‘Rockçı İmam’ ABD’de ezan okudu
‘Rockçı İmam’ olarak tanınan ve ABD’deki bir müzik grubundan aldığı davet üzerine New York’a gelen, Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Pınarbaşı Köyü Camii İmamı Ahmet Muhsin Tüzer, New York’ta ezan okuyup, namaz kıldı.
Konser provalarını sürdürdüğü New York’ta yerleşik Türk ve Müslümanlarla kısa sürede sıcak ilişkiler kuran Süzer, Brooklyn semtindeki Eyüp Sultan Camii’nde namaz kılanları yalnız bırakmadı. Camii’de, kaside ve Kur’an’dan İhlas ve Fatiha surelerini okuyan Ahmet Muhsiz Tüzer büyük beğeni topladı.
Daha sonra DHA’ya açıklamalarda bulunan Süzer, ABD’nin kendisi için yeni dünya deneyimi edinmesine aracı olduğuna değinerek, ‘‘Amerika’da, Allah’ın sonsuz esmalarının sonsuz tecellilerini müşahede ettiğimi söyleyebilirim. Cenabı Hakkın o rahmetini burada da çok farklı bir anlamda yaşamış oluyorum’’ diye konuştu.
İmamlığın özellikle manevi anlamda insanların tüm gereksinimlerini karşılayabilen, insanların manevi sıkıntılarını gideren bir önderlik olduğuna değinen Tüzer, ‘‘Dolayısı ile, İmamlığın, tabiri caiz ise Peygamber’in mesleğini icra etmek olduğunu ben idrak eden bir insanım. İmamlığı sadece camiye hapsetmek, imam deyince sadece toplumda belli bir algı oluşmasına sebep olmak, aslında bugüne kadar imamların belli bir kalıbın dışına çıkmayışını göstermekte’’ diye konuştu.
Diyanet İşleri’ne bağlı imamların son yıllarda bir açılım içerisinde olduklarını belirten Ahmet Tüzer, ‘‘Yani sosyal anlamda da bir takım faaliyetlere katılma, bir takım projeler üretme adına halkın tümünü kucaklayan ve kapsayan bir takım projeleri gerçekleştirmeye başladılar’’ dedi.
Kendisinin yaptığının çok sıra dışı bir iş olduğunun kendisin de farkında olduğunu dile getiren ‘Rockçı İmam’ Ahmet Tüzer, ‘‘Yani imamlık ve bizim değerlerimize aslında aykırı gibi gözüken, sıfat olarak söylüyorum bunu, Rock müziğin yan yana gelemeyeceği konusunda yanlış bir algı var maalesef insanımızda. Buradan, New York’tan ülkemizin güzel insanlarına şunu vurgulamak istiyorum: Ameller niyetlere göredir. Biliyorsunuz ben tehditler de aldım bu yola çıktığım süreç içerisinde. Diyanetin açtığı soruşturmalar neticesinde de tabii ki yanlış anlaşılmalar hasıl oldu. Ben kimseye en küçük bir olumsuz düşünce beslemiyorum. Benim böyle bir düşünce taşımama gerek de yok, böyle bir düşünce beni hakikatten uzaklaştıran bir düşüncedir’’ dedi.
İnsanların kendisinin görüntüsü yerine, temel düşünceleri, nasıl bir insan olduğu, temel hedefi, iç alemindeki olan düşüncelerini öğrenmelerinin daha yerinde ve önemli olduğunu anlatan Tüzer, bunlar için de kendisine ulaşmanın hiç de zor olmadığını belirtti.
Ortaya koyduğu projenin kendi iradesi dışında, birbirine bağlı ve birbirini etkileyen bir çok tesadüfün sonucu ortaya çıktığını dile getiren Tüzer, ‘‘Ben Kaş’ta yaşarken, Rock grubunun duayenlerinden Doğan Sakin ile tanışmasaydım, bugün böyle bir proje oluşmayacaktı. Ben planlamadım ki Doğan Sakin ile tanışmayı, ben planlamadım ki böyle bir Rock grubu kurmayı. Yani olaylar benim kendi irademin dışında, kendi gayri ihtiyari bir takım tavırlarımın dışında aslında kendiliğinden gelişti. Tabii ki benim içimde bir çağlayan vardı. Bunun bir yere akması gerekiyordu. Bu akış da bu şekilde oldu’’ dedi.
Rock ve Tasavvuf müziklerinin birbirine aykırı kavramlar gibi görünmelerine karşın, aslında Rock ve Tasavvuf müziklerinin insanın özündeki anlamların açığa çıkması noktasında insana yardımcı olan değerler olduğunu düşündüğünü belirten Tüzer, ‘‘İnsanın o vecd hali vardır, o halin yakalanması Rock ve Tasavvuf’un aynı paralelde olduğunun bir göstergesidir. Bir takım İslami cemaatlerin müzik tarzlarına baktığımız zaman, kafalarını sallıyorlar, bir sürü ritimler var filan. Bunlar karşısında maalesef bizler hiçbir şey söylemiyoruz. Ama benim yapmış olduğu Rock müziği karşısında insanlar tepki gösteriyorlar, bazı kesimler tabii ki’’ diye konuştu.
Ahmet Tüzer, Antalya’nın Kaş ilçesinin Pınarbaşı köyünden başlayıp, New York’a kadar uzanan projenin çok büyük bir başarı yakalayacağına inandığını da söyledi. Projenin, Türkiye ve İslam kültürünün adına birçok kazanım getireceğini umduğunu belirten ‘Rockçı İmam’ Ahmet Tüzer, ‘‘Bu projenin gönüllerde hak ettiği anlam ve yeri yakalayacağına gerçekten çok inanıyorum. Çünkü Allah ihlas sahibi olanlarla beraberdir. Allah samimi olan kullarıyla beraberdir. Ben yaşamımın her anında, bu prensip, duygu ve felsefe üzerine yaşamaya gayret ettim. Ben herkesi çok seviyorum’’ dedi.
New York’ta metroya bindikçe edindiği gözlemleri de paylaşan Tüzer, ‘‘Metroda bulunan insanları müşahede ettiğim zaman, aslında bütün insanların Hak’kın çok güzel sonsuz manalarının, esmalarının tecellileri olduğunu gördüm. Tabii nereden baktığınız önemli, gönülden bakarsanız bunu görebilirsiniz. Ama perdeler var tabii ki, o perdeler ne perdesi? Kapitalist sistemin, Amerikan emperyalizminin o insanların manalarının, özlerinin önündeki o ciddi perdeler var. Önemli olan o perdeleri açığa çıkarabilmek, o perdeleri açığa çıkarabildiğimiz oranda işte insanı kamiliz’’ diye konuştu.
Daha sonra DHA’ya açıklamalarda bulunan Süzer, ABD’nin kendisi için yeni dünya deneyimi edinmesine aracı olduğuna değinerek, ‘‘Amerika’da, Allah’ın sonsuz esmalarının sonsuz tecellilerini müşahede ettiğimi söyleyebilirim. Cenabı Hakkın o rahmetini burada da çok farklı bir anlamda yaşamış oluyorum’’ diye konuştu.
İmamlığın özellikle manevi anlamda insanların tüm gereksinimlerini karşılayabilen, insanların manevi sıkıntılarını gideren bir önderlik olduğuna değinen Tüzer, ‘‘Dolayısı ile, İmamlığın, tabiri caiz ise Peygamber’in mesleğini icra etmek olduğunu ben idrak eden bir insanım. İmamlığı sadece camiye hapsetmek, imam deyince sadece toplumda belli bir algı oluşmasına sebep olmak, aslında bugüne kadar imamların belli bir kalıbın dışına çıkmayışını göstermekte’’ diye konuştu.
Diyanet İşleri’ne bağlı imamların son yıllarda bir açılım içerisinde olduklarını belirten Ahmet Tüzer, ‘‘Yani sosyal anlamda da bir takım faaliyetlere katılma, bir takım projeler üretme adına halkın tümünü kucaklayan ve kapsayan bir takım projeleri gerçekleştirmeye başladılar’’ dedi.
Kendisinin yaptığının çok sıra dışı bir iş olduğunun kendisin de farkında olduğunu dile getiren ‘Rockçı İmam’ Ahmet Tüzer, ‘‘Yani imamlık ve bizim değerlerimize aslında aykırı gibi gözüken, sıfat olarak söylüyorum bunu, Rock müziğin yan yana gelemeyeceği konusunda yanlış bir algı var maalesef insanımızda. Buradan, New York’tan ülkemizin güzel insanlarına şunu vurgulamak istiyorum: Ameller niyetlere göredir. Biliyorsunuz ben tehditler de aldım bu yola çıktığım süreç içerisinde. Diyanetin açtığı soruşturmalar neticesinde de tabii ki yanlış anlaşılmalar hasıl oldu. Ben kimseye en küçük bir olumsuz düşünce beslemiyorum. Benim böyle bir düşünce taşımama gerek de yok, böyle bir düşünce beni hakikatten uzaklaştıran bir düşüncedir’’ dedi.
İnsanların kendisinin görüntüsü yerine, temel düşünceleri, nasıl bir insan olduğu, temel hedefi, iç alemindeki olan düşüncelerini öğrenmelerinin daha yerinde ve önemli olduğunu anlatan Tüzer, bunlar için de kendisine ulaşmanın hiç de zor olmadığını belirtti.
Ortaya koyduğu projenin kendi iradesi dışında, birbirine bağlı ve birbirini etkileyen bir çok tesadüfün sonucu ortaya çıktığını dile getiren Tüzer, ‘‘Ben Kaş’ta yaşarken, Rock grubunun duayenlerinden Doğan Sakin ile tanışmasaydım, bugün böyle bir proje oluşmayacaktı. Ben planlamadım ki Doğan Sakin ile tanışmayı, ben planlamadım ki böyle bir Rock grubu kurmayı. Yani olaylar benim kendi irademin dışında, kendi gayri ihtiyari bir takım tavırlarımın dışında aslında kendiliğinden gelişti. Tabii ki benim içimde bir çağlayan vardı. Bunun bir yere akması gerekiyordu. Bu akış da bu şekilde oldu’’ dedi.
Rock ve Tasavvuf müziklerinin birbirine aykırı kavramlar gibi görünmelerine karşın, aslında Rock ve Tasavvuf müziklerinin insanın özündeki anlamların açığa çıkması noktasında insana yardımcı olan değerler olduğunu düşündüğünü belirten Tüzer, ‘‘İnsanın o vecd hali vardır, o halin yakalanması Rock ve Tasavvuf’un aynı paralelde olduğunun bir göstergesidir. Bir takım İslami cemaatlerin müzik tarzlarına baktığımız zaman, kafalarını sallıyorlar, bir sürü ritimler var filan. Bunlar karşısında maalesef bizler hiçbir şey söylemiyoruz. Ama benim yapmış olduğu Rock müziği karşısında insanlar tepki gösteriyorlar, bazı kesimler tabii ki’’ diye konuştu.
Ahmet Tüzer, Antalya’nın Kaş ilçesinin Pınarbaşı köyünden başlayıp, New York’a kadar uzanan projenin çok büyük bir başarı yakalayacağına inandığını da söyledi. Projenin, Türkiye ve İslam kültürünün adına birçok kazanım getireceğini umduğunu belirten ‘Rockçı İmam’ Ahmet Tüzer, ‘‘Bu projenin gönüllerde hak ettiği anlam ve yeri yakalayacağına gerçekten çok inanıyorum. Çünkü Allah ihlas sahibi olanlarla beraberdir. Allah samimi olan kullarıyla beraberdir. Ben yaşamımın her anında, bu prensip, duygu ve felsefe üzerine yaşamaya gayret ettim. Ben herkesi çok seviyorum’’ dedi.
New York’ta metroya bindikçe edindiği gözlemleri de paylaşan Tüzer, ‘‘Metroda bulunan insanları müşahede ettiğim zaman, aslında bütün insanların Hak’kın çok güzel sonsuz manalarının, esmalarının tecellileri olduğunu gördüm. Tabii nereden baktığınız önemli, gönülden bakarsanız bunu görebilirsiniz. Ama perdeler var tabii ki, o perdeler ne perdesi? Kapitalist sistemin, Amerikan emperyalizminin o insanların manalarının, özlerinin önündeki o ciddi perdeler var. Önemli olan o perdeleri açığa çıkarabilmek, o perdeleri açığa çıkarabildiğimiz oranda işte insanı kamiliz’’ diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza