Travmanın ilacı güven

Uzmanlar Türkiye’nin geçirdi ği kritik sürecin insanlarda psikolojik etkiler yarattı ğını, siya si fi gürlerin güven verici açıklamalar yapması gerektiğini söylüyor.

Travmanın ilacı güven
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.07.2016 - 20:45

Türkiye’de son 1 yıldır yaşanan katliamlar, birbiri ardına gelen şehit haberleri, her geçen gün sosyal medyada ortaya çıkan ve insanları paniğe sürükleyen “Canlı bomba eylemleri olacak” gibi söylemler ve son olarak 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişimi toplumdaki endişenin ve paniğin daha da artmasına neden oldu. İnsanlar artık işyerlerinde, evlerinde, sokakta, otobüste neredeyse her yerde birbirleri ile endişelerini ve kaygılarını paylaşır hale geldi. Peki, ortaya çıkan bu durum, ruh sağlığımızda nelere yol açabilir, bu durumdan kurtulmak için neler yapmalıyız? Konunun uzmanları anlatıyor...

Çaresizlik travma nedeni

beklenmedik olaylarla karşılaşılması halinde travmanın yaşanabileceğini belirterek, “Tepemizden jetler geçti, camlar sarsıldı, ülkenin parlAmentosu, ülkenin jetleri tarafından bombalandı. Beklenmedik, aniden yaşanan olaylar insanlarda çaresizlik yaratır. Çaresizlikle travma büyür. Çaresizlik hali psikolojik travmanın önemli bir bileşenidir” diyor. Travmaya bağlı olarak kaçınma tepkisinin gelişebileceğini anımsatan Küçükparlak şöyle devam ediyor: “Kişi, bu gibi durumlarda çaresizlik ve hayatının kontrolünün kendisinde olmadığı hislerine kapılır. İnsanlar şu an da ‘güvende miyiz’ endişesi taşıdığı için siyasilerin çıkıp ‘güvendeyiz, tehlike geçti, hatta eskisinden daha güvenli’ şeklinde mesajlarını paylaşmalıdır. Olayların tekrar yaşanacağı endişesini ortadan kaldırmak, kaygıların da azalmasına neden olabilir.”

Birlik mesajı vermek önemli

Psikiyatrist Doç. Dr. Selma Bozkurt Zincir ise travmatik olaya güvenilen kişiler tarafından maruz kalınmasının, ruh sağlığı açısından daha olumsuz bir etki oluşturduğunu vurguluyor. Zincir, travma sonrası yaşanabilecek sorunları şöyle sıralıyor: “Savaş uçaklarının uzun süre alçak uçuş yapması, aşırı yüksek ses yayması ile patlamalar, ateşli silah seslerine aniden maruziyet sonucu bazı insanlarda ‘saldırıya uğrama ve ölüm korkusu’ yaşanması olasılığı yüksektir. Bu süreci daha az etki ile atlatabilmek için şiddet içeren paylaşımlardan ve olaylardan uzak durulmalı. Devlet ve hükümet yetkilileri bu dönemde tüm farklı düşünce ve siyasal görüşleri bir yana bırakarak, her platformda toplumsal birlik mesajları vermeli.”

Özgürlüklere dikkat edilmeli

Nörolog Dr. Mehmet Yavuz da korkuların, kişilerin psikolojik durumlarında bozulmalara yol açtığını ve toplumsal paranoyanın gittikçe yayıldığının altını çiziyor. Yavuz, şöyle devam ediyor: “İnsanları toplumsal paranoyaya asıl sevk eden unsurlar, nereden geleceği, nasıl olacağı belli olmayan saldırı olasılığı, belirsizgüvensiz ortamlardır. Zira korku kademe kademe aynı bir salgın hastalık gibi tüm toplumu sarıp toplumsal bir paranoyaya dönüşecektir. En korkulan durum bürokratik zeminlerin, toplumsal paranoyanın etkisi altına girmesidir. Eğer bürokrat soğukkanlılığını kaybeder ve toplumsal paranoyadan etkilenirse, bu durumda çıkacak yeni genelgeler ve yönetmelikler toplumun hayat biçimini olumsuz etkileyebilir, gereksiz yere bireysel özgürlükler kısıtlanabilir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler