Pasion Turca’nın CEO’su Sinan Ufuk Nergis: 'Normalleşme sürecinde iyiyi kötüyü ayıracağız'
Eğlence sektörü bir iki yıldan önce kendine gelemez. Sanatçılar da eski ücretlerini alamaz, bizim de organizasyonlarımızı yapabilmek için mali desteğe ihtiyacımız var. Yıllardır dünyaca ünlü yıldızlarla çalışan ve ülkemizde de sayısız konserlere, gösterilere imza atan Pasion Turca’nın CEO’su Sinan Ufuk Nergis, müzik ve eğlence sektörünün yeni normalini anlattı.
Madrid ve İstanbul’da ofisleri bulunan Pasion Turca, son 20 yıldır Loreena McKennitt’den LP’ye, Buika’dan, Pink Martini ve Joan Baez’e, kaybettiğimiz efsaneler Cesaria Evora’dan Paco de Lucia’ya, İspanyol Monica Molina’dan Fado yıldızı Mariza’ya, Lara Fabian’dan Despina Vandi’ye kadar dünyaca ünlü isimleri bizlerle buluşturan, Sinan Ufuk Nergis ve Vito Montaruli’nin sahibi olduğu organizasyon ve menajerlik firması.
200’den fazla sanatçı, 2 binden fazla konser ve dans gösterisi ile Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinde önemli işler yapan Pasion Turca, pandemi döneminde de dijitalde hiç boş durmadı. 9 yıl boyunca Türkiye Madrid Kültür ve Turizm Müşavirliğinin Halkla İlişkiler şirketi olarak yürüttüğü PR çalışmaları ile İspanya ve Portekiz’de Türkiye’nin imajına sağladığı büyük katkılarla da adından söz ettiren ekiple 10 yıl boyunca çalışmış ve güzel anılar biriktirmiş biri olarak “yeni normalde” sektörle ilgili öngörülerini konuşmak üzere işin başındaki Nergis’in kapısını çaldım.
OLAĞANÜSTÜ GÜNLER...
- Yıllardır dünyaca ünlü yıldızlarla çalışan ve ülkemizde de sayısız konserlere, gösterilere imza atan biri olarak sektörün ne zaman kendini toparlayabileceğini düşünüyorsunuz?
Gerçekten hepimiz dünya tarihine tanıklık ettiğimiz olağanüstü günler yaşıyoruz. Hizmet ve servis sektörlerinin, üretim sektörlerine göre en az 6 ay ya da 1 yıl sonra toparlanabileceğini düşünüyorum. En başta kendi içimizde sektörde birlik olmamız, sorunlarımızı net bir şekilde masaya yatırmamız, hükümete ve belediyelere ulaştırıp neticelendirmek için üstünde ciddiyetle çalışmamız gerekiyor.
- Bu süreçte dijital platformlar ve sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen konserler, etkinlikler, röportajlar yeni trendler oldu. Bu yeni iletişim biçimlerinin hangilerinin devam edeceğini öngörüyorsunuz?
Şu an telefonunu eline alan herkes yayıncı, gazeteci, sanatcı, şarkıcı. Karantinanın ilk günlerinde bunu sempatik bulsak da artık iş çığırından çıkmış durumda. Kontrolsüz yapılan her iş sektörü de negatif etkiliyor. İçeriksiz ve kalitesiz yayınlar, iyi yayınların da etkisini ve ulaşımını azaltıyor. Artık hayatlarımızda online toplantılar, anlık canlı yayınlar gibi birçok yeni kavram girdi. Normalleşmeye başladığımız bu günlerde bence iyi ve kötü ayrımını yapacağız. Ama dijital yayınlar ya da sosyal medya canlı yayınları hayatlarımızın bir parçası olmaya devam edecek.
MART AYI YOĞUNDU
- Pasion Turca süreç boyunca sanatçılarla dijital ortamda çok aktif oldu; nasıl hızla harekete geçebildiniz?
15 Mart itibarıyla tüm sanatçılarımızla çok hızlı aksiyon aldık. 23 Nisan’da çocuklarımız için hoş bir video hazırlamak istedik ve dünyanın dört bir yanındaki sanatçılarımızdan birer video alıp anlamlı bir montaj yaptık. LP, Pink Martini, Monica Molina, Mariza, Nina Zilli, Los Vivancos, Richard Clayderman’ın içinde olduğu 23 isim bizlerle 23 Nisan mesajlarını paylaştı. Aynı zamanda “Birlikte Güzel” platformu için bir LP konseri organize ettik. LP konseri Türkiye için de iyi bir tanıtım oldu. Dünyanın her yerindeki hayranları sanatçının bu konser görüntülerini paylaştı ve evlerinde hep birlikte “Lost on You” şarkısını seslendirdi. Şarkıcılarımız ile Türkiye’deki dinleyicilerine özel Spotify listeleri de hazırladık. Örneğin Monica Molina Türkiye’de sevdiği şarkıcıların ya da ortak anıları olan isimlerin şarkılarından bir liste hazırladı. Her birinin kendi hayatındaki hikayesi ile birlikte Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Barbaros, Mustafa Sandal, Leman Sam gibi 18 şarkıcıdan 26 şarkı seçti. Şarkıcımız Barbaros’la Instagram canlı yayınlarında “80 Günde Müzikli Devr – i Âlem” konseptiyle bir proje gerçekleştirdik. Dünyanın farklı ülkelerinden Cecilia Krull, The Weather Girls, Viktor Lazlo, Pumeza Matshikiza, Lena Kovacevic, The Puppini Sisters, IMA, Arunaja, Stan Antipariotis, Dulce Pontes gibi dünyaca ünlü isimlerle, farklı dillerde ve tarzlarda şarkılar söylediler.
- Normalleşme sürecinde açık hava konserlerine nasıl bir ilgi olacağını tahmin ediyorsunuz, sizce tedirginlik olmayacak mı?
Kurallar olması dışında bence ilk önce karşı tarafa zarar vermeyecek hareketlerde bulunmamız gerekiyor. Kapasiteler 1/3 azalarak bir sıra boş bir sıra dolu, aralıklı sıralar ile oturma düzeni aldığımızda bizler nasıl organizasyon yapabileceğiz? Asıl soru bu. Nasıl destekler alacağız? Birçok ülkede olduğu gibi KDV düşer mi? Ya da belediyeler eğlence vergisinden bir süre feragat eder mi? Meslek birliği payları için bir indirim alabilir miyiz? Onları konuşmamız gerekiyor. Zaten tüm sektör durmuş halde, sanatçılar aynı paraları – kaşeleri – alabileceklerini bekliyorlarsa bence 1-2 sene bu imkânsız. Sektör el ele verirse ayakta kalacak, bunu unutmayalım.
‘NASIL DESTEKLER ALACAĞIZ’
- Sizce yeniden konser kalabalıklarını, festival kalabalıklarını ne zaman görebileceğiz; bu konuda sezgileriniz neler söylüyor?
Bu zamanları unutmak için herkesin sorumlu davranmaya devam etmesi lazım. İnsanoğlu maalesef çok çabuk unutuyor. Aşı bulunana yada bu virus ortadan kalkana kadar kendimizi korumayı unutmayalım. Konserler olur, beraber güzel günlerde her zaman buluşuruz ama kaybettiklerimizi hiçbir zaman geri getiremeyiz. El ele 3 aydır bu zamanlara dayandık, biraz daha dişimizi sıkalım.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!