Papa 16. Benediktus'a 'Bush' benzetmesi

İsviçreli ilahiyatçı Prof. Hans Küng, İtalya'daki günlük gazetelerden La Repubblica'nın bugünkü nüshasında, "Ratzinger, Obama gibi olabilseydi" başlığıyla yayımladığı makalesinde, Obama'yla birlikte ABD ve dünyada esen umut rüzgarlarının aksine Alman papanın Katolik Kilisesi'ni bunaltıcı bir atmosfere sürüklediğini belirterek, "Katolik Kilisesi'nde ise durum tamamen farklı. Bunaltıcı bir atmosfer var. Her türlü reformun durdurulmasıyla adeta bir felç yaşanıyor. 16. Benediktus, papa seçilmesinden dört yıl sonra, birçok kişi tarafından yeni bir George W. Bush gibi görülüyor. 81. yaş gününü, Beyaz Saray'da kutlamayı yeğlemesi de bir tesadüf olmamalıdır" ifadesini kullandı.

Alman Papa 16. Benediktus döneminde Vatikan'dan umutların kesildiğini savunan Küng, "16. Benediktus'un iktidarı süresince, tıpkı Bush'ta olduğu gibi, görüş birliğinde giderek artan bir düşüş yaşanması, birçok Katolik'in artık ondan hiçbir şey beklemez hale gelmesine yol açtı" yorumunu yaptı.

'Müslümanlarla ilişkilerde bir ilerleme yok'

Roma Katolik Kilisesi'nin 16. Benediktus döneminde Katolikler dışındaki kesimlerle ilişkilerinde de ciddi bir gerileme yaşandığını öne süren Küng, Alman papa ile Obama arasındaki farklılıkları şu cümlelerle özetledi:
"Başkan Obama ortaklar ve müttefikleriyle yeni bir işbirliği için çabalarken, 16. Benediktus, tıpkı Bush gibi dünyayı dostlar ve düşmanlar diye ikiye ayıran bir anlayışın esiri konumundadır. Protestanlık bünyesindeki grupları bir kilise olarak tanımayarak dindaş kardeşlerini incitmeyi sürdürmektedir. Müslümanlarla ilişkilerde diyalog lafının ötesinde bir ilerleme kaydedilmemiştir. Yahudilerle olan ilişkiler de derin bir yara almıştır".

Prof. Hans Küng kimdir?

Almanya'da Tübingen Üniversitesi'nden emekli olan 81 yaşındaki Küng, çok sayıdaki kitabıyla dünya çapında ün yapmış önemli bir Katolik ilahiyatçı olarak tanınıyor. Küng, 1963-1965 yılları arasında gerçekleştirilmiş İkinci Vatikan Konsili'nde görev yapan teologlar arasındaydı. 1954'te papaz olan Küng, papaların yanılmazlığı biçimindeki dogmatik inancı eleştiren görüşleri yüzünden, 1979'da Papa 2. Jean Paul döneminde Vatikan tarafından Katolik üniversitelerde ders vermesinin yasaklanması üzerine kiliseyle resmi bağlarını koparmak zorunda kalmıştı.