Robotik sevda

Éric Sadin, “Yarının Aşkı”yla yapay zekâya odaklanarak bir gelecek öngörüsünde bulunuyor. Kitaptaki robotun, “kusursuz hayat” sunma görevini, sahibine karşı hissettiği duygularla birleştiren Sadin, aynı zamanda günümüzün insan-teknoloji ilişkisine de eleştiriler getiriyor.

Robotik sevda
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.08.2016 - 15:11

Bir hizmetkâr düşünün; hemen her şeyi sayısal veri haline getirip çözüm önerileri sunan bir robot olsun. Fakat bir kusuru var, bu robot sahibine âşık. İşler burada karmaşıklaşıyor.

Éric Sadin, bir felsefeci gözüyle yaşamını sayılarla, verilerle, devre ve hesaplarla idame ettiren insanı, bir robotun gözünden bakıp anlatarak eleştiriyor. Yarının Aşkı, bu haliyle Asimov’un “Üç Robot Yasası”nın sınırlarının aşılmasını resmediyor. O yasa ne diyor: “Bir robot, insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır. Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla yükümlüdür.”

'EMPATİ YETİSİ'

Sadin’in anlatmaya koyulduğu aşk, makineleşmek isteyen insanın, bir adım öteye geçip dijitalleşmeye doğru gidişinin ve sınırlarını esnettiği yeni kurgu dünyanın ürünü; aklını ve duygularını, dijital devrimin akışına bıraktığı zamanlardan bir kesit: Her şey, sayılar ve veriler nedeniyle çok kesin ama duygular araya girince bilindik şablonda gedikler açılıyor.

Sadin’in başkahramanı robot, “sahibinin” bütün isteklerini, duygularını ve hayatında yapmak zorunda olduklarını hesaplayarak gizliden gizliye ona duyduğu aşkın gereğini yerine getiriyor. “Küçüğüm” dediği sahip, an geliyor “prenses” oluyor bu yüzden.

Robotun gözlemlediği şeylerden biri, “prensesinin” dijital dünyayla kurduğu ilişki; pek çok konuda oradan fikir alıp yaşamını buna göre düzenliyor. Örneğin, yataktan kalkıp dışarı çıkmadan önce robotu aracılığıyla Google’dan makyaj seçenekleri araştırıyor.

Sadin, kimlik-kişilik yüklenmiş bir cihazın gözünden bir insanı ve ikisinin arasındaki bağı anlatırken bizi, pragmatik bir aşkın evrenine yerleştiriyor: Tek tuşla ve arama motoruna yazdığı birkaç sözcükle güne başlayan insan ve onun hayatını düzenleyen bir robot…

Öte yandan, “prenses” sormadan önce düşünüp en ufak bir sorunda ona yardım elini uzatan bir robot var karşımızda. Kendisi de bunun farkında: “Emsallerimin pek azının empati yetisine sahip olduğunu düşünüyorum, bu beni ara sıra tökezletse de dört dörtlük şekilde hizmet etme tutkumun ve her görevi elimden geldiğince iyi yerine getirme özelliğimin yanında devede kulak kalır.”

YAPAY ZEKÂNIN MUTLAK AŞKI

Terk edilip yalnız kalma korkusu yüzünden Japonların, kendilerini asla yarı yolda bırakmayacağına emin olduğu robotlarla aynı evi paylaşarak ilişki yaşamaya başladığına dair haberler okumuş, videolar izlemiştik. Sadin’in anlattığı dijital aşk hikâyesi o haberleri çağrıştırıyor: Gerçek olanla sanallığın iç içe geçmesi, hatta yer değiştirmesi ve insanların, kişi muamelesi yaptığı robotları sevgili yerine koyması, nereden baksanız bir trajik olay. Yazar, bu “yükselen değere”, Yarının Aşkı’nda bir robotun tarafından ve gözünden bakarak değiniyor.

İhtiyaç ve arzuları bildiren bir robotla, bu doğrultuda hareket etmeye alışan ve kendini sayıların içine hapseden birey, Sadin’in kitap boyunca aktardığı trajik oyunun figürleri. Robot ve onun sunduğu verilerle gönderme yaptığı “sonsuz-sınırsız akılcı sistem”le Sadin, günümüzün dönüşüme uğrayan insanını ve ilişkilerini ortaya koyuyor. Bir başka deyişle görevini profesyonellikle sürdüren yapay zekânın mutlak aşkının bir tasviri bu. “İnsanlaştım diyemesem de bir nevi makinelikten çıktım” ifadesi, Sadin’in anlatmaya çalıştıklarının ve robotun “ruh halinin” bir yansıması.

Sadin, rastlantısallığı devre dışı bırakan, düzenli bir gerçeklik sunan ve tehlikeden arınmış bir hayat için oluşturulan yapay zekânın, yaşamdaki yerini sorgulayan ve sorgulatan bir roman kaleme almış. Bu “düzenin”, bireylerin aczini ortaya koyduğunu anımsatan yazar, yapıyı tasarlayan insanın, bahsi geçen eksikliği örtmeye uğraştığını söyleyerek ileride karşılaşabileceklerimizi sıralayıp bir gelecek öngörüsünde de bulunuyor.

Yarının Aşkı/ Éric Sadin/ Çeviren: Nilda Taşköprü/ Sel Yayıncılık/ 124 s.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler