"Suriye'ye savaş ilan edilmesine karşıyız"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, ''Suriye'ye savaş ilan edilmesine karşıyız, başka bir yöntemle Suriye kendi içerisindeki bu problemi aşmalıdır'' dedi.

Yayınlanma: 16.12.2011 - 16:18
Abone Ol google-news

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, eski CHP Şanlıurfa milletvekili Mahmut Yıldız'ın babasının vefatı dolayısıyla geldiği Şanlıurfa'da, partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenledi.

Şanlıurfa'nın da aralarında bulunduğu 32 ilde bu dönem milletvekili çıkartamadıklarını hatırlatan Tanrıkulu, ancak milletvekili çıkartamadıkları kentlere de mevcut milletvekillerinden koordinatörler atadıklarını söyledi.

Şanlıurfa'nın büyükşehir statüsüne geçirilmesine ilişkin bir yasa teklifi hazırlayarak TBMM'ye sunduğunu belirten Tanrıkulu, sunduğu teklifin 45 güne kadar meclisin gündemine gelmesini beklediğini ifade etti.

Kentin Türkiye'nin diğer illerinden daha önce büyükşehir statüsüne kavuşmasını beklediklerine değinen Tanrıkulu, şöyle devam etti:
''Hükümetin de bu konuda bir hazırlığı var ama uzun süreceğe benziyor. Bölgenin yıldızı ve gelişim noktasında olan Şanlıurfa'nın da bence bu noktada beklemeye tahammülü yok. Şanlıurfa merkezi hükümetten yeterli bir destek alamamıştır. Bir orantısızlık var, Urfa'nın bu hükümete verdiği destekle, hükümetin buraya aktardıkları ve yaptıkları konusunda bana göre bir orantısızlık var, bunun giderilmesi lazım. Biz de bu konuda parlamentoda Şanlıurfalılar adına zorlayıcı olacağız.''


Milli Güvenlik Kurulu toplantısı

Sezgin Tanrıkulu, Türkiye'nin Suriye ile en uzun sınırının Şanlıurfa'da olduğunu hatırlatarak, Suriye ile Türkiye arasında tarihsel ve iki ülke halkları arasında kardeşlik bağlarının bulunduğunu söyledi.

Dün gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısına da değinen Tanrıkulu, şunları kaydetti:
''Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa savaş hazırlığı yapılan, gündemi savaş olan bir MGK toplantısı hatırlamıyorum. Ama dün sayın Başbakan'ın rahatsızlığından sonra yapılan ilk MGK toplantısının başlığı basına 'savaş hazırlıklarının gözden geçirilmesi' olarak yansıdı. Fakat bu nedense kamuoyunda çok fazla tartışılmadı. Bizler hem yaşam biçimi, hem dünyaya bakış biçimi olarak hem de idealler olarak savaşa karşı bir partiyiz. Savaş en nihayetinde, en basitiyle insanların ölümü demektir. Hele hele komşularımızla, kardeş halklarımızla tarihsel bağlarımızın güçlü olduğu ve sınır tellerinin hemen yakınında kardeşlerimizin yaşadığı bir halkla savaşı ben tahmin ve tahayyül edemiyorum. Dolayısıyla hükümetin bu yanlış politikasına özellikle sınırda yaşayan illerin halkları, yurttaşlarımız karşı çıkmalı. Bu savaşın maliyeti, en ağır bir biçimde sınır illerine olacaktır. Şırnak'tan başlayarak Hatay'a kadar devam eden illerde olacaktır. Dolayısıyla hükümetin bu yanlış politikadan dönmesi bakımından da buradaki yurttaşlarımızın daha duyarlı olması gerekiyor. Suriye ile ilişkilerimizin her bakımdan uluslararası hukuka uygun bir biçimde sürmesi lazım.''


''İnsan hakları ihlallerine de savaş ilanına da karşıyız''

Sezgin, dünyanın her yerinde insan hakları ihlallerine ve savaş suçlarına karşı olduklarını dile getirerek, Suriye rejiminin de bugüne kadar kendi yurttaşlarına karşı işlediği suça da karşı olduklarını ifade etti.

Hükümetin önceki yıllardaki Suriye ile olan ilişkilerini de eleştiren Tanrıkulu, şöyle devam etti:
''Bu hükümet Esad ile kol kola girdiği zaman, 14 tane Bakan ile orada toplantı yaptığı zaman da oradaki insan hakları ihlallerine o gün de karşıydık, bugün de karşıyız. İnsan hakları ihlallerinin her yerde sonlanmasını isteriz hele hele yanı başımızda, Suriye'de evveliyatla isteriz. Buna karşı aynı zamanda Suriye'ye savaş ilan edilmesine de karşıyız. Başka bir yöntemle Suriye kendi içerisindeki bu problemi aşmalıdır. Türkiye kesinlikle savaş tahayyülünü, hazırlığını Suriye ile ilgili olarak gözden çıkarmalıdır. Hiçbir komşumuzla veya hiçbir ülkeyle, devletle, öncelikle kendi halkımızla savaş veya çatışma yapacak konumda olmamalıyız.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler