"Terör saldırıları tahammül sınırlarını çoktan aştı"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Başbakan her gün ülkemizde şehitler verilirken kendisini başka coğrafyaların güvenliğine memur etmiş ve adamıştır'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.09.2011 - 13:28

MHP lideri Devlet Bahçeli, Pamukkale Richmond Otel'de 2 gündür devam eden MHP İl Başkanları Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında, il başkanlarıyla Türkiye'nin içinde bulunduğu ağır şartları görüştüklerini, 12 Haziran genel seçimlerinden bu yana geçen süredeki siyasi, ekonomik, sosyal konuları, bölücü terörün ulaştığı kaygı verici seviyeyi, yeni anayasa sürecini ele aldıklarını söyledi.

Türkiye'nin belli başlı kritik meselelerin kanatlarına tutunarak aşırı güç ve derman kaybettiğini ileri süren Bahçeli, şöyle konuştu: ''AKP'nin narkoz işlevi gören kara propagandası maalesef gerçeklerin üzerini örtmekte, hayalin, tezviratın ve dedikodunun gerçekmiş gibi algılanmasını sağlamaktadır. Ülkemiz ağır bir iç kanama geçirirken Başbakan Erdoğan küresel düzlemde sorumsuzca ve pervasızca hareket etmektedir. Başbakan her gün ülkemizde şehitler verilirken kendisini başka coğrafyaların güvenliğine memur etmiş ve adamıştır. Kabaran kibiri Başbakan Erdoğan'ı kendinden geçirmiş, dış yönlendirme ve verilen destek sayesinde adeta 'dünyayı kurtaran adam' rolüne soyunmuştur. Aşırı güveni nedeniyle ayakları yerden kesilmiş, şişen benliği başını döndürmüş, böylelikle ülkemizi ve milletimizi kandırmaktan ve aldatmaktan çekinmemiştir. Başbakan Erdoğan sıkıştığı ve bunaldığı her fırsatta minderden kaçmakta ve kuralları çiğnemektedir. Bu itibarla Türkiye iyi yönetilmediğinden kilitlenmeyle karşı karşıyadır. Başbakan için başarısızlığını kapatacak, aczini gizleyecek ve habis emellerine korunak olacak çıkışlar, diklenmeler ve meydan okumalar can kurtaran işlevi görmektedir. İşte İsrail gerilimi, Suriye resti ve Kıbrıs Rum kesimiyle atışmalar aradığı imkanları kendisine sunmuş ve sahte çıkışlarına müzahir bir zemin oluşturmuştur.''

''Terör saldırıları tahammül sınırlarını çoktan aştı''

Türkiye'deki iç sorunların telafisi çok zor olacak bir aşamaya geldiğini, terörün kaygı verici saldırılarının tahammül sınırlarını çoktan aştığını, hain eylemlerin milletin can ve mal güvenliğini üst düzeyde tehdit ettiğini ifade eden Bahçeli, terörün kanlı yüzünün şehirleri, caddeleri, sokak aralarını yürünmez hale getirdiğini söyledi.

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Patlayan bombalar, iğrenç tuzaklar, rezil pusular, masum ve mazlum insanlarımızın hayatlarına kastetmektedir. Türkiye deyim yerindeyse ateş çemberine alınmıştır. Bölücü canilere verilen tavizler, uyandırılan umutlar etnik kalkışmanın bahanesi ve gerekçesi haline gelmiştir. Milletimiz çaresizce terörün menfur suikastlarına maruz kalmaktadır.Ankara'nın göbeğinde patlayan bomba ve sonucunda üç vatandaşımızın alçakça şehit edilmesi ve 34'ünün de yaralanması hıyanet şebekesinin insanlık düşmanı eylemlerine hazin bir misal olmuştur. Siirt'te dört genç kızın teröre kurban gitmesi de vicdansızlığın, izansızlığın nerelere kadar ulaştığını açıkça resmetmiştir. Polislerimize yönelik kalleş ve kahpe saldırıların çığırından çıkmasıyla arka arkaya şehit haberlerinin gelmesi milletimizi derinden sarsmıştır.''

Siirt'in Pervari ilçesindeki Belenoluk Jandarma Karakoluna düzenlenen hain saldırıda şehit olanlara Allah'tan rahmet, ailelerine ve millete sabır ve başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileyen Bahçeli, şöyle devam etti: ''PKK terör örgütü ve şehir uzantılarının ölüm makinesi gibi çalışması ve masum insanlarımızı hedef haline getirmesi çok vahim bir noktaya gelindiğine işaret etmektedir. Ankara ve Siirt'teki vahşet ne ilktir ne de anlaşıldığı kadarıyla son olacaktır. Bölücü terör, hazırladığı kanlı saldırılarla toplumu korkutmak, sindirmek ve teslim almak için her çirkefliğe ve vahşete başvurmaktadır. Ne ibretlik bir çelişkidir ki barıştan, demokrasiden ve özgürlükten bahseden katiller, belirli aralıklarla sivil vatandaşlarımıza gözlerini kan bürümüşcesine saldırılar düzenlemektedir.''

Ankara Kumrular Caddesi'ndeki suikasti PKK terör örgütünün kabul etmediğini ve ''hedef saptırmaya hayasızca tevessül ettiğini'' ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti: ''İşin tehlikeli tarafı ise bombalı saldırının PKK üzerinde kalmaması için malum mihrakların el birliği etmişcesine izahlarda bulunmaları ve tevil çabalarına girmeleri olmuştur. Oluşturulmaya çalışılan iyi PKK, kötü PKK tasnifi bir kez daha belirginlik kazanmıştır. Tüple bombayı ayırt edemeyenlerin kamuoyunu yanıltmaya, yönlendirmeye ve PKK'yı aklamak için yoğun gayret sarf etmeye cüret ettikleri manidar bir şekilde görülmüştür. Görüldüğü kadarıyla PKK ile AKP arasındaki görüşmelerin, mutabakat arayışlarının maliyeti çok ağır olmaktadır. Terörle arkalanmış ve güçlendirilmiş pazarlık süreçleri bomba, kurşun, mayın olarak somutlaşarak milletimizin korku ve kaygı girdabına girmesini hedeflemektedir. Bastırdıkça taleplerinin karşılandığını gören bölücü hevesler, özellikle yeni anayasa hazırlık sürecinde ellerindeki kanlı enstrümanlarla sonuç almaya odaklanmışlardır. Hiçbir etkili önlemin alınmadığı bir ortamda bölücü kalkışmanın ve isyan provalarının adım adım ilerlediği açık ve nettir. Şehirlerimize gizlendiği iddia edilen bombaların tehdidiyle milletimizin soluğu kesilmek ve mukavemet gücü eritilmek istenmektedir.''

Yazıcıoğlu soruşturması sonuna kadar götürülmeli

Toplantı sonunda gündemle ilgili soruları cevaplandıran Bahçeli, Yazıcıoğlu'nun helikopterinin beyni olarak belirtilen SKYMAP IIIC cihazının bazı subaylar tarafından sökülmesiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Bahçeli, "Süreç üzerinde başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere yetkili savcılar ve ilgililer durmaktadır. Bazı konular üzerinde bazı konularda tartışmanın boyutu çok ileri aşamaya gelmiştir. Geriye dönülmeyecek bir şekilde sonuna kadar götürülmesinde yarar vardır. Bu da bugünkü siyasi iktidara ve yargıya düşmektedir" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler