdim. Defterde, 'Tolga Örnek'in üniversite bursu, Sevil Hanım'ın Paris masrafları ödenecek' yazılıydı. Oğlum Tolga'nın bursuyla ilgiliydi ama oğlum Amerika'da 'ful' burslu okudu. Bunların makbuzunu sundum. Sevil Hanım, hayatında Fransa'ya gitmedi'' şeklinde konuştu.

Duruşma, savunmaların alınmasıyla devam ediyor.