Serbest bırakın

Gazetemize yönelik soruşturma yürüten savcının FETÖ davasında yargılandığının ortaya çıkmasını değerlendiren hukukçular, savcının yaptığı tüm işlemlerin şüpheli sayılması gerektiğini vurguladı.

Serbest bırakın
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.11.2016 - 23:47

 

Avukat Köksal Bayraktar : El çektirilmeli

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi Metro Turizm’in sahibi Galip Öztürk’ün yargılandığı davada Öztürk hakkında karar veren hâkimin FETÖ örgütü ile bağlantılı olduğu iddiasını görerek yargılanmanın yenilenmesi kararı verdi. Bundan yola çıkarak bence öncelikle savcının bu işten elini çekmesi gerek. Bugüne kadar yaptığı işlemlerin şüpheli sayılması gerek. Hürriyetleri kısıtlanmış yazar ve yöneticilerin hemen bırakılması gerek. Şüpheli ve güven duyulmayan savcının soruşturmada yapabileceği bir şey yok. OHAL düzeninde bile. Türkiye’de hukuk da varmış denilebilmesi için bunun yapılması gerekli.

Avukat Duygun Yarsuvat :Objektif olamaz

Hakkında bu suçlamayla dava açılmış ve yargılaması devam eden bir savcının bu konuda soruşturma başlatması, iddianname tanzim etmesi o soruşturmayı zedeler. Zira objektif olamaz, kendisini de kurtarmak için etki altında kalabilir. Dolayısıyla adil davranması beklenemez. HSYK’yi göreve çağırmak lazım. Bu savcının görevden alınması gerekir. Hakkında bir mahkûmiyet hüküm olursa bu davaların işleyişini, hatta hükmünü de zedeler. Böyle bir savcının tutuklama istemesi mümkün olamaz. Geçerli hukuk sistemi içinde cevap vermek isterim ama geçerli bir hukuk sistemi yok. Keyfilik var.

Avukat Celal Ülgen :Yargı çöker

Akıl ve mantık sınırlarını zorlayan absürt ve garipsenecek bir uygulamadır. Önce bu görevlendirmenin hata sonucu olduğu düşünülebilir ama bence özellikle seçilmiş bir uygulamadır. Bu görevlendirmenin değişeceği düşünülebilir. Ancak bu garabeti oradan kaldırmaz. Kamuoyu bu baskın arama ve gözaltıların her türlü kuşkudan arınmış somut suç delillerini merak etmektedir. Gizlilik kararı tam tersine elinde kanıt olmayan iddianın aleyhinedir. Savcının soruşturmadan el çekmemesi durumunda Türkiye’de yargı sisteminin çökmesi, çürümesi, yok olması ve soruşturmanın da çökmesi anlamına gelir.

Avukat Turgut Kazan :HSYK göreve

HSYK’yi göreve çağırıyoruz. Bu büyük ayıp. Selam Tevhid soruşturmasının birinci şikâyetçisi Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanı’nın şikâyetçi olduğu bir sanığa, Erdoğan’ın öfke duyduğu bir basın kuruluşunun suçlandığı bir soruşturmayı emanet edemezsiniz. Objektif olamayacağıyla ilgili kuşku yaratırsınız. Soruşturmanın başlatıldığı tarihe bakarsak bu savcının basın savcılığına yeni atanmışken dosyayı yanında götürmesi kuşkuyu artırır. Dosyadan el çektirilmesi gerekir. Bu hâkim ve savcıların meslekte tutulması da kabul edilemez. İtirafçılığın, tetikçiliğin ve teslimiyetçiliğin önü açılmaktadır.

Prof . Dr. Sibel İnceoğlu: Nesnellikten etkilenir

Yargılamanın sadece adil olması yetmez, toplumun ve yargılanan kişilerin gözünde adil görünmesi de gerekir. Bu türden isnatlar, savcılığın topladığı delillerin ve yürüttüğü soruşturmanın nesnelliği ve güvenirliği konusunda ciddi kuşku yaratır. Savcı, soruşturma ve delil toplama görevini kamu adına yerine getirir. Yaptığı faaliyetin nesnelliği, doğruluğu ve gerçekliği konusunda toplumun ve yargılananların gözünde güvenirliğe sahip olmalıdır. Bu şartlar altında, delillerin gerçekliği ve doğruluğunun yargılamanın her aşamasında sorgulanması, yargılamanın adilliğinin tartışılır hale getiri


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler